Filistin Yönetimi Direnişle Karşı Karşıya Kalabilir!

Ahmed el-Abd tarafından al-akhbar.com adlı internet sitesinde kaleme alınan “REFAH SINIR KAPISININ İDARESİNE İLİŞKİN TEKLİF REDDEDİLDİ… FİLİSTİN YÖNETİMİ, DİRENİŞLE KARŞI KARŞIYA KALMAKTAN ÇEKİNİYOR…” başlıklı yazıyı Muhammed Yaşar siz kıymetli okuyucularımız için çevirdi. 

16 Mayıs 2024
Filistin Yönetimi Direnişle Karşı Karşıya Kalabilir!

İsrail, Gazze Şeridi’ne insani yardım girişinin ana arteri olan Refah Sınır Kapısını işgal ettikten sonra kendisini bir kez daha önceden de yaşadığı sıkıntıyla karşı karşıya buldu. Sınır kapısının bu ayın 6’sında işgali, geçidin tamamen kapatılmasına yol açtı ve yardım kamyonlarının Gazze Şeridi’ne girişi durdu. Neticede Mısırlı yetkililerin koordinasyon için Siyonist rejimle iş birliği yapmadığı bir vasatta sınır kapısının yeniden açılmasına dair uluslararası çağrıların artması Tel Aviv’i bu vazifeyi yerine getirmesi için Filistin Yönetimi’ne başvurmaya zorladı.

İsrail’in Refah’ı işgali, geçişlerin yönetimi de dahil olmak üzere Gazze’deki savaşın “ertesi günü” namına elinde herhangi bir planının olmadığını ortaya koydu. Siyonist rejim, savaşın başından beri Gazze Şeridi’nin Filistin Yönetimi’ne yeniden devredilmesini reddediyordu. Filistinli, İsrailli ve Amerikalı kaynaklara göre, İsrail’in aşırı sağcı koalisyon üyeleri tarafından Başbakan Binyamin Netanyahu’ya yöneltilebilecek herhangi bir eleştirinin önünü almak için Refah Sınır Kapısının idaresine dair teklif, gelecek görevlilerin resmi olarak Filistin Yönetimi’ne bağlı olmamalarını ve “Yerel Yardım Komitesi” olarak tanıtılmalarını şart koştu. Ayrıntılara dair sızan haberlere göre İsrail Güvenlik Teşkilatı (Şin Bet) Başkanı Ronen Bar, Mısır İstihbaratı Başkanı Tümgeneral Abbas Kâmil ile görüşerek, Refah kapısının bir an önce yeniden açılması mevzusunu ele aldı ve kontrolün Hamas’a bağlı görevlilere verilmesini reddettiğini ifade etti. İsrail’in planı, işgalden sonraki birkaç gün içinde geçidi yönetmek için Hamas’la bağlantısı olmayan Filistinli tarafların iş başına getirilmesini gerektiriyordu. Bu amaçla Siyonist varlık, Filistin Yönetimi’ne “doğrudan ve ABD aracılığıyla” çalışanlarını Refah geçişini yönetme sürecine entegre etme teklifinde bulundu.

İsrail’in teklifi, Filistin Yönetimi’ne büyük bir hakaret ve kendilerinin Gazze’de gerçekleştirmesini umduğu rol ve daha önce İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant tarafından hazırlanan güvenlik planında gösterilen, Netanyahu’nun reddettiği ve istihbarat servisi başkanı Macid Ferec’in idaresinde bir güvenlik gücünün kurulmasını içeren taşeronluk görevi konusunda küçük düşürücü bir bakış açısı taşıyor. Amerikan kaynaklarına göre İsrail’in yeni teklifi, hem Washington’a hem de Tel Aviv’e Refah’ta herhangi bir isim altında bulunmayacaklarını açıkça belirten Ramallah’ı, özellikle de Mahmud Abbas’ı kızdırmış gibi görünüyor. Bu bağlamda Abbas’a yakın bir şahsiyet olan ve Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Kurulu üyesi Ahmed Mecdalanî, yaptığı basın açıklamasında, Filistin Yönetimi’nin İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesinden önce Refah Sınır Kapısının idaresini devralma yönündeki Amerikan-İsrail talebini reddettiğini belirterek şunları söyledi: “Filistin Yönetimi, geçidin devralınması için Altılı Arap Komisyonu tarafından hazırlanan ve savaşın durdurulmasını, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesini ve bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek İsrail’in müzakerelerde bir takvime bağlı kalma taahhüdünde bulunmasını gerektiren planın uygulanmasını şart koştu.” “Filistin Yönetimi, İsrail’in askeri yönetimi altındaki sınır kapısının idaresini kabul etmeyecek ve Gazze Şeridi’ni parça parça teslim almayacak.”

Ramallah’ın, İsrail’in teklifini reddetme kararının çeşitli sebepleri var. Bunlardan en belirgin olanı, İsrail’in Gazze’de umduğu “zaferi” elde edememesi, aksine krizin siyasi olarak ve sahada daha da karmaşık bir görünüme bürünmesi. Dolayısıyla Filistin Yönetimi, Gazze’ye dönüşünü sabırsızlıkla beklese bile, İsrail’e can simidi atmak için bir neden göremiyor. Ayrıca teklifi kabul etmesi halinde Filistin ve uluslararası kamuoyuna sanki İsrail tankları ile ve binlerce şehidin cesedinin üstünden geçerek Gazze Şeridi’ne dönmüş gibi görüneceğini de çok iyi biliyor. Yine Filistin Yönetimi, İsrail’in teklifi uyarınca Refah kapısına geri dönüşünün kendisini, İsrail’in saldırıları yoluyla Gazze’de dayatacağı her türlü düzenlemeye direneceklerini belirten Direniş grupları ile karşı karşıya getireceğinin de farkında. Filistin Yönetimi, Netanyahu hükümetinin ve arkasındaki ABD’nin kendisini bir araç olarak gördüğünün ve en başta da reformlar yapıldığı takdirde ekonomik yardımlarda bulunulacağına dair Joe Biden yönetiminin kendisine verdiği tüm sözlerin buharlaştığının da farkında. Artık Mahmut Abbas bile Amerika’nın planının kendisini sahneden uzaklaştırmak olduğunu hissetmeye başladı.

İsrailli ve Amerikalı kaynaklara göre, Filistin Yönetimi’ni öneriyi reddetmeye iten sebeplerden biri de İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in, Ramallah’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin üst düzey İsrailli yetkililer hakkında tutuklama emri çıkarması yolunda harekete geçmesine karşılık verme bahanesiyle yaklaşık on gün önce tekrar dondurulmasını emrettiği Filistin vergi fonları.

İbranice yayın yapan “Walla” ve Amerikan “Axios” haber siteleri, Amerikalı ve İsrailli yetkililerinden Filistinli yetkililerin, İsrail’in fonları serbest bırakmasına kadar Refah Sınır Kapısına dönmeyi gündemlerine almayacaklarını aktardı. Ayrıca dört üst düzey Amerikalı, Filistinli ve İsrailli yetkili, Abbas’ın danışmanlarının Refah Sınır Kapısına dönülmesinin, daha geniş bir bakış açısını gerektirdiği ve yalnızca İsrail ile Mısır arasındaki krizi çözmeyi amaçlayan tek seferlik bir adım olmadığı değerlendirmesini nakletti. Yine bu bağlamda görüşmelerin, Amerikan-Mısır arabuluculuğuyla devam ettiği ve Filistin Yönetimi’nin, Refah Sınır Kapısına adam göndermeyi kesin bir dille reddetmediği ifade edildi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.