Filistin İçin Birleşik Cephe Yeniden Canlanıyor

Hanna Eid tarafından english.almayadeen.net adlı internet sitesinde kaleme alınan “FİLİSTİN HALK KONFERANSI FİLİSTİN İÇİN BİRLEŞİK CEPHEYİ YENİDEN CANLANDIRIYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

03 Haziran 2024
Filistin İçin Birleşik Cephe Yeniden Canlanıyor

3 bin 400'den fazla kayıtlı katılımcısı ve direniş, sanat, müzik, siyasi analiz ve dayanışma atmosferi ile Filistin Halk Konferansı 24 Mayıs Cuma günü başladı. Bu konferansın 5 yıl önce yapılması düşünülemezdi - konferansın gerçekleştiği Arap Amerika'nın kalbi Detroit'te bile.

7 Ekim olayları ve Direniş Ekseni'nin siyonizme karşı yürüttüğü uzun süreli halk savaşı bu konferansı mümkün kıldı. Batı Asya'daki asil Direniş olmasaydı, Kuzey Amerika ve Avrupa'daki öğrenci hareketi başlayamazdı. Meclis Başkanı Raca Abdülhak, Batı'daki 18 ve 19 yaşındaki öğrencilerin Filistin'in izolasyonunu kırmalarının ve mücadelelerinin sadece işgali sona erdirmekle ilgili olmadığını göstermelerinin Direniş sayesinde olduğunu söyledi.

Konferansın sunucusu ve Filistin Gençlik Hareketi üyesi Muhammed Nabulsi, Filistin dışındaki bizlerin Siyonizme karşı savaşta tek cephe değil, birçok cepheden biri olduğunu savundu. Bu, Filistin Feminist Kolektifi'nden Tara Alemi tarafından doğrulandı ve "Filistin devriminin kendisi kolektif ve birbirine bağlı bir mücadeledir... Örneğin, kadınları mücadelenin bir sektörüne, işçilerden uzağa ya da tam tersine çekmemeye özen gösteriyoruz." Bu konferans, Batı'daki bazı siyasi aktörler tarafından yayılan nihilizm ve bozgunculuğun ideolojik yanılgısını kırmıştır.

Katılımcılar dünyanın dört bir yanından geldi - Filistin, Güney Afrika, Porto Riko, Kanada ve tüm Avrupa ve Asya'dan. Filistin'in kurtuluş hareketi zorunlu olarak ulusötesi bir harekettir; çünkü kapitalist-emperyalist dünya sisteminin tüm çelişkileri Filistin'de mevcuttur. Açılış konuşmacısı kalabalığı sarstı ve hikayesi ve konuşmasıyla birçok kişiyi gözyaşlarına boğdu. Bu konuşmacı, vize almak ve ABD'de konuşmak için büyük testlerden ve sıkıntılardan geçen Sanaa Dakka'dan [şehit Velid Dakka'nın eşi] başkası değildi; konuşmasını yapmak için doğrudan havaalanından geldi. Direniş ve devrimin sembolü olan çocuğu Milad’ı da beraberinde getirdi. Bunun hemen ardından, Franz Fanon'un psikolojik eserlerinin ve Basil el-Arac'ın hayatından hikayelerin, kalabalığı daha fazla eyleme teşvik etmek ve şu anda yapabileceğimiz en gerçekçi şeyi yapmak için bir araya getirildiği devrimci iyimserlik üzerine bir konuşma yapıldı: Kurtuluş talep etmek ve kurtuluşu bir 'eğer' yerine bir 'zaman' olarak tasavvur etmek üzerine.

Konferansın tüm mesajı şu sözlerle özetlenebilir: Hareketimizdeki temel çelişki, Direnişimiz ile Siyonist-emperyalist ittifak arasındaki çatışmadır. Fitne (anlaşmazlık) ve hizipçiliğin rotamızı yönlendirmesine izin vermemeliyiz. Siyonizme ve emperyalizme karşı mücadelemizde kararlı kalmalıyız. Meclis Başkanı MeryemEbu Semra, bunun tarihi bir konferans olduğunu, çünkü gençlerin ve tüm organizatörlerin "Oslo sonrası dönemde halka dayatılan parçalanmışlığın" üstesinden geldiğini savundu: “Bugün tanık olduğumuz şey, tüm farklı coğrafyalarda yeni neslin ulusal davaya olan bağlılıklarını yeniden teyit etmesidir...”

Konferansın en inanılmaz yönlerinden biri, üç gün boyunca Nekbe'den Oslo'ya kadar uzanan parçalanma sisteminin tamamen paramparça olduğunu hissetmemdi ve bu duygum iki gelişmeyle onaylandı. Birincisi, konferans organizatörlerinin Sanaa ve Milad Dakka'yı konferansa şahsen getirebilmesiydi -diğer birçok konuşmacının vizelerinin reddedilmesinden veya gümrükte sorgulanmasından sonar, ve bu gerçekten nefes kesiciydi. Sanaa konuşurken, odadaki birçok kişi ağladı ve birbirlerine sımsıkı sarıldılar, aynı zamanda şehit Velid'den ve tüm mahkumların hareketinden bize çıkardığı dersleri dikkatle dinlediler.

İkinci olarak, Filistinli yazar ve FHKC üyesi Dr. Vissam Refiydi konferansta iki kez video bağlantısı aracılığıyla konuştu. Refiydi, Filistin'deki Direniş'in önündeki görevler hakkındaki görüşlerini aktardı ve tarihsel anlamda Hamas ve İslami Cihad'ın Filistin kurtuluş hareketindeki sapmaları temsil etmediğini, aksine Filistin halkının iradesini temsil eden milliyetçi mücadelenin kurucu unsurları olduğunu teyit etti. Dr. Refiydi ayrıca Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da devam eden hareket hakkındaki görüşlerini ve Filistin'deki Filistinlilerin görüşlerini paylaştı. Refiydi, bunun birden fazla cepheli bir mücadele olduğunu doğruladı; ayrıca Filistin'deki Direniş'in sorumluluğu üstlendiği, Filistin dışındaki mücadelenin ise coğrafyası nedeniyle sınırları olduğu konusunda gerçekçi olduğunu söyledi.

Filistin Gençlik Hareketi, konferansın sonunda, Siyonist koloniye yapılan silah sevkiyatlarının çoğundan sorumlu olan nakliye şirketi Maersk'e odaklanmış bir boykot ilan ederek açık ve keskin bir şekilde yanıt verdi. Direniş ve boykotların yanı sıra, öğrenci hareketinin önemi konferansın ana odak noktasıydı.

Filistin Öğrenciler Genel Birliği'nin (GUPS) birçok üyesi, Filistin için uzun süredir devam eden ve çok kuşaklı mücadeleyi vurguladı. Filistin Öğrenciler Genel Birliği üyeleri ayakta alkışlanarak onurlandırılırken, yeni nesil FGB ve SJP üyeleriyle tavsiye ve geri bildirimlerini paylaştılar.

Warwick Üniversitesi, Birzeit Üniversitesi ve Bologna Üniversitesi'nden konuşmacılar, öğrenci intifadası üzerine bir konuşma sırasında, hareketin farklı cephelerdeki farklı koşullarından bahsettiler. İtalyan öğrenciler, toplulukları ve sendikalarla bağlantı kurarak ortak mücadeleye girdiler. İtalyan liman işçileri sendikası grevlerini sona erdirip maaşlarına zam geldiğinde, İsrail gemilerinin limana kabul edilmemesinin yeni sözleşmenin bir parçası olmasını da talep ettiler. Birzeit'ten gelen öğrenci, işbirlikçi Filistin yönetimi ve işgal güçlerinin baskısıyla kampüsteki durum hakkında konuştu. Ancak buna rağmen, Gazze Şehitler Üniversitesi'ni kurduklarını, ücretsiz dersler, tartışma grupları ve diğer ücretsiz etkinlikler düzenlediklerini belirttiler. Baskıya, şehit edilme riskine ve öğrencilerin tutuklanmasına rağmen, hareketlerinin Gazze çağrısına cevap vermeye devam ettiğini ısrarla belirtti. Konferans sona erdiğinde, Londra'daki SOAS'tan öğrenciler, tasfiye talebiyle finans ofisini kapattılar.

Üç gün süren konferans boyunca katılımcılar tarafından Gazze için 200 bin doların üzerinde para toplandı; tüm gelirler Orta Doğu Çocuk İttifakı'na gidecek. Organizatörlere göre bu, hesaplanmış, siyasi bir karardır. Kayıtlardan toplanan tüm paralar bağışlanacak ve böylece sürgünden Filistin'e doğru bir destek cephesi daha açılacak. Özetle, bu konferans Filistin için halihazırda çalışmakta olanlara bir moral desteği sağladı ve aynı zamanda katılanların ana üslerine dönmelerine ve öğrendikleri bilgi ve stratejileri paylaşmalarına izin verdi.

Bu konferansın sadece üç ay içinde bir araya gelen örgütler tarafından bir araya getirilmiş olması ve hala kendi yerellerinde çalışıyor olması, Filistin'in 7 Ekim sonrası bu yeni dönemde örgütlenmesinin ciddiyetinin bir kanıtıdır.

Grenadalı devrimcilerin haykırışı gibi: Geri adım yok; daima ileri!

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.