İsrail, Vahşeti Batı Şeria'ya Taşıyor

Ahmed el-Abd tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “SESSİZ BİR SAVAŞ BAŞLATMAK İMKÂNSIZ: İSRAİL, VAHŞETİ BATI ŞERİA’YA TAŞIYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

29 Ağustos 2024
İsrail, Vahşeti Batı Şeria'ya Taşıyor

Siyonist düşmanın, Batı Şeria’nın şehirlerine ve kamplarına baskın düzenleyip başta Cenin Kampı olmak üzere korkunç suçlar ve katliamlar işleyerek yeniden bir işgal operasyonuna giriştiği Savunma Kalkanı Harekâtı’ndan 22 yıl sonra İsrail ordusu, o günden bu yana görülmüş en büyük operasyonu gerçekleştirmek üzere bölgeye geri döndü.

İşgalci varlık, dün şafak vaktinden itibaren direniş hücrelerini tasfiye etmek maksadıyla birçok eksenden Batı Şeria’nın Cenin, Tulkerim ve Tubas şehirleri ve kamplarına saldırarak geniş çaplı ve süresi belirlenmemiş operasyonuna başladı. Düşman ordusu, “Yaz Kampları” ismini verdiği operasyon için birliklerinden binlerce askerin yanı sıra Şabak (Şin Bet) gruplarını, paraşütçü birlikleri, helikopterleri ve insansız hava araçlarını bu şehirlere ve kamplara gönderdi. İlk gün 10 direnişçi mücahit şehadet mertebesine erdi. Bunlardan beşinin Cenin’den ve dördünün Tubas’tan olduğu ve dronlar tarafından hedef alınarak şehit edildiği tespit edildi. Kudüs Seriyyeleri ise mücahitlerinin, düşmana kampların dehşetini tattıracağının ve düşman askerlerinin kendilerini nasıl bir cehennemin beklediğini göreceğinin altını çizerek bölgede yürüttükleri savaşa “Kampların Dehşeti” ismini verdi.

 İsrail medyası Batı Şeria’da devam eden operasyonun 2002’deki Savunma Kalkanı Harekâtı’ndan bu yana en büyük operasyon olduğunu ve “Musta’rib (Arap kıyafeti giymiş sivil güçler)” güçlerin de harekâta dahil olduğunu bildirirken, askeri yetkililer, saldırının Batı Şeria’daki durumun Tel Aviv için ciddi bir endişe kaynağı haline gelmesinden sonra başlatıldığına dikkat çekti. Kuzey Batı Şeria’daki, hassaten kamplardaki Filistinliler ise özellikle Amerika’nın İsrail’e verdiği yeşil ışık ve dünyanın Siyonist işgalin cürümlerine suç ortaklığı ışığında Tel Aviv’in Gazze’de ortaya koyduğu vahşet modelini kendi bölgelerinde de uygulama niyetinde olacağından korkuyorlar. Vakıa, düşman güçlerinin; Cenin, Tubas ve Tulkerim’deki sokakları, yolları ve binaları benzeri görülmemiş bir şekilde buldozerlerle yıkma ve yok etme sürecine hız vermesi, burada vatandaşların mülklerini yok etmesi, şehirlerdeki hastaneleri kuşatması, sağlık ekiplerinin çalışmasını engellemesi ve Filistinli yetkililere -üç vilayeti kordon altına alıp kuşatmışken- başta “Cenin Devlet Hastanesi” olmak üzere bazı hastanelere baskın yapma niyetinde olduğunu bildirmesi nedeniyle Batı Şeria’daki halkın korkularının sahada net bir karşılığı bulunmakta. 

Bu bağlamda Yediot Ahronot gazetesi de muharebenin gerçekleşmesi beklenen merkezlere göre Filistinli sivil halkın, organize bir tahliyesinin gerçekleştirilmesinin muhtemel olduğunu belirtirken, Kanal 14 ise işgal ordusunun hastaneleri kuşatmayı sürdüreceğini ve Tulkerim ve Cenin’de hastanelere girecek Filistinlileri denetleyeceğini bildirdi. Yediot Ahronot’a göre, Batı Şeria’daki askeri operasyon birkaç gün sürecek ve Tel Aviv’e yönelik saldırının başlatıldığı bölgeye odaklanacak. Harekâtın amacı Tubas kentindeki el-Fari’a, Tulkerim yakınlarındaki Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında aranan kişileri tutuklamak ve buradaki altyapıyı yok etmek olacak.

Ramallah’taki Beyt Rima, Arura ve Garavetü Beni Zeyd’in de aralarında bulunduğu pek çok kasabada geniş çaplı baskınlar yaşanırken, işgal güçleri ikindi vakti Kefer Dan’a (Cenin) baskın düzenledi ve burada silahlı çatışmalar yaşandı; özgürlüğüne kavuşmuş bir Filistinli esir şehit oldu.

Saldırı, işgal bakanlarının, başta da, Gazze Şeridi’nde olduğu gibi dün itibariyle Filistinlileri Cenin ve Tulkerim şehirlerinden “geçici olarak tahliye etme” tehdidinde bulunan Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın gerçekleştirdiği kışkırtma dalgasıyla aynı zamana denk geldi. Katz, X platformunda şunları yazdı: “İsrail ordusu, İran’ın ilhamıyla faaliyet gösteren düşman altyapısını engellemek ve yok etmek için dün geceden itibaren Cenin ve Tulkerim’de güçlü bir şekilde çalışıyor.” “Bu tehdidi, Gazze’de çözümlediğimiz şekilde çözümlemeliyiz. Bu bölgelerde yaşayanların geçici olarak tahliyesi ve diğer gerekli tedbirler de bu çözüme dahil. Bu, kelimenin tam anlamıyla bir savaştır ve kazanılması gerekmektedir.” 

Batı Şeria’nın kuzeyindeki yerleşim konseyi başkanı Yisrael Gantz ise Gazze modelinin Batı Şeria’da uygulanması çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Eğer Nuseyrat’ta yaptığımızı Nur Şems’te yapmazsak, onlar Be’eri’de yaptıklarını Bat Hefer’de yapacaklar.”

Son üç yılda Batı Şeria, direnişin tırmanışa geçtiği zamanlara denk gelen çok sayıda askeri operasyona tanık oldu; ancak bu operasyonlar hedeflerine ulaşmadı. Mevcut saldırıda ise Cenin, Tulkerim ve Tubas vilayetlerinin sıkı bir kuşatma altına alınarak birbirlerinden izole edilmeye çalışıldığı göze çarpmakta. Özellikle işgal güçlerinin, şehirlerdeki hastaneleri kuşatmasından sonra Batı Şeria’nın kuzeyinde Gazze modelini uygulamaya çalıştığı değerlendirilmekte. Ayrıca İsrail’in, halkın kendi yerleşim bölgelerini yaşanmaz hale getirmek için yıkım hazırlığı amacıyla bazı bölgeleri boşaltmaya başlaması ve ardından altyapıyı yok etmeye ve bölge sakinlerini göçe zorlamadan önce “güvenli bölgelere” tahliye etmeye yönelmesi nedeniyle tehcir seçeneğine başvurma ihtimali de mevcut. Nitekim bu ihtimal ilk saatlerde su hatlarının, elektrik şebekelerinin ve ana yolların tahrip edilmesiyle açıkça görüldü.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.