Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr

İran-Rusya Arasında Tarihi Anlaşma

Pepe Escobar tarafından thecradle.co adlı internet sitesinde kaleme alınan “TRUMP’IN YÖNETİME GEÇMESİNİN ARİFESİNDE İRAN VE RUSYA TARİHİ BİR ANLAŞMA İMZALADI” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

21 Ocak 2025
İran-Rusya Arasında Tarihi Anlaşma

Jeopolitikte zamanlama her şeydir. Geçtiğimiz Cuma günü Moskova'da, ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington'da göreve başlamasından sadece üç gün önce, BRICS üyesi üst düzey liderler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı Mesut Pezeşkiyan, son Rusya-Kuzey Kore anlaşmasının iki katı ölçekte olan 47 maddelik bir Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması imzaladılar.  

Bu stratejik ortaklık, tam da ABD hükümetinin ödenemez devasa borcunun 36,1 trilyon dolara ulaştığı ve Dünya Bankası/IMF rakamlarına göre ABD'nin küresel ekonomideki payının ilk kez yüzde 15'in altına düştüğü bir dönemde vücut buluyor.

Tam tersine, Rusya-İran stratejik ortaklığı, yeni çok modlu dünyayı organize etmeye çalışan çok taraflı önemli örgütlerin birbirileriyle ilişkili motivasyonunu daha da sağlamlaştırmayı amaçlıyor: BRICS+, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB).   

Bunu, ister uzun ve devam eden Avrasya entegrasyon sürecinde bir dönüm noktası anı olarak adlandırabilirsiniz; isterseniz de küresel çoğunluğun büyük ölçüde yorumladığı gibi, ölmekte olan batının dayattığı "kurallara dayalı uluslararası düzene" doğrudan egemen bir meydan okuma olarak görebilirsiniz.   

Geniş kapsamlı stratejik Tahran-Moskova ortaklığı, güvenlik ve savunma alanlarında işbirliğini artırıyor ve Rusya, İran ve Hindistan'ı birleştiren bir trans-Avrasya ekseni olan Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru'nun (INSTC) sorunsuz bir şekilde geliştirilmesine özel önem veriyor; ayrıca İran'ın Rus gazı ve çeşitli Afro-Avrasya ortağına satılan mallar için kilit bir geçiş merkezi olarak rolünü sağlamlaştırıyor.

Asimetrik savaşın kurallarını yeniden yazmak

Putin bu ortaklığı, "sürdürülebilir kalkınmaya" odaklanan "iddialı hedefler" belirleyen "çığır açan bir belge" olarak adlandırdı.

Putin ayrıca, Rusya ve İran'ın "çoğu" dış politika konularında aynı fikirde olduklarını, bağımsız uluslar olduklarını ve her iki ulusun da "dış baskıya direndiğini ve gayri meşru yaptırımlara karşı çıktığını" da sözlerine ekledi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran ve Rusya'ya "hegemonyanın ve dayatmanın yerini alacak yeni bir düzen" inşa etmek için gerekli araçları sağlamayı amaçlayan bir anlaşmada, "tek taraflılığın yerini de işbirliği ve saygının aldığını" vurguladı.

Şimdi, bazı küçük ayrıntılara gelelim. Anlaşma resmi bir askeri ittifak olarak kurulmasa da, ortaklık, ortak tatbikatlar ve silah geliştirmeden istihbarat paylaşım projelerine kadar en üst düzeyde askeri değişimleri kurumsallaştırıyor. 

Moskova kaçınılmaz olarak Sukhoi S-30 savaş uçakları, Pantsir, Tok ve Buk füzeleri ve S-400 savunma sistemlerini (ve yakın gelecekte S-500'leri) ABD-İsrail maceracılığının olası örneklerine karşı İran’a satacak ve çok çeşitli İran yapımı füzeler ve insansız hava araçları satın alacak. Yapay zeka araştırmalarına ilişkin çalışmalar da artırılacak. Hem İran hem de Rusya, asimetrik savaşın kurallarını yeniden yazmanın küresel cephesinde yer alıyor.

Ortaklık, Rusya'nın İran'a "yardım" sağlamasını şart koşuyor.  Pratikte bu sadece silahlar değil, aynı zamanda Moskova'nın Tahran'ı Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası güçler nezdinde diplomatik tehditlere karşı savunması ve yıkıcı ekonomik yaptırımların etkilerini en aza indirmesi anlamına geliyor. 

Ve İran'a karşı bir saldırı gerçekleşirse, Rusya kesinlikle saldırganla işbirliği yapmayacak; ona istihbarat sağlamayacak ve de Rus toprakları baskınlar veya saldırılar için kullanılamayacak. 

Enerji altyapısı, ortaklığın önemli bir ayağıdır ve kötüleşen bir iç ekonominin ortasında İran'ın servetini artırmayı hedefleyecektir. Rusya, İran'ın geniş enerji altyapısını, boru hattı ağlarını ve sürekli genişleyen Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) ticaretini geliştirmek için en son enerji teknolojilerini sağlayacak. 

Anlaşmanın yapıldığı gün, Rusya Enerji Bakanı Sergey Tsivilev, Gazprom ile Ulusal İran Gaz Şirketi (NIGC) arasında Azerbaycan'ı da içerecek ve muhtemelen Bakü'yü düşmanca bölgesel tutumlardan uzaklaştırmaya çalışacak 30 yıllık yeni bir Hazar Denizi boru hattı anlaşması hakkında yeni ayrıntılar verdi. Rusya altyapı maliyetlerini karşılayacak ve esasen İran'a ve bazı komşularına gaz sağlayacak.   

Deneyimli araştırmacı gazeteci Seymour Hersh'in 2022'de açıkladığı gibi, projenin tamamlanmasının ardından yılda 55 milyar metreküp olarak öngörülen hacim, Amerikalılar tarafından gizlice sabote edilen Avrupa Birliği'ne giden ikiz Kuzey Akım'ın kapasitesiyle karşılaştırılacak bir seviyede.

Bu enerji anlaşması Tahran için hayati önem taşıyor, çünkü 34 trilyon metreküp ile Rusya'nın ardından dünyanın en büyük ikinci doğalgaz rezervine sahip olsa da, özellikle kış aylarında iç sıkıntılar yaşıyor. Ülkenin geniş gaz rezervlerinin çoğu, onlarca yıllık ABD yaptırımları nedeniyle keşfedilemiyor.

"Geleceğin laboratuvarını" geliştirmek 

Jeoekonomik cephede, Rusya ve İran, 21. yüzyılın en önemli bağlantı koridorlarından birinin merkezinde yer alıyor: Üç BRICS üyesini birleştiren, yaptırımlara karşı bağışık olan ve bir zamanlar vazgeçilmez olan Süveyş Kanalı'na ciddi anlamda daha hızlı ve daha ucuz bir alternatif olan Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru.

Diğer koridor ise Çinlilerin Buz İpek Yolu veya Kutup İpek Yolu olarak adlandırdığı Kuzey Kutbu boyunca uzanan Kuzey Denizi Rotası (NSR). Çin kendisini "Kuzey Kutbu'na yakın bir devlet" olarak tanımlıyor.

Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru, Avrasya entegrasyonunun en iyi halidir ve BRICS'in en önemli bağlantı projesidir. Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru, BRICS+ içinde ABD dolarının egemen olduğu uluslararası finansal sistemi atlama sürecini hızlandıracağı için jeoekonomik yansımaları şaşırtıcı düzeydedir. 

Rusya ve İran, Belçika merkezli küresel bankacılık mesajlaşma sistemi SWIFT'i tamamen atlamak üzere gizli bir mekanizmayı mükemmelleştirmek için çalışırken, kendi para birimleri ve kriptolarında zaten yoğun bir şekilde ticaret yapıyorlar. Bir sonraki adım, gelişen bir BRICS mekanizmasına bağlanacak olan Avrasya çapında bir ödeme ağı yapılandırmaktır ve yalnızca "geleceğin laboratuvarı" olarak tanımlanabilecek bir yerde çeşitli seçenekler tartışılmakta ve test edilmektedir.     

Ortaklığı yeni "şer ekseni"nin yeni bir bölümü olarak tanımlayan meşhur emperyal histeri ise isabetsiz. Bu jeopolitik zamanlama, bir kez daha, yaptırımların geri püskürtülmesi ile birleştiğinde paha biçilemez. 

ABD liderliğindeki batı ekseninin bunamışlığı ise devam ediyor. Ulusal Güvensizlik uzmanı Jack Sullivan, acıklı çıkışından önce, Beyaz Saray'a, Trump 2.0'ın başlamasından önce İran'ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı önerisinde bulundu – Bu, yeni Cumhuriyetçi başkanı derhal bir tufanın içine atacak bir öneriydi: Büyük bir Batı Asya savaşı. 

Sorun şu ki, Trump'ın etrafını saran Siyonist ateş çemberi, aslında bu saldırı planlarını görevden ayrılan Biden yönetiminden devralıyor ve bu planlara ABD derin devleti genelinde karşı çıkılmıyor; böyle giderse, rejim bunama halinden kurtulamaz. Kaos İmparatorluğu'na hakim olan kibir göz önüne alındığında, Rusya-İran stratejik ittifakının sonuçlarını gerçekten anlayan realistlerin sayısı az olmayacaktır.   

Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Gazze, Ukrayna ve başka yerlerin büyük bir bölümünü harap eden Ebedi Savaşlar zihniyeti şimdi biraz değiştiriliyor. Fakat on yıllardır ABD dış politikasını kontrol eden neoconlar ve neoliberaller ortadan kaybolmayacak. Aradaki fark, şimdi Rusya ve İran'ın, yakın işbirliği içinde, bu Kaos İmparatorluğu'na doğrudan meydan okuyor olmasıdır.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.