Batı medyası, açıkça "Gazze Şeridi'ne gıda ve ilaç erişimi engellenmeye devam ederse, silahlı kuvvetleri için meşru bir hedef haline gelecek olan Siyonist varlığa giden tüm gemilerin seyrini önleyeceklerini" belirten Yemen’in kararlı duruşuna yoğun bir şekilde odaklandı.
Söz konusu deklarasyonda, Yemen'in küresel ticareti sürdürme taahhüdü dikkat çekiciydi ve "'İsrail' ile bağlantılı olanlar veya İsrail limanlarına mal taşıyanlar dışındaki tüm ülkeler ve gemiler için ticaret akışını sürdürmeye istekli olduklarının" altı çizildi.
Bu kararlı deklarasyonun ardından Batı medyası, Yemen Silahlı Kuvvetleri'ni küresel deniz trafiğinin sorunsuz akışını bozmakla suçlayarak saldırgan bir şekilde karalamak için bir anlatı uydurdu.
BBC Yemen'i kriminalize ediyor
İngiliz Yayın Kurumu (BBC), "Yemen'den gelen füzeler İsrail-Gazze savaşını nasıl tırmandırabilir?" başlıklı bir makale yayınladı. BBC güvenlik muhabiri Frank Gardner, Yemenlileri "İran destekli milisler" olmakla suçladı ve ABD'nin Kızıldeniz'deki "Husi saldırıları" olarak adlandırdığı şeye misilleme yapmaya karar vermesi durumunda geniş çaplı bir savaş çıkacağı öngörüsünde bulundu.
Gardner, "Yemen'deki Husiler sınırlarının ötesine füze atmaya devam ederse, ABD sonunda bu füze fırlatma alanlarını hedef alarak misilleme yapması gerektiğine karar verebilir. Bu gerçekleşirse, Husileri destekleyen İran'ın da misilleme yapması ve potansiyel olarak İran ile ABD arasında doğrudan bir çatışma gibi kabus senaryosuna yol açması riski var. Şimdilik, bu her iki tarafın da kaçınmak istediği bir şey,” dedi.
Financial Times: Armatörler Koruma Talep Ediyor
İngiliz günlük ekonomi gazetesi, "Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları küresel ticaret için alarm veriyor" başlıklı kapsamlı bir makaleye yer verdi. Gazetenin "küresel ticaret" kategorisinde sunulan makale, çatışmanın Orta Doğu'daki potansiyel tırmanışını çevreleyen endişeler nedeniyle armatörlerin deniz yolları boyunca daha fazla askeri koruma çağrısının altını çiziyor. Bununla birlikte, hatalı bir şekilde, Yemen Silahlı Kuvvetleri'ni, mülkiyeti veya varış yeri ne olursa olsun tüm gemileri tehlikeye atmakla suçluyor - daha önce vurgulanan Yemen deklarasyonuyla tam bir çelişki.
Yazarlar, "Armatörler, Kızıldeniz'deki İran destekli isyancıların saldırılarının enerji arzı da dahil olmak üzere küresel ticarette yeni aksamalar korkusuna yol açmasının ardından Orta Doğu'daki deniz yollarında daha fazla askeri koruma çağrısında bulundular" dedi.
JINSA, Biden'ı Müdahale Etmeye Çağırdı
ABD Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü (JINSA), "Husi saldırılarını caydırmadaki başarısızlık küresel deniz taşımacılığını riske atıyor" başlıklı kapsamlı bir çalışma yayınladı. Bu ayrıntılı analiz, Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin Kızıldeniz'de seyreden gemileri hedef aldığı örnekleri tasvir ediyor. Enstitü, İran'ın çok önemli iki su geçidinde ticari trafiği önemli ölçüde bozma kapasitesine sahip olduğunu iddia ediyor -Fars Körfezi'ndeki Hürmüz Boğazı ve Kızıldeniz'deki Bab el-Mendeb. Sonuç olarak, çalışma "Biden'ın Husi fraksiyonunun nüfuz ve gücünün yükselişini engellemeyi amaçlayan kararlı eylemlerde bulunması gerektiğini" vurguluyor.
Batılı kaynaklardan gelen yanıltıcı suçlamalar, Direniş işgal rejiminin çeşitli liman ve havaalanlarına tehdit oluştururken, işgalci ordusunun Suriye havaalanlarını ısrarla bombalamasında açıkça görülen ikiyüzlülüklerini vurguluyor. Yemen'in eylemleri, Batılı adaletsiz güçleri, özellikle de baskıya karşı sağlam duran ve Filistin davasını destekleyen insanlardan korkanları rahatsız etti.
Kudüs Haber Ajansı - KHA