San’a güçleri, son saatlerde Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki İngiliz, Amerikan ve İsrail gemilerine yönelik askeri saldırılarını artırdı ve Amerika’nın, ülkenin batı sahilleri, özellikle de Hudeyde şehrine kara operasyonu başlatma yönündeki yeni tehditlerine yanıt olarak tüm olasılıklara hazır olduklarını teyit etti. Son gerilim, Amerikan-İngiliz koalisyonunun, yasaklı tankerleri Aden Körfezi’ndeki birkaç askeri gemi ve firkateynin korumasında geçirme girişimleri ve ABD Donanması’nın Kızıldeniz’deki uluslararası sulara yeniden konuşlandırılmasının ardından geldi.

Hudeyde’nin güneyinde yer alan Huha şehrindeki seyrüsefere vakıf kaynaklar, al-Akhbar’a, ABD Donanmasının Kızıldeniz’deki uluslararası sularda Zugar Takımadaları ile Haniş Takımadaları arasındaki bölgede kendisini yeniden konumlandırdığını söyledi ve mezkur güçlerin, Yemenli balıkçıların yukarıda belirtilen bölgelerde balık avına engel olduğuna ve bu son hareketliliğin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Cuma akşamı Ensarullah hareketini ‘terörist varlıklar’ listesine dahil etmesinin ardından yaşandığına ve Washington’un tasnifinde şu ana kadar bir değişiklik olmadığına dikkat çekti. Askeri gözlemciler ise San’a’nın bazı siyasi liderler aracılığıyla kendisine yönelik saldırılara iştirak etmenin olası yansımaları konusunda Avrupa tarafına yaptığı uyarılara ve meşru müdafaa hakkı çerçevesinde vereceği karşılığın Avrupa pazarlarına giden ticari gemilerin geçişini engellemek olacağını belirtmesine rağmen, Avrupa filosunun Kızıldeniz’deki görevine bugün başlamasıyla bu yeniden konuşlandırılmanın birbiriyle bağlantılı olduğuna işaret ettiler. Aynı bağlamda ilgili diplomatik kaynaklar al-Akhbar’a, Avrupa Birliği’nin önceki gün Umman Sultanlığı aracılığıyla San’a’ya, Yemen’e yönelik saldırılara dahil olma veya ABD ve İngiltere’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağlı grupların iş birliğiyle Hudeyde şehrinin güneyinde Yemen’e karşı hayata geçirecekleri bir kara operasyonuna katılma niyetinde olmadıklarını bildirdiğini doğruladı. Kaynaklar, Avrupa tarafının, yaptığı bu son askeri konuşlandırmayı “Avrupa gemilerini korumak” başlığıyla meşrulaştırmaya çalıştığına, ancak San’a’ın, Avrupa gemilerinin geçtiğimiz aylarda olduğu gibi güvenli bir şekilde geçmeye devam edeceğinin, ama Avrupalıların, Washington liderliğindeki Refah Muhafızı Koalisyonu’na katılmalarına dair yapılan ilk uyarıları dikkate almamaları halinde bu avantajın sona erebileceğinin altını çizdiklerine dikkat çekti.

San’a, Avrupa Birliği’ni, Kızıldeniz’i militarize etmenin sonuçları konusunda daha önce uyarmış ve İsrail’i korumaya kalkışan her ülkeye saldırgan muamelesi yapacağını belirtmişti. Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali el-Husi, yaptığı basın açıklamasında Avrupa Birliği’ne, İsrail gemilerinin güvenliğini sağlama hususunda başarısız olan ve gemilerine ateş açan ABD ve İngiltere’nin deneyimlerinden yararlanma çağrısında bulundu. Ensarullah Hareketi Siyasi Büro Üyesi Ali el-Kahum da al-Akhbar’a, terörist tasnifinin sonrasında gelen Amerika’nın ve İngiltere’nin hamlelerinin her zamanki gibi yerinde ve şaşırtıcı bir yanıtla karşılık bulacağına ve şu anda tüm seçeneklerin masada olduğuna dikkat çekerek, San’a güçlerinin operasyonlarının istikrarlı olduğunu ve gerilimi tırmandırmaya mukabil gerilimi tırmandırmaya yöneldiğini ifade etti. El-Kahum, düşmanın gerilimi tırmandırmaya devam etmesi ve uyarıları görmezden gelmesi durumunda San’a’nın elinde önümüzdeki dönemde Amerikalıları, İngilizleri ve İsraillileri şaşırtacak çok sayıda şok edici sürpriz olduğunun sinyalini verdi.

Önceki gün Sana’da iktidar olan Yüksek Siyasi Konsey, Yemen Cumhuriyeti’ne düşman olan kuruluş ve ülkelerin sınıflandırılmasına ilişkin yasayı onayladı. Ayrıca başkentte Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanlığı’na bağlı “İnsani Operasyonlar Koordinasyon Merkezi”nin kurulmasına da onay verdi. Hükümet kaynakları, al-Akhbar’a, yeni operasyon merkezinin, kanuna göre düşman olarak sınıflandırılan ülkelere yönelik deniz yaptırımlarını uygulamaktan sorumlu olacağını, merkezin uluslararası denizcilik şirketleriyle iletişim kurup onları İsrail ile iş yapmamaları gerektiği konusunda bilgilendireceğini ve İsrail’le bağlarını koparmayan, onlara alternatif ticaret yollarından mal sağlamaya çalışan ve işgal altındaki limanlara gitmeyen gemilerini Kızıldeniz’den geçirmeye devam edenlere karşı da önlem alınacağını ifade etti. Kaynaklar ayrıca San’a’ın, Siyonist varlıkla iş birliği yaptığı için bu şirketlere ait ticari gemilerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nden geçişini engellemeyi düşündüğünü ve bu tedbirlerin İsrail ve onu himaye eden ülkeler üzerinde ekonomik baskı aracı olduğunu söylediğini sözlerine ekledi.

Bu bağlamda San’a’dan birden fazla kaynak, Yemen Deniz Kuvvetleri’nin son iki gün içerisinde Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki ticari gemilerle iletişimini yoğunlaştırdığını ve işgal altındaki limanlara gitmeyen ve Amerika ve İngiltere ile bağlantılı olmayan tüm tankerlere güvenli geçiş hakkı tanıdığını belirtti.

Aynı zamanda seyir verileri, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki 20’den fazla kargo gemisinin kimlik cihazlarına San’a güçlerinin hedefi olmamak için İsrail, Amerika ve İngiltere ile bağlantılarını reddeden veya “tüm mürettebat Çinli” veya “tüm mürettebat Rus” gibi ifadeler koyduğunu gösterdi. Tüm bunlar önceki gün Yemen’in, Aden Körfezi’nde İngiliz petrol gemisi “POLLUX”u ve ondan önce de İngiliz gemisi “LYCAVITOS”u hedef almasından sonra yaşandı. Öte yandan ABD ordusu dün akşam Ensarullah’ın kontrolündeki bölgelerde ilk kez insansız hava araçlarını ve bir su altı botunu hedef alan beş saldırı düzenlediğini duyurdu. Önceki gün ABD Merkez Komutanlığı, kuvvetlerinin bu bölgelerden fırlatılan bir gemisavar seyir füzesine ve bir insansız hava aracına iki saldırı düzenlediğini ifade etti.

Dikkate değer bir gelişme olarak İbrani kanalı Kan, “önceki gece Tayland’dan İsrail’e giden İsrail havayolu şirketi El Al’a ait bir uçağın, Yemen’de Husilerin kontrolündeki bölgelerin üzerinden geçtikten sonra düşman taraflarca içindeki iletişim ağının kontrol edilmeye çalışıldığını” bildirdi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA