Yemen Anlaşması: Riyad Teslim Oldu, ABD Kaybetti

Halil Nasrallah tarafından thecradle.co adlı internet sitesinde kaleme alınan “YEMEN ANLAŞMASI: RİYAD TESLİM OLDU, WASHINGTON KOZUNU KAYBETTİ” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

07 Ağustos 2024
Yemen Anlaşması: Riyad Teslim Oldu, ABD Kaybetti

Yemen'in son üç yılda Suudi Arabistan'a yönelik saldırıları – 2022'nin başlarındaki Kuşatmayı Kırma Operasyonu ve Riyad'ın taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda sürekli güç kullanma tehditleri de dahil olmak üzere – Suudi rejimine, San’a'nın taleplerine boyun eğmesine yönelik başarılı bir baskı uyguladı.

Suudi Arabistan'ın 2019'daki Aramco saldırısından bu yana ekonomisinde tekrarlanan aksaklıklarla vurgulanan önemli geri çekilmesi, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın gıpta ile bakılan 2030 Vizyonu’na karşı ciddi bir meydan okuma teşkil ediyor.

Yemen'in ültimatomu 

Nisan ayı başlarında, Suudi destekli "meşru Yemen hükümeti", kuşkusuz ABD'nin direktifleri uyarınca, bankaları ve Yemen'in bayrak taşıyıcısı Yemenia Airways'i 60 gün içinde San’a'dan Aden'e taşınmaya zorladı. 

Bu karar, Ensarullah yanlısı hükümetin Gazze'deki Filistin direnişini desteklemek için Kızıldeniz'deki operasyonlarıyla aynı zamana denk geldi. Son teslim tarihi yaklaşırken, Suudi Arabistan'da yıllık hac ziyareti yapan Yemenli hacılar, Haziran ayı sonlarında aniden Cidde'de gözaltına alındı. 

Buna cevaben 7 Temmuz'da Ensarallah lideri Abdülmelik el-Husi, Riyad'ı sert bir uyarıyla tehdit etti: "Aynı şekilde yanıt vereceğiz: Bankalara karşılık bankalar... San’a havalimanı için Riyad havalimanı... ve limanlara karşılık limanlar."

Riyad akıllıca bir şekilde uyarıyı ciddiye aldı ve kısa süreli soğukluk, hacıların Yemen'in başkentine güvenli bir şekilde dönmesiyle sona erdi. Ensarallah'ın Siyasi Büro Üyesi Muhammed el-Buhayti'nin, "Yemenli hacılar geri gönderilmeseydi, Suudi Arabistan'ın havaalanları şu anda kapalı olacaktı" sözüne yol açtı.

Genel olarak, Abdulmelik el-Husi'nin tehdidi ve kitlesel gösterilerde ortaya konulan yaygın halk desteği, Yemen'in Riyad, ABD ve İsrail'e karşı koyma kararlılığının altını çizdi. Bu tehditlerin ciddiyetinin farkında olan Suudi Arabistan, San’a ile krizi çözmek için hızla arabuluculuk yoluna başvurdu.

Riyad'ın geri çekilmesi 

Yemen'in 19 Temmuz'da Tel Aviv'e yönelik sansasyonel insansız hava aracı saldırısının ardından, müzakereler yoğunlaştı ve Yemen müzakere heyeti başkanı Muhammed Abdusselam tarafından açıklanan bir anlaşmaya yol açtı. 

Anlaşma, her iki taraftan da bankalara karşı son kararların iptal edilmesini, gelecekte bu tür eylemlerden kaçınma taahhüdünü, Yemen Havayolları’nın San’a ile Amman arasındaki uçuşların yeniden başlamasını ve artmasını; Kahire ve Hindistan'a giden rotaların genişletilmesini içeriyordu.

Ek olarak, havayolunun karşılaştığı idari, teknik ve mali zorlukları ele almak için toplantılar düzenlemeyi ve daha önce kararlaştırılan bir yol haritasına dayalı olarak tüm ekonomik ve insani sorunları çözmek için tartışmalar başlatmayı da içeriyordu.

Anlaşma, Suudi Arabistan'ın yaklaşımında önemli bir değişikliğin sinyalini Verdi; çünkü Aden'deki Riyad destekli kukla hükümet, anlaşmanın duyurulmasının ardından önceki tüm kararlarını fiilen tersine çevirdi. 

Suudi yetkililerden yalanlama gelmemesi, bu anlaşmanın önemini gözler önüne serdi. Bloomberg, Riyad'ın hızlı geri çekilmesinin Yemen ile yenilenen düşmanlıklardan kaçınmayı amaçladığını ve Krallığın dış politika stratejisinde önemli bir değişikliğe işaret ettiğini belirterek gelişmeyi bildirdi.

Yemen Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-Ezzi, X'te yaptığı paylaşımda, San’a'nın tüm alanlarda egemenliği yeniden tesis etme kararlılığının altını çizdi:

“Petrol ihracatının yeniden başlaması, devlet çalışanlarının maaşlarının eski haline getirilmesine bağlıdır. Bunu atlatmaya yönelik her türlü girişim yasaktır ve sonuçları bilinmektedir. Yabancı şirketler bunu anlamalı. Halkımız maaşsız kaldığı sürece petrolün bir daha yağmalanmasına izin vermeyeceğiz.”

Bu, San’a'nın vatandaşlarının haklarını ve devlet kaynaklarını her türlü yolla güvence altına alma konusundaki ciddiyetini ve düşmanlarının – bölgesel veya dış – erteleme veya zaman kazanma girişimlerine müsamaha göstermeyi reddettiğini gösteriyor.

Amerika ‘Kaypak’ Devletleri 

Suudiler için bu deneyim, geciktirme taktiklerinin ve Donald Trump'ın ABD başkanlığına olası dönüşüne bel bağlamanın Yemen tehditlerini değiştirmeyeceğini gösterdi. Yemen'in Suudi Arabistan'a yönelik stratejik operasyonlarının Trump'ın başkanlığı döneminde başladığını ve Aramco'nun Bukeyk ve Kureyş petrol sahalarını hedef aldığını ve önceki yönetimin Yemen güçlerini dizginlemedeki beceriksizliğini kanıtladığını belirtmekte fayda var. 

Riyad'da erteleme  stratejisinin uygulanması da giderek daha fazla beyhude olarak görülüyor. Suudiler, çıkarlarını korumak için San’a'ya olan taahhütlerini bir an önce yerine getirmenin faydasını kabul etmeye zorlandı.

Suudilerin geri adım attığının açıkça ortada olduğu bir ortamda, San’a anlaşması, Yemen üzerindeki baskısı uzun süredir Suudi savaşının yeniden başlaması tehdidinde bulunan Amerikalılar için önemli bir darbeyi temsil ediyor. Geçen hafta Axios, bir ABD heyetinin Yemen'deki durumu ve Yemen'in İsrail'e karşı son tırmanışlarını görüşmek üzere Suudi Arabistan'a geldiğini bildirdi. 

Haberde, "Suudi Arabistan'ın son haftalarda artan gerilimler ve Yemen'de yeni bir çatışmaya sürüklenme konusunda daha fazla endişe duymaya başladığı" belirtiliyor.

Sonuç olarak, San’a anlaşmasıyla Yemenliler, Yemen'in Filistin direnişine verdiği desteği tersine çevirmeye zorlamayı amaçlayan ana baskı araçlarından biri olan hayati Amerikan "insani" kaldıracını da etkisiz hale getirmeyi başardılar.

San’a, Suudi Arabistan'a diz çöktürmeyi başardı ve bu, bu hassas ve kritik bölgesel çatışma aşamasında olduğu kadar Riyad ve komşularıyla gelecekteki ilişkilerde de büyük etkilere sahip. 

Filistin direnişine desteğe öncelik vererek, ABD ve Britanya'nın hegemonik hırslarına meydan okuyarak ve İsrail'in daha fazla saldırganlığına hazırlanarak, San’a, tanınma ve saygı gören güçlü ittifaklara sahip önemli bir bölgesel oyuncu olarak ortaya çıktı.

Yemen'in sürekli baskısı ve stratejik saldırıları, Suudi Arabistan'ı önemli tavizler vermeye zorladı, Batı Asya'nın güç dinamiklerini yeniden şekillendirdi ve San’a'nın artan etkisini ve kaya gibi sağlam kararlılığını sergiledi. Bu gelişmenin gelecekteki bölgesel istikrar için geniş kapsamlı etkileri olacak ve San’a hükümetinin uluslararası sahnede daha geniş çapta tanınması konusunda durumunu güçlendirecektir.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.