Gelişimi yavaş ve ağır saha olaylarının gölgesinde, Direniş ile düşman İsrail arasındaki müzakereler, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğuyla devam ediyor. Zira Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki askeri operasyonlar güneye göre daha hızlı ilerliyor; ancak her halükârda, düşmanın herhangi bir yolla ve mümkün olduğu kadar çabuk saha kazanımları elde etmeye çalıştığı ortaya çıktıktan sonra bu operasyonlar, istenilen sonuçları gerçekleştiremiyor. Bu amaçla işgal güçleri, Gazze’de en önemlileri ed-Derc, et-Tuffah ve er-Rimal olmak üzere birçok eksenden yeni saldırılar düzenledi. Direniş erleri de bu saldırılara karşı koydu, çok sayıda aracı imha etti ve Siyonist askerlerle çatıştı. Aynı şekilde iki gün önce düşmanın, düştüğünü sadece medyada duyurduğu ve kontrolünü tam olarak ele geçirmeye çalıştığı Cibaliye el-Beled bölgesinde de çatışmalar devam etti. Güneydeki Han Yunus'a gelince, İsrail'in ilerleyişinin yavaşlığı ve Filistinlilerin bunları püskürtmedeki sertliği, işgal ordusunun henüz etrafındaki kordonu sağlamlaştırmayı başaramadığı şehrin etrafındaki saldırı bölgelerine siyonist varlığın daha fazla kuvvet çekmesine neden oldu.
Düşmanın önümüzdeki günlerde daha fazla saha kazanımı arayışıyla Gazze Şeridi'nin güneyi ve merkezindeki operasyonlarını yoğunlaştırması beklenirken, ivmesi yüksek bir seviyede seyreden mevcut stratejisinin sona yaklaştığı açık. Bu nedenle Siyonist varlıkta yayın yapan Kanal 11’e göre, “sahadaki kuvvetlerin sayısının azaltılmasını, bir tampon bölge oluşturulmasını ve odaklanmış saldırılara devam edilmesini” içeren ve “üçüncü aşama” olarak bilinen durum için sahada hazırlanılması gerekiyor. Bu amaçla işgal ordusu şu anda Gazze Şeridi'nin merkez bölgelerinde, derinliği değişkenlik gösteren ancak minimumu 1 km, maksimumu yaklaşık 3 km olan gerekli tampon bölgeyi temin için saldırıyor.
Haaretz gazetesine göre İsrail ordusu, karar alıcıların duyurduğunun aksine zaten üçüncü aşama için gerekli konuşlandırmanın ortasında ve ordudaki çeşitli komuta merkezleri önümüzdeki ay için gerçekten büyük bir değişime hazırlanıyor. Gazete, değişikliklerin; ekonomi, askerler ve aileleri üzerinde yük olması nedeniyle yüz binlerce yedek askerin yeniden konuşlandırılmasıyla bağlantılı olduğunu ve ordunun bunlardan bir kısmını terhis etmeyi planladığının bilindiğini ekliyor. Zaman çizelgesiyle ilgili olarak Haaretz, takvimin Binyamin Netanyahu'nun siyasi mülahazaları nedeniyle esnek olduğunu kabul ediyor ve sahadaki durumun siyasi söylemden duyulan hızda ilerlemediğini belirtiyor. Kanal 13 de ayrıca ordunun yakında binlerce yedek askeri terhis etmeye hazırlandığını doğrularken “İsrail Yayın Kurumu” konuya vakıf bir kaynağın şu sözlerini aktardı: “Arabulucular ateşkes için zamanın tükendiğinin farkında ve Hamas uzun bir savaş için hazırlık yapıyor.” Kaynak, Yahya Sinvar'ın gerçeklerden kopuk olmadığına ve İsrail'in gerçeği yanlış yorumladığına dikkat çekerek savaşın devam etmesine dair Sinvar'ın organize bir stratejisi olduğunu sözlerine ekliyor.
Saha verilerine göre, ordunun girdiği bölgelerde dahi operasyonlar halen devam etmekte ve girişe izin verilmesi ve ardından en büyük kayıp ve hasarın sağlanması için pusu kurulması prensibine dayalı esnek bir direniş var. Sahadaki kaynaklar, Direniş kadroları arasında hatta üyeler düzeyinde çok sayıda tutuklama olduğunu reddediyor ve düşmanın, boşaltılan bölgelere varması neticesinde bazı belgelere ulaşmış olabileceğini; ancak gerçekte bunların kıyıda köşe de kalmış bilgilerden başka bir şey içermediğini ifade ediyor.
Tünellerle ilgili ise kaynaklar şunları söylüyor: “Erez Tüneli, direnişin 7 Ekim'de kullandığı bir tünel. Jeep ve motosikletlerin ayrım duvarı alanına ulaşmak için geçtiği bir saldırı tüneli ve birkaç kez Gazze Kabuğu denilen bölgeye geçen direniş güçlerinin değişimi için kullanıldı. Tünel, araç ve destek için kullanılan tünellerden ve görevi tamamen bitmiş durumda. Düşmanı şaşırtan şey, çapı ve derinliği. Çünkü 50 metre derinliğinde. Bu da bombalama ve uzun süreli yoğun bombardımanın ona ulaşamadığı veya onu etkilemediği anlamına geliyor.”
Filistin Camii bölgesinde “komuta tüneli” olarak ilan edilen tünele gelince kaynaklar şu açıklamayı yapıyor: “Tarihi 2010 yılına kadar uzanan eski bir tünel ve hareketin liderlerinin bilinen ofislerden ilk tahliyesi için kullanılıyordu.” “Bu, bir savaş tüneli değil. Yine içinde herhangi bir cephane veya savaşçı bulunmuyor ve güvenlik birimine ait; askeri kanada değil.”
Kaynaklara göre İsrailliler için sürpriz olan, Hamas'ın, Amerikan sığınak delici füzelerinin ulaşamayacağı tüneller geliştirmesi.
Müzakereler ile alakalı düşman ile Hamas arasında arzu edilen anlaşmaya varılması hâlâ zorlu görüşmeleri gerektiriyor. Siyonist işgal, öncekinden uzun da olsa yeni bir geçici ateşkes isterken Direniş, saldırıların tamamen sona erdirilmesini istiyor ve konumu bir dizi sabiteye bağlı:
- Saldırının derhal durdurulması ve düşman kuvvetlerinin Gazze Şeridi'nin tamamından derhal çekilmesi.
- Sınır kapılarını açılması ve tüm bölgelere yardım ulaştırılması.
- “Hepsine karşılık hepsi” ilkesi doğrultusunda düşmanın, tüm Filistinli esirleri serbest bırakması karşılığında Direniş’in, tüm düşman esirlerini serbest bırakmasına yol açacak şekilde esirlerle alakalı dolaylı müzakereler başlatılması.
- Filistin yurdunu yeniden düzenleme programının bir parçası olarak, Filistin Kurtuluş Örgütü ve direniş gruplarının temsil edildiği bir “Filistin ulusal birlik hükümeti” kurmayı amaçlayan ve Arap devletlerinin gözetiminde Filistinliler arası temasların başlaması.
El-Ahbar’ın haberine göre Hamas hareketinin Gazze'deki siyasi ve askeri liderliği, dışarıdaki lider kadrosuna “sahada gücünün yerli yerinde olduğunu, uzun süre boyunca ayakta kalabileceğini, düşmana her gün ağır kayıplar verdirmeye devam ettiğini ve acelesi olmadığını” açık bir şekilde ifade eden bir mesaj gönderdi. Sonuç olarak el-Ahbar’ın kaynakları, Hamas'ın liderleri arasında herhangi bir anlaşmazlık olmadığını, aksine ateşkesten vazgeçmeme konusunda bir fikir birliğinin bulunduğunu doğruluyor. İçerdeki ve dışardaki liderlikler arasında ihtilafa dair tüm konuşmaların temelsiz olduğunu ve görüş ayrılıklarının dışarıdaki liderliğe Gazze'deki saha koşulları konusunda güvence verildikten sonra giderildiğini ekliyor.
Bu bağlamda, İsrail kanalı “Kan 11” dün konuya vakıf İsrailli yetkililerin, İsrail'in bir esir takası anlaşması imzalamak için yeni teklifler sunmayı düşündüğünü doğruladığını aktardı. Kanal, İsrail'in üzerinde çalıştığı tekliflerin, Hamas'ı taleplerinden özellikle de ateşkes öncesinde herhangi bir müzakere yapmama talebinden geri adım atmaya ikna etmeyi amaçladığını ifade ederek Tel Aviv'in bu doğrultuda onlarca esirin serbest bırakılması karşılığında ateşkes günlerinin sayısının iki haftanın üzerine çıkabileceği bir anlaşma olasılığını değerlendirdiğini de sözlerine ekledi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA