Şehid Şeyh Salih el-Aruri Kimdir?

palinfo.com/news adlı internet sitesinde yayımlanan “HER BİRİMİZ BİR ŞEHADET PROJESİYİZ!.. ŞEYH SALİH EL-ARURİ DİLEĞİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

06 Ocak 2024
Şehid Şeyh Salih el-Aruri Kimdir?

Şeyh Salih el-Aruri Kimdir?

“Hamas hareketindeki bizler, her birimiz, Şeyh Ahmed Yasin'in şehadet projeleriyiz. Ötesini söyleyecek olursam uzun bir süre yaşadığımı ve beklenen yaşam süremi aştığımı hissediyorum. Şehadeti memnuniyetle karşılıyorum. Muhammed ed-Dayf bunun için çabalıyor. Ona her gün suikast düzenliyorlar ve Allah'ın izniyle Kudüs'e girecek.” Merhum Şeyh Salih el-Aruri, son toplantılarında tekrarladığı bu sözlerle Allah yolunda şehadete kavuşma arzusunun yakında gerçekleşmesini bekliyordu.

Salih Muhammed Süleyman el-Aruri (Ebu Muhammed) önde gelen bir Filistinli siyasi ve askeri liderdi. İşgalci İsrail’in Beyrut'ta kendisine yönelik düzenlediği suikastta şehadet mertebesine erdi. İslami Direniş Hareketi Hamas'ın Siyasi Büro Başkan yardımcısıydı ve Hamas’ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları’nın Batı Şeria'da kurulmasında pay sahibiydi.

Tutuklanan ve yaklaşık 18 yıl İsrail işgal hapishanelerinde kalan, ardından Filistin'den sınır dışı edilen Salih el-Aruri, Özgürlere Vefa Anlaşması (Esirlere Vefa), yani Şalit Anlaşması’nın tamamlanması için müzakere yapan ekibin üyelerinden biriydi. İki kızı vardı ve şehit olmadan önce Lübnan'da yaşıyordu.

1966 yılında Ramallah’ın Arura köyünde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Filistin'de tamamladı. El Halil Üniversitesi'nden İslam Şeriatı alanında lisans diploması aldı.

Şeyh Salih el-Aruri, erken yaşta okul ve cami faaliyetlerinde İslami çalışmalara katıldı. Ardından 1985'ten 1992'de tutuklanana kadar üniversitede İslami öğrenci çalışmalarına (İslami Blok’a) liderlik etti.

Kassam Tugayları’nın Kuruluşu

Tel Aviv, onu Şehit İzzeddin El Kassam Tugayları'nın Batı Şeria'daki en önemli kurucularından biri olarak görüyor. İşgalci İsrail, Salih el-Aruri’yi el-Halil'deki üç yerleşimcinin kaçırılmasının arkasında olmakla suçladı ve bu ithamı evinin yıkılması takip etti. 1991-1992'de Batı Şeria'da hareket için askeri bir birim kurmaya ve oluşturmaya başladı. Mezkûr birim 1992'de Batı Şeria'da El Kassam Tugayları'nın fiilen faaliyete geçmesine katkıda bulundu.

18 yıldan fazla bir süre İsrail işgal hapishanelerinde kalmak üzere tutuklandı. 2010 yılında son kez serbest bırakıldığında Suriye'ye sınır dışı edilmiş, burada üç yıl kalmış, ardından Suriye krizinin büyümesiyle birlikte Türkiye'ye geçmiştir. Şalit Anlaşması’nın tamamlanmasında çok önemli bir rol oynadığı düşünülüyor.

Batı Şeria'da Kassam Tugayları'nın ilk hücrelerini oluşturmak suçlamasıyla 1990-1991-1992 yıllarında idari olarak tutuklandı ve 2007 yılına kadar (15 yıl) hapis hayatı yaşadı. Serbest bırakıldıktan üç ay sonra yeniden tutuklandı ve işgal Yüksek Mahkemesi'nin onu serbest bırakıp Filistin’den sınır dışı etme kararı aldığı 2010 yılına kadar üç yıl süreyle içerde kaldı.

Suriye'ye sınır dışı edildi ve 3 yıl orada yaşadı. 2012 yılında Suriye krizinin başlamasıyla birlikte Türkiye'ye giderek oraya yerleşti. Yıllar sonra Türkiye'den ayrılarak aralarında Katar ve Malezya'nın da bulunduğu birçok ülke arasında dolaştıktan sonra Lübnan'ın güney banliyölerine yerleşti.

Siyasi Büro Üyeliği

2010'dan Ekim 2017'ye kadar İslami Direniş Hareketi Hamas’ın siyasi bürosu üyesi olarak seçildi.

9 Ekim 2017'de Hamas, hareketin Şura Konseyi'nin son toplantısında Salih el-Aruri'nin, İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye yardımcı olarak seçildiğini duyurdu.

Merhum Şeyh Salih el-Aruri, Gazze'ye yönelik acımasız siyonist saldırının ardından düşman esirleriyle ilgili herhangi bir müzakere yapılmayacağını, Hamas hareketinin ve direnişin resmi ve nihai tutumunun, siyonist terör saldırıları tamamen ve nihai olarak sona erene kadar takasın gerçekleşmeyeceği yönünde olduğunu vurgulamaya devam etti.

Merhumun, işgal karşısında tavrı gayet mağrurdu. Netanyahu ve çetesi kendisini suikastla tehdit ettiğinde tüm suikast girişimlerine açık ve özlü bir yanıt olarak Salih el-Aruri, askeri üniformasıyla ve önünde tüfeğiyle belirdi.

İsrail medyası, Salih el-Aruri'nin askeri üniforma giyerek verdiği pozla savaşı yürüttüğünü, direniş savaşçılarından biri olduğunu ve şehit olarak ölmeye hazır olduğunu söylemek istediğini ifade etti.

Suikasttan Korkmuyordu

Salih el-Aruri daha önce Hamas liderlerine yönelik suikastların yeniden başlamasına yanıt vermiş ve bu adımın “bölgesel bir savaşı” tetikleyebileceğini söyleyerek şunları eklemişti: “Kapsamlı bir çatışma noktasına ulaşırsak, İsrail tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yenilgiye uğratılacaktır. Buna inancımız tam.”

2021 yılındaki Seyfu’l-Kuds Savaşı (Kudüs’ün Kılıcı Savaşı) ile hayat bulan “birçok alanda kapsamlı savaş” ve “sahaların birleştirilmesi” tabirlerinin mucidiydi. Sonrasında Mescid-i Aksa'daki işgal suçlarına tepki olarak çeşitli meydanlarda; Gazze, Lübnan, Suriye'de direnişin gerçekleştirdiği füze bombardımanı geldi.

İsrail “ordusunun”, Salih el-Aruri'nin ördüğü Lübnan, Batı Şeria ve Gazze'den oluşan “karmaşa üçgenini” parçalamaktan aciz hale geldiği kanaatine Siyonist işgalin ulaşması kayda geçti. Nitekim işgal ordusunun eski sözcüsü Ronen Menelis, İsrail’in “Kan” kanalında, “En azından son aylarda Aruri'nin eli üstün görünüyor.” diyerek bunu doğruladı.

Salih Muhammed Süleyman el-Aruri'nin yokluğu belki Batı Şeria sahnesinde büyük bir kayıp; ama Batı Şeria'daki direnişi durdurmayacak. Direniş, yıllar boyu onlarca liderin suikastına tanık oldu ve her zaman mücadeleye devam edecek yeni liderler yetiştirdi. Hep doğurgan bir direniş oldu.

Salih el-Aruri, İsrail'in suikast tehditlerine şu ifadeyle yanıt veriyordu: “Hayatımın görece süresi sona erdi.” Evet, öyle görünüyor ki hayatı sona erdi; lakin gidişi, birçok cephede kapsamlı bir savaşın alevlenmesi olasılığına ilişkin sıcak mesajlar gönderecek.

Amerika Kendisi İçin Ödül Koydu

2018'de Washington, kendisi ve diğer Hizbullah yetkilileri hakkında bilgi veren herkese 5 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Salih el-Aruri ve Lübnan Hizbullah hareketinin liderlerinden Halil Yusuf Harb ve Heysem Ali Tabatabaî hakkında bilgi veren herkese 5 milyon dolar ödül vereceğini duyurdu.

O dönemde ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Diplomatik Güvenlikten Sorumlu Yardımcısı Michael Ivanov, Salih el-Aruri'nin Lübnan'da özgürce yaşadığını ve aynı zamanda İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü ile birlikte çalışarak Hamas adına ve Amerikan vatandaşlığına sahip İsraillilerin öldürülmesine yol açan operasyonlar yürütmek için para topladığını söyledi.

ABD Hazine Bakanlığı 2015 yılında Şeyh Salih Muhammed Süleyman el-Aruri’yi terör listesine dahil etmişti.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.