İsrail yanlısı Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü geçtiğimiz ayın sonunda alanında bir çok uzmanın katılımıyla Hizbullah ve İsrail arasındaki savaş olasılıkları üzerine bir seminer düzenledi.
Seminere, enstitünün Terörle Mücadele ve İstihbarat Programı Direktörü Matt Levitt, eski diplomat ve Enstitü’nün Arap Politikası Programı Direktörü David Schenker, İsrail ordusunda emekli general ve enstitüde araştırmacı Asaf Orion, ve Lübnanlı personel Hanin Gaddar katıldı.
El Akhbar’ın haberine göre, Schenker sempozyumun sonuç bildirgesini sunarken, “Lübnan’ın sınır köylerinde yerinden edilmelere rağmen, Hizbullah’ın kuluçkasını oluşturan halktan değil, Lübnan’ın diğer bölgelerinden şikayetler duyuyoruz” dedi.
Schenker “Bölgedeki askeri operasyonların sonuçlarının İran’ın da dahil olduğu Direniş Ekseni tarafından değerlendirilmesi olumlu ve bu daha önce görülmemiş bir durum” ifadelerini kullandı.
Hizbullah’ın Kıbrıs’a yönelik tehdidine değinen ABD’li eski diplomat, Husilerin bugün Kızıldeniz’de yaptığı gibi Hizbullah’ın da Akdeniz’e damgasını vurabileceği söyleyerek, bunun küresel ticareti felç edip enerji ve emtia fiyatlarını yükseltebileceğini ifade etti.
Schenker, “ABD küresel seyrüseferin sürdürülmesi için gereken savaş gemilerinin eksikliğinden Washington’la birlikte muzdarip olan müttefiklerle birlikte daha fazla yükü temsil edecek ve daha fazla görevi paylaşacak BM dışı bir koalisyon aramalı” dedi.
Schenker, Asya’da daha fazla deniz gücü konuşlandırma ihtiyacından dolayı Washington’un İsrail’in Hizbullah’la olan savaşının içine çekilmek istemediğini belirtti.
“Dolayısıyla bizim işimiz Kızıldeniz’deki çalışmaları yaparak İsrail’i desteklemek olacak” diyen Schenker, “İsrail’in Irak’ta olduğu gibi bizim sorumlu olmayacağımız diğer meselelerle ilgilenebilmesini mümkün kılmamız gerekiyor” diye konuştu.
ABD’nin Lübnan’a gönderdiği Siyonist temsilci Amos Hochstein’ın görevini imkansız bir görev olarak tanımlayan Schenker şunları söyledi: “Lübnan ordusu, Lübnan rejiminin ve ordu kurumunun mezhepçi doğası nedeniyle silahların Litani’nin güneyine ulaşmasını engellemek için harekete geçmeyecektir. 1970’lerde ordunun Lübnanlı bir fraksiyona verdiği destek, mezhepsel çizgide askeri birliklere bölünmesine neden olmuştu. Bu nedenle Hizbullah’la birlikte girişimde bulunmayacak ve bölünme korkusuyla silahların Güney Litani’ye ulaşmasını engellemeyecektir.”
Seminerin diğer bir katılımcısı olan enstitünün Terörle Mücadele ve İstihbarat Programı Direktörü Matt Levitt ise şunları söyledi: “İsrail’deki askeri liderler, Lübnan’a karşı savaşın kademeli bir süreç olacağını ve bir anda zirveye ulaşmayacaklarını söylüyor. Ancak Amerikan istihbarat topluluğu, savaş patlak verirse İsrail’in savaşı kademeli hale getiremeyeceği ve bu süreci kontrol edemeyeceği konusunda uyarıyor. Aksine, durumun çok hızlı bir şekilde tırmanacağını belirtiyor. İsrail’in bu savaşta Hizbullah’ı tamamen yok etmeye çalışacağını sanmıyorum, çünkü bu ulaşılamaz bir hedef, ayrıca, İran, Hizbullah’ın varoluşsal bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu görmesi halinde savaşa müdahale edebilir.”
Levitt ayrıca ABD’nin Lübnan’dan fırlatılan kısa menzilli füzelere karşı İsrail’i destekleyemeyeceği yönündeki endişelerini dile getirdi.
Siyonist emekli general Asaf Orion ise, bölgenin İran direniş ekseninin cüret, küstahlık ve risk iştahıyla karakterize edilen yeni bir aşamadan geçtiğini iddia etti.
Kudüs Haber Ajansı - KHA