Esir Takası Süreci, Ahlaki Anlatıyı Özetledi

Leyla Amaşa tarafından alahednews.com.lb adlı internet sitesinde kaleme alınan “ESİRLERİMİZ VE ESİRLERİ: SAHNENİN NETLİĞİ AHLAKİ ANLATIYI ÖZETLEMEKTE” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

01 Aralık 2023
Esir Takası Süreci, Ahlaki Anlatıyı Özetledi

Nasıl ki savaşların akıllarda silinmez görüntüleri varsa, ateşkesin de öyle akıldan silinmeyen görüntüleri vardır.

Özgürlüğe kavuşan esirlerin evlerine ve ailelerine kavuştukları sahneler yürekleri gururla doldursa da esaret yıllarında başlarına gelenlerin etkisi kalpleri kanatıyor. Bu etkiler ister fiziksel ister psikolojik olsun, düşmanın vahşetini ve onun herhangi bir insan hakkına ve herhangi bir ahlaki sisteme karşı saygısızlığını gösteriyor.

Öte yandan direnişin elinde tuttuğu siyonist esirlerin görüntüleri ve sahneleri izleyiciyi uzun süre durduruyor. Burada örneğin, 7 Ekim'den bu yana Filistin direnişinin elinde bulunan siyonist tutsakların fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı görünmelerine şaşırmıyoruz. Mesela herhangi bir işkence izinin görülmediği aşikâr: Onların siyonist varlığının, tüm standartlara göre makul sınırları aşan katliamlarına rağmen direniş tutsaklarına işkence yapmıyor, onları herhangi bir saldırıya maruz bırakmıyor. Aksine kendilerini esir eden tarafa, sanki gerçek bir misafirmiş gibi bakışlarıyla veda edecek kadar rahat ve güvende olmaları dikkat çekici.

Aslında direnişin, savaştaki yüksek ahlakını kimseye ispat etmeye ihtiyacı olmadığı gibi, esirlere yönelik muamele konusunda net İslami standartlara yüksek bağlılığının kanıtını sunma zorunluluğu da yok. Ne var ki siyonist tutsakların teslim edildiği sahne, durumlarına dair içerdiği tüm izlenimlerle birlikte, Batı'nın direnişi ve halkını anlamsız şiddet uygulayan terörist gruplar olarak gösterme çabalarını tam anlamıyla yok etti.

Kırk sekiz gün boyunca Gazze soykırıma, saatlerin geçmesiyle devam eden ve kimseyi es geçmeyen bir teröre maruz kaldı. Direnişin, en azından düşmanı katliam yapmaktan caydırmak amacıyla, elinde tuttuğu esirlerden intikam alma seçeneği vardı. Ayrıca kara savaşlarında hatta mesela Şifa Hastanesi'ne yapılan saldırıyı püskürtmek adına bu insanları canlı kalkan olarak kullanma seçeneğini de vardı. Hiç şüphe yok ki, bunlardan bir kısmını canlı yayında infaz edip kalanlarla tüm dünyaya şantaj da yapabilirdi… Ama yapmadı. Öfke, direnişi bir an bile hesapsız bir seçim yapmaya sürüklemedi. Belki de siyonistler bir an direnişin, elindeki tutsaklara işkence yapmasını ve böylece direniş hakkındaki iddialarını kanıtlamasını dilediler. Bu iddialar onları gerçekleri kısa zamanda ortaya çıkan aptalca yalanlara ve itham üretme sürecine yöneltti: Şifa Hastanesi'nde hemşire olduğunu ve direnişin hastaneden su ve ilaç çaldığını iddia eden “İsrailli bir aktivistin” baş rolünü oynadığı ve kötü senaryosu ve sahteliğini açık eden birçok boşluk nedeniyle alay konusuna dönüşen bir videonun pazarlanmasından kısa sürede ne olduğunun ortaya çıkmasına ve gerçeğin netleşmesine rağmen Batı'da pek çok kişinin benimsediği Filistinli çocukların cesetlerine ait görüntülerin sergilenmesi ve bu çocuk cesetlerinin direniş tarafından katledilen “İsrailliler” olduğunun söylenmesine ve daha sonra Siyonist askerlerin kendilerinin getirdiği ve görüntülerini kaydettikleri anlaşılan Şifa Hastanesi’nde silah bulma videosuna kadar neler neler… Yine aynı şekilde Rantisi Hastanesi tünelinin videosunda, örneğin çalışanların devam çizelgesini bulmayı da içeren nice büyük boşluklar hemen akla gelebilecek şeyler.

Dünya çapında ve hatta Lübnan'da birçok analist tarafından hala kabul edilen tüm bu sahteliğin aksine, direnişçilerin, siyonist esirleri Uluslararası Kızıl Haç'a teslim ederken esirlerin direnişçilere el sallama sahnesi, yalanların oluşturduğu selin açığa çıkması ve onlara bağlı olanları ifşa etmek için yeterli.

Yıllarca süren eziyetin, işkencenin ve en temel insan haklarından yoksun bırakılmanın hikayeleri yüzlerinden okunan ve kanla, savaşla özgürlüğüne kavuşan ve geri dönen esirlerimizin görüntüsü ile esaret alanlarından ayrılan esirlerinin, sadece çocukları değil, onların da hedef alanında bulunma ihtimalini dikkate almadan bombardıman yapan kendi uçaklarının dışında onları korkutan bir şey olmamış misafirlermiş gibi görünmeleri arasında hak ehlinin ahlâkının, hak ehlinin hikmetinin ve hak ehlinin itibarının yeşerdiği bir alan var. Bir Siyonistin anlayamayacağı ve araç ve gereçleriyle değerlendiremeyeceği bir alan…

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.