Hamas'ın İsrail'e saldırmasından iki ay önce Pentagon, Gazze'den sadece 20 mil uzaklıkta, İsrail'in Negev çölünün derinliklerinde tuttuğu gizli bir üs için ABD askeri tesisleri inşa etmek konusunda milyonlarca dolarlık bir sözleşme imzaladı. Kod adı "Site 512" olan uzun süredir varlığını sürdüren ABD üssü, İsrail'e yönelik füze saldırılarına karşı gökyüzünü izleyen bir radar tesisidir. 

Ancak 7 Ekim'de binlerce Hamas roketi fırlatıldığında, Site 512 hiçbir şey görmedi - çünkü 700 milden daha uzaktaki İran'a odaklanmıştı.

ABD Ordusu, Negev'deki Har Keren Dağı'nın tepesine tünemiş gizli bir üs olan Site 512'de, hükümet kayıtlarının "yaşam destek tesisi" (askeri personel için kışla benzeri yapılar) olarak tanımladığı konsepti içerecek şekilde sessizce ilerliyor.

Başkan Joe Biden ve Beyaz Saray, Hamas'a karşı savaşın ortasında ABD birliklerini İsrail'e gönderme planlarının olmadığı konusunda ısrar etse de, İsrail'de gizli bir ABD askeri varlığı zaten mevcut. Ve hükümet sözleşmeleri ve bütçe belgeleri, bu varlığın açıkça büyüdüğünü gösteriyor.

Kamuya açıklanmayan veya daha önce bildirilmeyen 35,8 milyon dolarlık ABD askeri tesisine, Pentagon tarafından 2 Ağustos'ta yapılan bir sözleşme duyurusunda dolaylı olarak atıfta bulunuldu. Savunma Bakanlığı, sitenin gerçek doğasını gizlemek için çaba sarf etse de - diğer kayıtlarda onu yalnızca "dünya çapında sınıflandırılmış" bir proje olarak tanımladı - The Intercept tarafından incelenen bütçe belgeleri, Site 512'nin bu askeri varlığın bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. (Pentagon, yorum talebine hemen yanıt vermedi.)

CIA'in terörle mücadele merkezinde eski bir baş analist olan Paul Pillar, üs hakkında özel bir bilgisi olmadığını söyleyerek, "Bazen bir şey, bir düşmanın bunu asla öğrenemeyeceği umuduyla değil, ABD hükümetinin diplomatik veya siyasi nedenlerle resmi olarak kabul etmek istemediği için resmi bir sır olarak ele alınır" dedi.  "Bu durumda, belki de üs, Orta Doğu'nun başka yerlerindeki operasyonları desteklemek için kullanılacak, İsrail'den sahnelendiğinin veya İsrail'le herhangi bir işbirliğini içerdiğinin kabul edilmesi, sakıncalı olacak ve aksi takdirde operasyonların ortaya çıkaracağından daha olumsuz tepkilere yol açacaktır."

ABD'nin İsrail'deki askeri varlığının kısmen de olsa kabul edilişi, iki ülkenin ABD hükümeti tarafından finanse edilen Amerika'nın Sesi'nin "İsrail topraklarındaki ilk Amerikan askeri üssü" olarak kabul ettiği bir askeri sitenin açılışını yaptığı 2017'de ortaya çıktı. İsrail Hava Kuvvetleri'nden Tuğgeneral Tzvika Haimovitch olayı "tarihi" olarak nitelendirdi. "İsrail Devleti'nde, İsrail Savunma Kuvvetleri'nde ilk kez bir Amerikan üssü kurduk" dedi.

Bir gün sonra, ABD ordusu buranın bir Amerikan üssü olduğunu reddetti ve buranın yalnızca bir İsrail üssünde çalışan ABD askerleri için bir "yaşam tesisi" olduğu konusunda ısrar etti.

ABD ordusu, satın alma kayıtlarının "yaşam destek alanı" olarak tanımladığı İsrail'deki yeni tesisi karakterize etmek için benzer örtmeceli bir dil kullanıyor. Bu tür bir karartma, Pentagon'un gizlemek istediği ABD askeri bölgelerinin tipik bir örneğidir. Site 512 daha önce "işbirlikçi güvenlik konumu" olarak anılmıştı: düşük maliyetli, hafif ayak izi varlığı sağlamayı amaçlayan, ancak The Intercept'in daha önce bildirdiği gibi, bin askere kadar ev sahipliği yapabilen üslere uygulanan bir atama.

Ancak Site 512, Filistinli militanların İsrail'e yönelik tehdidiyle değil, İran'ın orta menzilli füzelerinin yarattığı tehlikeyle mücadele etmek için kuruldu.

İran'a yönelik yoğun odaklanma, ABD hükümetinin Hamas saldırısına verdiği yanıtta kendini göstermeye devam ediyor. Hem Hamas'a hem de İsrail'in kuzeydeki düşmanı Hizbullah'a yardım eden İran'a karşı koymak amacıyla -her ikisi de ABD tarafından terör grupları olarak kabul ediliyor- Pentagon, Orta Doğu'daki varlığını büyük ölçüde genişletti. Saldırının ardından ABD, bölgedeki savaş uçağı sayısını ikiye katladı ve İsrail açıklarında iki uçak gemisi konuşlandırdı.

Senato Azınlık Lideri Mitch McConnell gibi üst düzey Cumhuriyetçiler yine de Biden'ı sözde "İran konusundaki zayıflığı" nedeniyle kınadılar. Bazı medya hesapları İran'ın Hamas saldırısının planlanmasında rol oynadığını söylerken, ABD istihbarat topluluğu İranlı yetkililerin saldırıya şaşırdığına dair işaretlerden bahsediyor.

Denizaşırı ABD askeri üsleri konusunda bir uzman, ABD-İsrail ilişkisinin tarihinin, üssün kabul edilmemesinin arkasındaki neden olabileceğini söyledi.

Amerikan Üniversitesi'nde antropoloji profesörü olan David Vine, The Intercept'e verdiği demeçte, "Benim tahminim, gizliliğin ABD başkanlık yönetimlerinin İsrail-Filistin ve İsrail-Arap çatışmalarında İsrail'in yanında yer almama bahanesi sunmaya çalıştığı zamandan kalma bir kalıntı olduğu yönünde" dedi. "Son yıllarda İsrail'de ABD askeri üslerinin ilan edilmesi, muhtemelen bu iddianın ortadan kalktığını ve İsrail'e desteğini daha açık bir şekilde ilan etme arzusunu yansıtıyor."

Kudüs Haber Ajansı - KHA