Hamas'ı Kınıyor Musunuz?

Imad Hatbe tarafından english.almayadeen.net adlı internet sitesinde kaleme alınan “HAMAS’I KINIYOR MUSUNUZ?” başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

21 Kasım 2023
Hamas'ı Kınıyor Musunuz?

Gazze'de yaşanan vahşeti ele alırken karşılaştığınız ilk soru bu. İnsanlığınızı değerlendirmek konusundaki ilk kontrol noktası. Bu soruya cevap vermekten kaçınıyorsunuz; ‘Evet’ demek, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırımı kabul ettiğiniz ve haklı çıkardığınız, ‘Hayır’ demek ise anti-Semitik bölgeye sıkıştığınız ve "terörist" olarak etiketlendiğiniz anlamına gelir.

Bu soruya yüksek sesle ve net bir şekilde cevap vermek istiyorum, ancak Arapların bakış açısını anlamaya yardımcı olabilecek tarihi bir turdan sonra. Şu anda Filistin'de yaşananlar dini bir çatışma değil; yerli bir nüfusun etnik temizliğini amaçlayan en uzun sömürge yerleşimci projelerinden biridir.

1948'de "özgür" dünya, Holokost vahşetinin kefareti olarak Filistin'de bir Yahudi "devleti" kurulmasını destekledi. Sonuç olarak, 750 bin Filistinli Müslüman ve Hıristiyan evlerinden ve topraklarından kovuldu. Kimse 75 yıl boyunca mülteci kamplarında yaşayan insanlara, Avrupa'da Yahudilere karşı işlenen suçların bedelini neden ödemek zorunda kaldıklarını söyleme zahmetine girmedi. Bu mülteciler 75 yıl boyunca "özgür" dünyanın 140 uluslararası kararı ihlal etmesini bekledi. Öte yandan, bir uluslararası kararın ihlal edildiği iddiası, Irak ve Libya'yı işgal etmek ve 1 milyon Iraklıyı öldürmek için yeterliydi; ancak 140 kararın ihlali, Filistin halkının evlerine dönme hakkını veya sadece temel insan haklarını kabul etmeye bile yetmedi. 

2006'da Gazze'den çekildikten sonra, İsrail ordusu Gazze'yi abluka altına aldı. Gazze'ye sınırlı miktarda gıda, ilaç, su ve inşaat malzemesi girmesine izin veriliyor, seyahat taleplerinin % 99'u reddediliyor ve işsizlik oranı % 67 seviyesinde. Eğitim ve ileri tıbbi tedavi için imkanlar sınırlı ve bu açık hava hapishanesinin duvarlarının dışındaki dünyada yaşamak için % 1'den daha az olasılığınız var. Gazze'de 16 yıl boyunca 2,3 milyon kişi için hayat böyleydi.

75 yıldır mülteci kamplarında yaşayan insanlar için “gelecek” kelimesinin anlamsız bir kelime olduğu sonucuna vardılar ve haklıydılar; dünya onları terk etti ve seçeneksiz bıraktı. Umutsuz, çaresiz insanlar kaderlerini ellerine alıp değiştirdiklerinde bunu neden dehşetle karşılıyorsunuz! "Özgür" dünya onlarla uğraştığında bu tür yasaları görmezden gelirken, bu insanlardan uluslararası ve insancıl yasalara göre hareket etmelerini istemek çok ironik.

2018'de Büyük Dönüş Yürüyüşü (Gazze'deki zorlu yaşam koşullarına karşı barışçıl bir protesto) sırasında "İsrail" Gazze'de 36'sı çocuk 214 Filistinliyi öldürdü ve 8.000'den fazla sivili yaraladı. Yaralananların beşte biri gerçek mühimmatla hedef alındı.   

2022'de Batı Şeria'da 171, Gazze'de 53 olmak üzere 230 Filistinli öldürüldü. "Özgür" dünya sağır ve dilsiz davrandı. Birleşmiş Milletler, 1948'den bu yana İsrail güçleri tarafından işlenen onlarca katliamı tanıdı: Deyr Yessin (107), Tantura (200), Lyd (400), el-Deveyima (145), Kibya (69), Kefr Kasim (49), Han Yunus (40), Sabra ve Şatilla (3500), Bahr el-Bakır ilkokulu (30 çocuk). "İsrail"in aksine, Filistinliler öldürüldüğünde kendilerini savunma hakları yoktur. Ayrıca, sadece "özgür" dünya "İsrail"i kınamamakla kalmadı, aynı zamanda hiçbir uluslararası kararın bu katliamları kınamayacağından emin olmak için VETO kartını kullandı. Hiçbir uçak gemisi, nükleer denizaltı veya askeri uzman gönderilmedi ve hiçbir "özgür" dünya lideri destek ve hatta taziyelerini ifade etmek için bölgeyi ziyaret etmedi.

Hamas'ı kınamıyorum.

Özgürlük savaşçılarının ülkelerini özgürleştirmeye ve 75 yıldır kendilerine karşı işlenen zulümlere karşı kendilerini savunmaya çalıştıklarını görüyorum. Nazi işgaline karşı görkemli Fransız direnişi gibi, bu özgürlük savaşçıları da Filistin halkının kötü durumuna tanık olmalarını sağlamak adına onları gaflet uykularından uyandırmak için tüm dünyanın yüzüne tokat attılar.

Özgürlük arayışındaki Hamas’ı kınamıyorum. Neden savaş bu kadar çirkin ve siviller sadece Filistinlilerin hayatları kaybedildiğinde ikincil hasar olarak görülüyor da, ezilen insanlar işgalcilere karşı savaştığında "terörizm" oluyor?

Biz konuşurken, Gazze'de 13 bin 300 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların neredeyse yarısı çocuk. "Özgür" dünyaya göre, "İsrail" "meşru müdafaa" hakkını kullandığı için bu ölümler bir tür ikincil hasardır. Filistin halkının daha küçük bir tanrının çocukları olarak kabul edildiği açıktır ve tarihin işgal edilenin değil işgalcinin yanında yer alması ne ilk ve maalesef ne de sondur.

Dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar söz konusu olduğunda, Batı'nın insani kodları askıya alma uygulamasını desteklemek kabul edilemez. Ukrayna'daki eylemleri kınayamazsınız; ancak bu eylemleri Avrupalı olmayan, beyaz olmayan insanlar üzerinde uygulandığında kabul edersiniz. Beyaz adamın üstünlüğü, yasaları ve demokrasisi artık dünyanın bizim bölgemizde geçerli değil. Beyaz adamın ikiyüzlülüğünün ve çifte standardının kurbanlarıyız ve onun ayak izlerini takip etmekle ilgilenmiyoruz.

Savaşmak, oğullarımız ve torunlarımız için daha iyi bir dünya sağlamak adına mücadele etmek ve çok uluslu şirketlerin çıkarlarını değil, ulusal çıkarlarımızı önemsemek hakkımızdır. Tüm bu nedenlerden ve çok daha fazlasından dolayı, hayır, Hamas'ı kınamıyorum.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.