İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki kara operasyonlarını genişlettiğini duyurdu. Gazze'nin kıyı şeridinde, kuzey şeridinin batı kesimindeki bölgeleri ele geçirdikten sonra, Tel Aviv'in gerçek kara operasyonu şimdi başlıyor.

İşgal ordusu, kara harekâtının üç haftadan fazla bir kısmında kıyı şeridine yakın bölgelerde, tünellerin kazılamadığı yerlerde ve dolayısıyla Filistin direnişinin önemli savunma yeteneklerine sahip olmadığı bölgelerde faaliyet gösteriyor.

Ancak şimdi, işgal ordusu Gazze kıyılarından doğuya doğru ilerliyor ve silahlı direnişin çok daha kolay manevra yapmasına ve işgalci askerlere ve zırhlı araçlarına daha fazla kayıp vermesine izin veriyor - son günlerde oldukça belirgin hale geldiği gibi.

Kısacası, Gazze'nin kuzeyindeki kara savaşı daha yeni başladı ve önümüzdeki haftalarda daha da kızışmaya hazırlanıyor.

Bölge gerginleşiyor

Gazze'deki direnişi desteklemek için Yemen ordusu ve Ensarullah savaşçıları, Babu’l-Mendeb Boğazı'ndan geçen tüm İsrail gemilerini hedef almakla tehdit ettikten sonra 19 Kasım'da Kızıldeniz'de İsrail'e ait bir gemiye el koydu.

Geçtiğimiz hafta, Lübnan'ın İsrail sınırında, Lübnan direnişi Hizbullah, askeri operasyonlarının sıklığını artırdı. 20 Kasım'da işgal ordusu, her biri yaklaşık 500 kilogram ağırlığında patlayıcı bir savaş başlığına sahip dört roketle gerçekleştirilen 40'tan fazla saldırıyı izledi. Salvo, İsrail'in Lübnan sınırına yakın 'Pranit' askeri kışlasını yok etti. Sadece son üç gün içinde Hizbullah, İsrail hedeflerine karşı her gün ortalama 12 askeri operasyon gerçekleştirdi.

Eş zamanlı olarak, Irak direnişinin Irak ve Suriye'deki ABD askeri üslerine yönelik saldırıları devam ediyor - bugüne kadar altmıştan fazla operasyon.

Bununla birlikte, Batı Asya'daki çatışmaların artan hızı, Tel Aviv'in Batılı müttefiklerinin çoğu tarafından geniş çapta görmezden geliniyor ve dikkatleri, İsrail ile Filistin direnişi arasında Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda devam eden esir değişimi görüşmeleri tarafına çevrildi. Haftalarca süren bu müzakereler, bir sonraki aşamanın Filistin'de mutlaka bir gerginlik azalması olacağının kanıtı olarak görülüyor.

Bu beklentiler, İsrail kabinesinin bir dizi yedek askerin yakında terhis edilmesini tartıştığına dair bir sızıntıyla körüklendi. İsrail ordusu 7 Ekim'den sonra göreve çağırdığı yedek güçlerin bir kısmını gerçekten terhis edebilir, ancak bu karar gerilimi azaltma değerlendirmelerine dayanmıyor. Başlangıçta seferber edilen 300 binden fazla İsrailli yedek asker, bu personeli Gazze, Lübnan ve Batı Şeria'daki cephelerine çekemeyen işgal ordusunun kapasitesi için çok büyüktü.

Buna rağmen, birçoğu hala iyimser bir şekilde gerilimi azaltma anlatısına bağlı kalıyor. İsrail'in Filistinli sivilleri hedef almasını sulandırılmış bir şekilde de olsa eleştiren resmi ABD açıklamaları onları daha da cesaretlendiriyor ve Tel Aviv'in savaşını küçültmek zorunda kalacağının bir başka kanıtı olarak Gazze'deki "Hamas sonrası aşama" olarak adlandırdıkları şey konusunda zaman zaman ABD-İsrail görüş ayrılıklarına işaret ediyorlar.

Ancak çatışmanın şu anki aşamasında, bu tutarsızlıklar ve gözlemler, bölgenin Direniş Ekseni'ndeki yetkililer tarafından tamamen alakasız olarak görülüyor. Bunun yerine, Washington'ın, savaşın başlangıcından bu yana yaptığı gibi, İsrail'e silah desteğini sürdürmeye devam ettiğini, ancak herhangi bir kalıcı ateşkesi kabul etmeyi reddetmesine bağlı kaldığını belirtiyorlar.

Buna ek olarak, ABD, ne Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonların yönetimine katılım düzeyini ne de İsrail mevzilerine yönelik herhangi bir Yemen veya Irak roket saldırısına karşı koymak için füze savunma sistemlerini güçlendirmesini azalttı.

Direniş Ekseni yetkilileri, bazen bir gerilimi azaltma aşamasının yakın olduğunu ima eden uzlaşmacı görünen ABD açıklamalarının, İsrail'in Gazze'de Filistinlilere yönelik devam eden katliamına ABD'nin sınırsız desteğinden kaynaklanan halk nezdinde ağır hasar gören imajını onarmak için bir Amerikan "halkla ilişkiler çalışması"ndan başka bir şey olmadığına inanıyor.

Washington, tonunu hafifçe değiştirerek, Direniş Ekseni'ni de yanıltmaya çalışıyor ve bunun bölgesel gerilimlerin ve çatışmaların artmasını önleyebileceğini umuyor.

'Ateşkes'ten bölgesel savaşa

İsrail ile Filistin direnişi arasındaki mevcut esir değişimi müzakereleri, beş günlük bir "insani" ateşkes içeriyor. Bu, hiçbir şekilde bir ateşkes ya da şiddette daha fazla sükunet yaratmak için bir fırsat değildir. Gazze Şeridi'ndeki gerçekliğe aşina olanlar, herhangi bir ateşkesin her iki tarafın da önümüzdeki haftalarda yoğunlaşacak çatışmalara hazırlanmak için saflarını yeniden düzenlemesi için bir fırsat olacağını doğruluyor.

Bu kişiler gözlemlerini, İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme planının modifiye edilmiş bir hali olan başlangıçtaki askeri hedeflerine bağlı kalmaya devam ettiği gerçeğine dayandırdılar. Tel Aviv'in bugünkü hedefleri, birincisi, Gazze'nin kuzeyinin tamamını işgal etmek; ikincisi, 800 binden fazlası hala kuşatma ve bombardıman altında yaşayan tüm sakinlerini yerinden etmek.

Üçüncüsü, Gazze'nin güneyindeki kuşatmayı sürdürmek, Hamas'ı ve diğer Filistinli direniş gruplarını teslim olmaya zorlamak için yoğun hava saldırıları ve özel operasyonlarla askeri baskı uygulamak.

Bu plan, ABD ve Batılı müttefiklerinin yanı sıra, İsrail'le ilişkilerini normalleştiren Arap devletleri, özellikle de Filistin sınırlarından en uzak olanlar tarafından tam olarak destekleniyor.

Bu gerçekler ışığında, Direniş Ekseni, düşmanlarına gerilimi düşürmeleri için baskı yapmak adına kendi Batı Asya tırmanışını sürdürüyor. Bu çıta, Yemen lideri Ensarullah'ın bölgesel su yollarında İsrail bağlantılı bir gemiyi ele geçirmesiyle bu çıta önemli ölçüde sıçradı.

Bu, ithalat ve ihracatı için öncelikle deniz taşımacılığına bağımlı olan Tel Aviv için bir felaket. Bu bir model haline gelirse, İsrail bağlantılı gemiler sigortalanamaz hale gelecek ve mürettebat kiralamak imkansız olacaktır. Bu aynı zamanda, Gazze savaşının devam etmesini ve bölgesel konumunun tamamen sükunete sahip olmasını isteyen Washington için de bir kabus senaryosu.

Gerçekten de ABD, özellikle Irak'ta bölgesel bir barışı korumak konusunda çaresiz. Çok fraksiyonlu Irak direnişi, hem kendi ülkelerindeki hem de Suriye'deki ABD işgal üslerini hedef alırken, Amerika'nın mevcut tepkisi uysal oldu. ABD askeri güçleri, misilleme saldırılarını Suriye topraklarıyla sınırladı - ve ancak Rus mevkidaşlarını önceden bilgilendirdikten sonra.

Washington şimdiye kadar Irak'ın önemli çıkarlarını (ticari, askeri, siyasi) hedef almaktan kaçınmak adına Irak topraklarında misilleme yapmaktan çekindi ve ayrıca Irak direnişini diğer Batı Asya ülkelerindeki ABD üslerine yönelik operasyonları genişletmeye teşvik etmekten korkuyor.

İleride bir ateşkes görünmüyor

Direniş Ekseni'nin Gazze savaşına ilişkin mevcut değerlendirmesi, hem ABD'nin hem de İsrail'in uzun süreli bir çatışma peşinde olduğu yönündedir - hatta muhtemelen İsrail'in artık Filistin'in caydırıcılık yetenekleriyle karşı karşıya kalmamasını sağlamak için Gazze Şeridi'ni kalıcı bir savaş alanına dönüştüren sonsuz bir savaş peşinde.

Öte yandan Direniş Ekseni, Gazze'de ateşkesi ilerletmek ve hızlandırmak için askeri seçenekler de dahil olmak üzere tüm yolları takip etmeye devam ediyor. Mevcut "ateşkes" ilanı bir boşlukta ortaya çıkmadı – Gazze Şeridi'ndeki işgal güçlerine yönelik acı darbeleri, işgal altındaki Batı Şeria'daki çatışmaların keskin bir şekilde tırmanmasını ve bölgedeki saldırıların hızının ve şiddetinin kademeli olarak artmasını takip ediyor.

Esir değişimi ateşkesi her an ilan edilebilir. Ancak bu, savaşı sona erdirmeyecek. Ateşkes, savaşan tarafların ileride daha şiddetli savaşlara hazırlanmaları için sadece bir mola ve bunlar Gazze ve Lübnan-Filistin sınırıyla sınırlı kalmayacak.

2023 sona ererken, tüm Batı Asya'nın kaderinde daha fazla gerilim, savaş ve birden fazla sürpriz var. Bu senaryo ancak Gazze'de ateşkes ilan edilmesi ve Gazze'nin yaralı nüfusuna erzak ve temel ihtiyaç malzemesi sağlanmasıyla hafifletilebilir. Her fırsatta ateşkese şiddetle karşı çıkan ve engelleyen sadece Washington'dur.

Kudüs Haber Ajansı - KHA