ABD, San’a'yı İsrail varlığına karşı daha fazla hava ve deniz saldırısı düzenlemeye devam etmekten alıkoymak için Yemen'de Birleşik Arap Emirlikleri'ne sadık grupları harekete geçirmeye yöneliyor. Yemen'in güneyinde ve ülkenin batı kıyısında bulunan bu gruplar, özellikle Suudi Arabistan ile Ensarullah hareketi arasındaki müzakerelere eşlik eden bir marjinalleşme döneminin ardından, son günlerde Amerika'nın ilgi alanının merkezine geri döndü.

Amerika'nın Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, önceki toplantılarda olduğu gibi barışa giden yolları araştırmak için değil, Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı ve BAE tarafından finanse edilen milisleri, İsrail'in Yemen'deki düşmanlarına karşı operasyonlar yürütmeye teşvik etmek adına konseyin başkanı Aydarus ez-Zübeydi ile görüşmek üzere dün alışılmadık bir şekilde Abu Dabi ziyaretine başladı. Ez-Zübeydi, Lenderking'e, milislerinin uluslararası deniz seferlerinin korunmasına katkıda bulunmak için ABD'nin emrinde olduğunun güvencesini vererek, iki hafta içinde ikinci kez, Amerikan tarafına Kızıldeniz ve Babu’l-Mendeb Boğazı'ndaki İsrail gemilerinin korunmasında önemli bir rol oynama teklifinde bulundu. San’a operasyonlarını, Kızıldeniz'deki deniz seferlerinin güvenliğini ve emniyetini tehdit eden düşmanca tavırlar olmakla nitelendiren ez-Zübeydi, Geçiş Konseyi'ne bağlı medya kuruluşlarının naklettiğine göre Amerikan elçisiyle, Husi tırmanışına karşı koyma mekanizmaları ve deniz güvenliğini artırmak, Kızıldeniz ve Babu’l-Mendeb'deki nakliye hatlarını korumak için Washington ile koordinasyon mevzularını görüştü.

Toplantı, Amerika'nın, Yemen’i içeriden kızıştırma ve son günlerde Washington direktifleri doğrultusunda batı ve doğu Yemen kıyılarında geniş alanlara yayılmış olan Abu Dabi'ye sadık grupları harekete geçirme eğilimini ortaya koyuyor. Lenderking, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad Muhammed el-Alimi'nin ez-Zübeydi ile anlaşmazlıkları nedeniyle el-Alimi’nin ayrılmasından birkaç saat sonra BAE'ye vardı. Birden fazla kaynağa göre ABD, güney valiliklerinde Emirlikler’e bağlı olduğu kabul edilen gruplarla iletişimi yoğunlaştırdı; onlara tüm üyelerini toplamaları, izinlerini kesmeleri ve tetikte kalmaları talimatını verdi. Ayrıca Washington, Lahic'de bu kişileri silahlandırmaya başladı ve geçtiğimiz günlerde bu gruplardan daha fazla insanı kıyı bölgelerine yönlendirdi.

Bunlar, ABD Donanmasının günlerce Aden Körfezi'nde kapsamlı askeri tatbikatlar yapmasına eş zamanlı yaşandı. Deniz seyrüseferlerine vakıf Yemenli kaynaklar, Al-Akhbar'a, ABD Merkez Komutanlığı tarafından yürütülen tatbikatların baskın ve el koyma operasyonlarını simüle ettiğini söyledi ve bu provokatif tatbikatların Kızıldeniz'in güney girişinde Aden Körfezi'ndeki Yemen kıyılarına kadar uzandığına dikkat çekti. ABD Donanması'nın, tatbikatları “Ortadoğu'daki deniz güvenliğine destek operasyonları” olarak adlandırdığı bir vakitte Aden'deki “koalisyon” ülkelerine sadık hükümete yakın kaynaklar, yaşananların ABD Donanması'nın Kızıldeniz'deki uluslararası sularda gemilere eşlik etmeye hazırlanması çerçevesinde gerçekleştiğini doğruluyor.

Aynı bağlamda ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), dün San’a'nın Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası bir “deniz görev gücü” kurulması yönünde görüşmelerde bulunduğunu duyurdu. Bakanlık sözcüsü Patrick Ryder basın açıklamasında, Washington'un ilgili görev gücü için bir çerçeve oluşturarak Babu’l-Mendeb’i uluslararası hale getirme niyetine imada bulundu. Ryder, detayların açıklanacağını ve bu gücün 38 ülkeden müteşekkil bir ittifak olacağını sözlerine ekledi.

Tüm bunlar, ABD'nin Ensarullah hareketini ABD tarafından seçilen yer ve zamanda hedef alma tehdidinin ardından geldi; ancak Reuters Pentagon'un şu sözlerini aktardı: “Husi milislerinin başlattığı saldırılar sonuçta Amerikan savaş gemilerini hedef almayabilir.” Bu konuda yorum yapan Ensarullah’ın Siyasi Bürosu üyesi Ali el-Kahum, “X” platformunda yaptığı açıklamada, Lenderking'in yaptığı hamleleri Yemen'de ve bölgede barışı sağlama çabalarını engelleme yönünde Washington'un fırsatçı uygulamaları olarak değerlendirip, “Amerikalıların ve Pentagon'un son açıklamaları düşmanca eğilimlerin varlığını ve Yemen’e karşı yine gerilimi tırmandırmaya yönelik önceden tasarlanmış niyetleri yansıtıyor” dedi.

Ali el-Gahum, Washington'un komşu ülkelere gerilimin yeniden tırmanması adına uyguladığı açık baskıya ve Yemen'i, İsrail'i vurmaya yönelik büyük askeri operasyonlarına devam etmekten ve Kızıldeniz'de İsrail’in askeri ve ticari gemilerini ele geçirmek ve hedef almaktan alıkoyma çabalarına bağlı olarak, bu hamlelerin San’a ile Riyad arasında varılan uzlaşmaya giden yolu kestiğini belirtti.

Ali el-Kahum, San’a’nın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suudi Arabistan ziyaretine paralel olarak komşu ülkelerin, siyasi manevraların yapıldığını doğrulayan açıklamalarını takip ettiğini, belki bir boyun eğme ya da bu ülkelerin aşılmış olmasının mevzu bahis olduğunu söyledi. Ayrıca koalisyon ülkelerine, vahim sonuçları olacağı için, herhangi bir Amerikan baskısına boyun eğmemeleri tavsiyesinde bulundu.

Kudüs Haber Ajansı - KHA