Gazze Şeridi'ne yönelik son saldırı, Batı'nın son yirmi yılda Afganistan savaşından başlayarak ardından Irak ve Yemen'deki savaşlarda ve nihayetinde Gazze’de idare ettiği bir dizi “paralı asker savaşı”na bir istisna gibi görünmüyor. Başlangıçta Batı'nın yararına bir “makro paralı asker” projesi gibi görünen işgalci varlığın, Araplara karşı savaşlarını yürütmek için ilk “embriyonik” aşamalarında paralı askerleri kullandığı bir sır değil. Hatta o aşamada ordusunun bir kısmı, örneğin Hava Kuvvetleri, hâlâ İbranice değil İngilizceyi kullanıyordu. Çünkü kadrolarının çoğu paralı askerlerden oluşuyordu ve çoğu da Yahudi değildi. Yıllar geçtikçe ve art arda yaşanan Arap-İsrail savaşlarıyla birlikte İsrail ordusunun paralı asker kullanımı 1967'de olduğu gibi devam etti ve son yıllarda gelişip farklı biçimler almaya başladı.
Yalnız Askerler ve Profesyonel Paralı Askerler
Askeri uzmanlara göre ordunun kayıplarını örtbas etmek amacıyla katılımı, genellikle bir gizlilik perdesiyle çevrili İsrail ordusunun saflarında görev yapan yabancı paralı askerler, iki ana kategoriye ayrılabilir: önceki savaşlara katılımlarının sonucu özel askeri deneyime sahip profesyonel paralı askerler ve “Yalnız Asker Programı” olarak bilinen özel, resmi bir programa katılan İsrailli olmayan gönüllüler. Bu insanların çoğunluğunun, tanınmış “Çözüm Ne” liderliğindeki kuruluşların İsrail ordusu için asker toplama kampanyaları yürüttüğü Rusya, ABD ve İngiltere gibi önemli Yahudi topluluklarının bulunduğu çeşitli ülkelerden geldiği bilinmekte. Gönüllülerin çoğunluğu Yahudi veya “Hıristiyan Siyonizm” hareketine bağlı bireylerden oluşuyor ve vergi muafiyetlerinin yanı sıra cazip maaşlar, sosyal yardımlar ve barınma, seyahat, evlilik ve diğer hususları içeren çeşitli mali hibeler karşılığında ordu saflarına katılmak amacıyla aileleri olmadan İsrail'e geliyor. Bu bağlamda İsrail Parlamentosu’ndaki (Knesset'teki) Araştırma ve Enformasyon Birimi tarafından yayınlanan bir raporda, 2002-2012 yılları arasındaki dönemde yıllık ortalama “yalnız asker” (çifte vatandaşlığa sahip askerlerden farklı bir kategori) sayısının yaklaşık 5.500 olduğu belirtiliyor. Bu kategoride sınıflandırılan ve sıklıkla ön saflar ve en şiddetli çatışma noktalarıyla ilişkilendirilen paralı askerlerin, ordunun sıradan mensuplarına kıyasla, özellikle kendilerine verilen mali teşvikler veya girdikleri yoğun eğitimin türü açısından ek ayrıcalıklara sahip oldukları malum. Yine İsrail Güvenlik Bakanlığı'nın istatistiklerine göre, “yalnız asker” programına göre ordu saflarında çalışan veya Gazze'de gerçekleştirilen askeri operasyonlara yoğun olarak katılanların sayısının 6 bin civarında olduğu ve Yahudilerin bunların %20'sini aşmadığı değerlendiriliyor. Diğer tahminler ise yıllık ortalama 800 ila 1.000 kişinin Siyonist varlık dışından katılımıyla yabancıların sayısının yaklaşık 4.600 kişi olduğunu göstermekte. Profesyonel paralı askerlerin motivasyonlarında maddi faktör ağır basarken, yalnız askerlerin motivasyonlarının temelini Siyonist fikirlerle ilgili ideolojik boyut oluşturmakta.
“Yalnız Asker” programına göre orduda çalışan kişi sayısının 6.000 civarında olduğu tahmin ediliyor
İsrail askeri denetiminin, hassaten paralı askerlerin ne denli kullandığı bölümü ile alakalı kısmının katı bir yöne sahip olmasına rağmen Yedioth Ahronoth gazetesi, işgal altındaki topraklara özellikle Ukrayna ve Rusya'dan gelen binlerce yeni göçmenin, bilhassa aralarında özel askeri yeteneklere sahip olanların önemli bir yüzdesinin, son iki yılda orduya katılmak için başvuruda bulunduğunu doğruladı. Gazete, İsrail vatandaşlığı elde eden ve halen işgalci orduda sivil hizmet kapsamında ve yedek kuvvetler bünyesinde görev yapan on binlerce Rus göçmenin yanı sıra işgal altındaki topraklara tedavi ve rehabilitasyon amacıyla gelen yüzlerce Ukraynalı askerin ülkelerine dönmediğine ve paralı timlerin bir parçası olarak Gazze Şeridi'nde devam eden operasyonlara dahil olduklarına dikkat çekti. Bu verilerin kanıtları arasında Ukraynalı paralı askerlerin saldırıya katılımını belgeleyen yakın zamana ait video çekimleri de yer alıyor. Geçtiğimiz haftalarda bu askerlerden 7'sinin Şucaiyye'deki direniş grupları ile çatışmalarda öldüğü bildirilmişti. Basında çıkan haberlere göre, medyada, Filistinli çocukları öldürdüğüyle övünmekle ünlenen işgal ordusundaki Ukraynalı paralı asker Elina Zako Sela da Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından onlarca vatandaşıyla birlikte işgal altındaki Filistin'e İsraillilerin yanında savaşmak üzere intikal etti. Bu bağlamda Ukrayna Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oleg Nikolenko'nun Kiev'in Gazze'ye herhangi bir kuvvet gönderdiğini yalanlaması şaşırtıcı olmadı.
Kınama ve Yargılama Talebi
Bu bağlamda Fransız Parlamentosu üyesi Thomas Portes, ülkesinin hükümetine, Gazze'deki çatışmalara katıldığı ve orada Filistinlilere karşı savaş suçları işlediği kanıtlanan -İsrail vatandaşlığı taşıyanları da dahil olmak üzere- Fransız vatandaşlarını (Fransız yasalarına göre cezası 7 ila 30 yıl arasında değişen suçlamalarla, hatta “terörist eylemlere” katıldıkları kanıtlanırsa vatandaşlıktan çıkarılmayla) cezalandırması çağrısında bulundu ve bu kişilerin sayısının yaklaşık 4 bin olduğunu vurguladı.
Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada vatandaşlarını, kuşatma altındaki Filistin Şeridi'ne yönelik askerî harekâta katılmanın, yargılanma ve Güney Afrika vatandaşlıklarının geri alınması riskiyle karşı karşıya kalmakla sonuçlanacağı konusunda uyardı.
Her halükârda analistler, aktif düzenli kuvvetlerinin sayısının 200 bin civarında olduğu tahmin edilen İsrail'in, ihtiyat noktasında yaklaşık 350.000 kişiyi seferber etmesine rağmen Gazze savaşının birbirini takip eden bölümlerinin, birçok şeyin yanı sıra bu paralı askerlerin hizmetlerine başvurmasının da ortaya koyduğu üzere “İsrail ulusal güvenliği” teorisinin kırılganlığını gösterdiğine inanıyor.
İtalyanlar, Fransızlar, Denizciler... Liste Uzayıp Gidiyor
Aralarında askeri üniformasına ülkesinin bayrağını iliştiren bir İtalyan ve Gazze dahilinde, ekran önünde İsrail ordusuna ait mühimmat taşırken ana dillerinde konuşan iki Fransız'ın da bulunduğu Batılı ülkelerden bireylerin savaşa katılımını gösteren bir dizi video klibin popülerliğinin ardından benzeri bir sahnede, Amerikan vatandaşlarından biri işgal askerlerinden oluşan bir kalabalığın önünde beliriyor… Böyle bir vasatta El Mundo gazetesinin yakın zamanda ortaya çıkardığı şey, İsrail tarafının, “Raven” ve “Global CST” gibi anlaşmalı özel askeri şirketler aracılığıyla, kendi deyimiyle “küçük bir paralı askerler ordusu”nu kendine çektiğiydi. İspanyol gazetesi, bunlardan Pedro Diaz Flores Corrales adlı birinin, Ukrayna'daki savaş alanlarından işgal altındaki bölgelere tamamen mali amaçlarla ve orada artan risklerle ilgili nedenlerle intikal ettiğini bildirdi. Corrales, paralı askerlerin özellikle Gazze'deki kara operasyonuna katılmayı tercih etmeleri durumunda İsrail ordusunun saflarında yaptıkları çalışmalar karşılığında aldıkları diğer ek tazminatlar paralelinde haftalık olarak aldığı maaşın 3.900 avrodan az olmadığını açıkladı ve İsraillilerin çok iyi para ödediğini, iyi ekipman sağladığını ve işin sakin olduğunu söyledi. İspanyol ordusunda Irak Savaşı'na katılan eski bir asker olan ve daha sonra Ukrayna'daki sözde “Uluslararası Lejyon”a katılan Corrales, diğer paralı asker arkadaşlarıyla birlikte Gazze'deki savaştaki görevlerinin dolaylı destek sağlamakla bağlantılı olduğunu iddia etti ve bu görevlerden bazılarının, Gazze Şeridi bölgelerindeki ordu konvoylarına güvenlik desteği ve gerek Gazze gerek işgal altındaki Golan ve gerekse Ürdün-Filistin sınırındaki bir dizi İsrail kontrol noktasına koruma sağlamak olduğunu da sözlerine ekledi. İspanyol gazetesi, paralı askerlerin saflarında Batı ordularının özel kuvvetlerinde görev almış, aralarında Mali Savaşı'na katılan Fransızların ve özellikle Afganistan'da daha önce saha deneyimi olan Amerikalıların ve Almanların da bulunduğu eski askerlerin varlığına dikkat çekti ve bu unsurların, savaşa doğrudan katılım veya taktiksel destek sağlamak arasında değişen misyonlarla bir savaştan diğerine intikal eden neredeyse küçük bir ordu olmaya yakın hale geldiğini açıkladı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA