Aksa Tufanı Harekâtı, asimetrik ve hibrid silah savaşının birden fazla cephesinde mükemmele yakın koordineli bir saldırının altını çizen en büyük destanlardan birini üretti.

7 Ekim zafer günü hiç yoktan ortaya çıkmadı. Bu zaferin izleri, sadece Filistin'deki değil, tüm Direniş Ekseni'ndeki Direniş savaşçılarının gayretli ve fedakar çalışmalarına kadar götürülebilir.

El Meyadin'de yayınlanan bir önceki makale, Filistin Direnişi'nin, özellikle de Filistin İslami Cihad'ın Kudüs Tugayları'nın Mayıs ayındaki Özgürlerin İntikamı Operasyonu'nun ardından kaydettiği ilerlemeleri tartıştı.

Bu makale, Ekim saldırısından önce üretilen ve daha sonra Filistin Direnişi'nin hem müttefiklerini hem de düşmanlarını şok eden bir dizi olayı ortaya çıkarmak için kullanılan büyük yeniliklere odaklanacaktır.

Aksa Tufanı: Filistin halkının tercihi

Daha önce tartışıldığı gibi, Filistin Direnişi üyeleri, Gazze'nin İsrail işgaline karşı caydırıcılığını zorlayan roketler, el yapımı patlayıcılar ve insansız hava araçları üretmek için en zor koşullar altında çalışıyor.

Sıkı bir abluka, "iki amaçlı", yani sivil ve askeri kullanım için kullanılabilecek tüm malları yasakladı ve Gazzelileri silahlanmak için mümkün olan her yolu kullanmaya zorladı. Bununla birlikte, operasyonların zorluğu, askeri destekçilerin, emperyalistlere ve onların ajanlarına karşı kendi mücadeleleri yoluyla üretilen kendi emeklerinin meyvelerini paylaşmaya yönelik inatçı çabalarıyla hafifletildi.

Dahası, bu işbirliği çabalarının Gazze'deki çeşitli Direniş gruplarının büyümesi üzerinde büyük bir etkisi oldu; çünkü benzer silah sistemleri ve teknolojileri, Filistin'i Siyonist yerleşimci sömürgeciliğinden kurtarmak için ortak bir amaç için bir araya gelen farklı ideolojileri bir araya getiren farklı gruplar tarafından yayınlanan görüntülerde görülebiliyordu.

Ortak Operasyonlar Odası çatısı altında Hamas'ın el-Kassam Tugayları, İslami Cihad'ın Kudüs Tugayları, FHKC'nin Ebu Ali Mustafa Tugayları, DFLP'nin Ulusal Filistin Direniş Tugayları, en- Nasır Selahaddin Tugayları, FHKC-GK'nin Cihad Cibril Tugayları ve el-Fetih'in el-Aksa Şehitleri Tugayları arasında Filistin ulusal direniş tercihini pekiştirmek ve güçlendirmek için güçlerini birleştirdi.

Ortaya çıkan insansız hava araçları Yemen'dekilerle benzerlikler gösteriyor

Operasyonun başlamasından sadece birkaç gün önce Kudüs Tugayları, hareketin 36. yıldönümünü anmak için bir dizi silah ve sistem sergiledi.

Tugaylar’ın sergilediği silahlar, insansız hava araçları taşıyan birkaç kamyonu da içeriyordu.

Seyyad insansız hava aracı: Kamikaze görevlerine gönderilecek, düşman mevzilerine ciddi hasar verecek bir saldırı mühimmatı olarak kullanılabilen, San’a güçleri tarafından geliştirilen Hattaf insansız hava aracının akrabası.

Hudhud insansız hava aracı: Avrasya ibibik kuşuna doğrudan atıfta bulunan bir isme sahip olan insansız hava aracı, Hizbullah ve Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin sahip olduğu diğer keşif uçaklarına benziyor.

Sahab insansız hava aracı: Hem keşif görevleri hem de düşman mevzilerine saldırılar için kullanılabilen bir insansız hava aracı.

Tüm insansız hava araçları, birkaç gün süren çatışmalar boyunca düşman mevzilerini izlemek ve saldırmak için kullanılmış olsa da, yeni insansız hava araçlarının duyurulan tek kullanımı, İsrail mevzilerini ve askeri bölgelerini hedef alan Sayyad'dı.

Birkaç insansız hava aracının fırlatıldığını gösteren yayınlanan videoya, monitörlerin yakındaki sitelerin canlı kamera görüntülerini ve saldırıyı koordine etmek için kullanılan uydu görüntülerini gösterdiği bir komuta merkezinden alınan görüntüler eşlik etti.

Dahası, Hamas'ın el-Kassam Tugayları, 8 Ekim'de 35 insansız hava aracının düşman mevzilerini hedef aldığını söyleyerek Zuvari saldırı İHA’sının görüntülerini yayınladı. İHA'lar, işgal altındaki Filistin topraklarındaki Gazze’ye sızma operasyonu yürüten direniş savaşçılarına havadan destek verdi.

Kamikaze insansız hava araçları, el-Kassam'ın insansız hava aracı programının temelini atan ve 2016'da Mossad tarafından öldürülen Tunuslu bir havacılık mühendisi olan merhum Şehit Muhammed Zuvari'ye atıfta bulunarak ez-Zuvari olarak adlandırıldı.

El-Nasır Selahaddin Tugayları, Aksa Tufanı Operasyonu kapsamında insansız hava araçlarını kullandıklarını da gösterdiler, patlayıcı yük taşıyan altı rotorlu bir insansız hava aracının yanı sıra 8 Ekim'de düşman mevzilerini de hedef alan el-Kaide kamikaze insansız hava araçlarını uçurdular.

İHA'lar, Aksa Tufanı Operasyonu'nun önemli bir bileşeni oldu ve hem kara kuvvetlerini ilerletmek hem de İsrail uzaktan silah sistemlerini (RWS) ve zırhlı araçlarını ortadan kaldırmak için koruma sağladı.

Roketler, MRL'ler: Başarının anahtarı

Daha sonraki bir makalede, insansız hava araçlarının, güdümlü zırh karşıtı füzelerin, motorlu planörlerin, şişirilebilir sürat botlarının, roket barajlarının ve roket topçularının kullanımının birden fazla İsrail askeri bölgesine başarılı bir şekilde sızma araçlarını nasıl sağladığını daha kapsamlı bir şekilde tartışacağız.

Şimdilik, Filistin Direnişi'nin roket cephaneliğini mümkün olduğunca derinlemesine inceleyen bir liste, Direniş'in Orta Doğu'nun sözde en üst düzey ordusuna karşı etkili taktiklerinin daha fazla analiz edilmesi için zemin çalışması için yeterli olacaktır.

El Kassam, Racum MRL'yi tanıttı

Çatışmaların ikinci gününde, El Kassam Tugayları, İsrail yerleşimlerine ve askeri mevzilerine yönelik ilk yaylım ateşi dalgası sırasında kullanılan 114 mm'lik topçu roketlerine ev sahipliği yapan birkaç fırlatıcıyı gösteren sinematik bir görüntüde Racum Çoklu Roketatar'ı (MLR) tanıttı.

Fırlatıcılar, 114 mm topçu roketlerini barındıran 15 yuva içerir. Bu tür bir sistem, nisbeten yakın mesafedeki düşman mevzilerini bombalamak için kullanılır. İlginç bir şekilde, 2. Dünya Savaşı teknolojisine dayanan sistem, fırlatıcının bir krank aracılığıyla çeşitli açılarda ateş etmesine izin veren ayarlanabilir bir platform üzerine yerleştirildi.

Roketin uçuş yörüngesinin, gövdesinde bunu yapacak kanatçık bulunmadığı göz önüne alındığında, tüp fırlatıcısına yivli oluklar aracılığıyla stabilize edilmiş olması muhtemeldir.

İsrail işgal güçlerinin en üst düzey silah ve sistemleri göz önüne alındığında, bu tür bir askeri gelişme "eski" olarak nitelendirilse de, Gazze'de bir fırlatıcı veya namlu üretmek zor bir süreç olabilir. Bunun nedeni, Gazze Şeridi'ne uygulanan aşırı yaptırımların şeker ve hatta çikolata gibi temel malların geçici olarak kesildiğini görmesidir. Bu koşullar altında, lojistik engeller nedeniyle standart askeri üretim için gerekli olan ağır teçhizatı transfer etmek neredeyse imkansızdır, ancak Direniş İsrail kuşatmasını kırmak için her zaman yenilikçi çözümler keşfeder.

Topçu ve roketler Filistin Direnişi'nin elinde

Filistin Direnişi, "İsrail"in 2005'te Gazze Şeridi'nden çekilmesinden bu yana büyük adımlar attı.

Direniş savaşçılarına, silahlara, roketlere, havan mermilerine ve patlayıcılara ev sahipliği yapan karmaşık tünel sistemleri bu ilerlemeye izin verdi. Tüneller, Direniş'in düşman tespitinden gerekli şekilde tecrit edilmesine izin vererek, "üretim odaları" geliştirmelerine izin verdi ve bu da üretim yeteneklerinde üstel ilerlemelere yol açtı. Direniş, İsrail askerleri ve yerleşimcileri için gerçek bir tehdit oluşturmayan dönen topçu roketlerinden, birçok kez İsrail Saldırı Kuvvetleri'nin belini kıran roketler geliştirebildi.

Bununla birlikte, 2021'deki Seyfü’l-Kudüs Savaşı'nda açıkça görüldüğü gibi, işgal altındaki Filistin'in herhangi bir noktasını kapsayabilecek roketlere sahip olmak, yerleşimci sömürgeci "İsrail" projesini tehdit etmek için yeterli değildir.

Aslında, Siyonist varlığın sahip olduğu tüm askeri teknoloji ve istihbarat ağları aracılığıyla bilgileri izleme ve analiz etme yeteneği ile Filistin'deki Direniş'in roketlerini ve mermilerini hedeflere ateşlemek için kusursuz bir strateji geliştirmesi gerekiyordu.

Çok sayıda çatışma ve birikmiş deneyimlerden sonra, Gazze'nin işgal altındaki topraklara yönelik roket fırlatma süreci nadiren fırlatma konumlarını ifşa ediyor. Teknolojinin ve kusursuz lojistik süreçlerin entegrasyonu, savaşçılara savaş alanında çok daha fazla güvenlik sağladı. Bu, Direniş'in deneyimli savaşçıları ve kıt askeri teçhizatı korumasına izin verdi.

Operasyonun başlamasından sadece iki gün sonra Kudüs Tugayları, tünel sistemine yerleştirilmiş bir Çoklu Roketatar ortaya çıkardı. Sistem, yerli Katyuşa (BM-21 Grad) roketlerini fırlatarak Tugaylar’ın savaşçılarına misilleme amaçlı İsrail saldırılarına karşı koruma sağlıyor ve fırlatıcıyı düz bir şekilde üzerindeki yüzeye kamufle ediyor.

Dahası, Direniş'in fraksiyonları, Ortak Operasyon Odası aracılığıyla, İsrail işgal güçlerini 7 Ekim'de darmadağın eden iyi organize edilmiş bir tamamlayıcı mekanizmayı ortaya çıkarmak için her birinin yeteneklerine ve ihtiyaçlarına dayalı farklı bir misyonla görevlendirildiği mekanizmalar geliştirdiler.

Mevcut silahların ve kullanımlarının bir listesi

Son olarak, her fraksiyonun sahip olduğu veya herkes arasında paylaşılan roket topçularının, havan toplarının ve MRL'lerin bir listesi burada.

Kısa ve orta menzilli topçu roketleri

Not: Tüm aralıklar, kilometre cinsinden tanımlayıcı terim veya harften sonra gelen sayıya karşılık gelir.

Katyuşa topçu roketleri: Sovyet tarafından geliştirilen bu roket, çeşitli Direniş grupları arasında roket üretiminin temelini oluşturdu. İslami Cihad'ın Kudüs’ü ve Hamas'ın Kassam'ı inşa edildi ve Sovyet üretimine uyarlandı.

Burak 10, 40 roketleri: Bu roket serisi, 10 km'den 120 km'ye kadar giden, çeşitli yükler taşıyan, çeşitli menzillere sahip birkaç farklı rokete ev sahipliği yapıyor. Kudüs Tugayları geçtiğimiz günlerde aynı anda 24 roket taşıyabilen ve ateşleyebilen çoklu bir roketatar ortaya çıkardı.

S-40: El-Kassam'ın S-40'ı, Askalan ve Sderot gibi işgal altındaki şehirleri hedef alan etkili bir silah olduğunu kanıtladı ve çatışma günlerinde şehirleri yaşanmaz hale getirdi.

Bedir 3: Kudüs Tugayları'nın kısa menzilli 3 metre uzunluğundaki roketi 200-350 kg yük taşıyor ve işgal altındaki Askalan hedef alınarak işgal altındaki şehirdeki mevzilere ciddi hasar veriyor.

Uzun menzilli roketler

Ayyaş-250: Roket ilk olarak Mayıs 2021'de Hamas tarafından ortaya çıkarıldı ve ateşlendi ve iddiaya göre "Eilat-Ramon" Havalimanı'nı hedef alarak "İsrail"deki tüm uçuşları tarihte bir ilk olarak durdurdu. Adından da anlaşılacağı gibi roket 250 km'lik etkili bir menzile sahip, bu da Direniş'in artık Gazze'den işgal altındaki Filistin'deki herhangi bir noktayı hedef alabileceği anlamına geliyor. Daha yakın zamanlarda, roket, İsrail Saldırı Kuvvetleri'nin kuzey komutanlığının karargahının bulunduğu kuzey Filistin'deki Safed'e doğru ateşlendi.

Cafer roketi: Kudüs Tugayları tarafından 4 Ekim 2023'te benzeri görülmemiş bir askeri geçit töreni sırasında yakın zamanda tanıtılan bir roket.

Burak 60, 70, 85, 120: Burak 85, genellikle "Tel Aviv"e doğru fırlatıldığı için "İsrail" için en tehdit edici silah olmuştur. Bu varyant 220 mm çapa sahiptir ve 40 km'lik etkili bir menzile 85 kg'lık bir yük taşır.

M-75: Bu roket Şehit İbrahim el-Mehedme'nin adını aldı ve "Tel Aviv" e doğru fırlatılabilir. Ekim 2023'te "Tel Aviv" neredeyse her gün Filistin Direnişi tarafından hedef alındığı için roket önemli ölçüde kullanıldı.

J-80: Bir başka el-Kassam roketi J-80, M-75'ten daha uzun menzile ve daha büyük bir yüke sahiptir ve adını Şehid Ahmed Cabiri'den almıştır. İlk olarak 2014 yılında M-75 gibi konuşlandırıldı.

En önemlisi, fırlatıcıların çoğunun, Direniş savaşçılarının görevlerini yerine getirmelerine izin veren elektronik ve hidrolik cihazlarla yükseltilmiş olmasıdır. Mayıs 2023'ten bu yana, İsrail savaş uçakları tarafından hedef alınan Direniş savaşçılarının sayısı, önceki çatışma turlarına göre keskin bir düşüş gördü.

Topçu ve patlayıcı mermiler

Kasım: Roket destekli mühimmat, 400 kg patlayıcı maddeden oluşan büyük bir yük taşıyor, Kudüs Tugayları kısa süre önce roketin geliştirilmiş bir versiyonunu tanıttı. Tek bir ped üzerinde fırlatılan mühimmatın 5-10 km etkili menzile sahip olduğu bildirildi. Yakındaki İsrail askeri gruplarını ve mevzilerini vurmak için kullanılan etkili bir araç olmuştur. Gazze'nin olası bir işgalinde, roket Direniş savaşçıları için gerekli olacaktır.

100 mm ve 120 mm havan mermileri: Bu tür havan topları Gazze'deki her Direniş fraksiyonu için bir dayanak noktası haline geldi; Ebu Ali Mustafa Tugayları büyük miktarlarda mühimmat üretme yetenekleriyle gurur duyuyor. Aksa Tufanı Operasyonu'nda, Gazze'deki Direniş savaşçılarına koruma sağlamak için İsrail mevzilerini yaylım ateşine tuttular.

140 mm havan mermileri: Bu eşsiz silah ilk olarak Mayıs 2022'de Ebu Ali Mustafa Tugayları tarafından tanıtıldı ve yukarıda bahsedilen havan mermilerinden daha büyük bir yük taşıyor. Hem harç hem de kabuklar yerel üretim tesislerinde üretilir ve 8 km'lik etkili bir menzile sahiptir.

107 mm'lik Çoklu Roketatarlar: Bu fırlatıcılar katı yakıtla çalışan roketler taşır ve Çin Type 63 fırlatıcılarına çok benzer. 7 km'lik etkili bir menzile sahipler ve aynı anda 7 roket fırlatabiliyorlar.

Daha fazla MLR (çoklu roketatar): Yaygın olarak bulunan bir başka MLR, 10 km'lik etkili bir menzile sahip 4 oluklu bir fırlatıcıdır. Her fraksiyon, bu silahlar için gerekli mühimmatı yerel olarak üretir ve markalaştırır.

Anti-Zırh Roketatarlar ve güdümlü füzeler

9M133 Kornet: İsrail zırhlı araç mürettebatına korku salan, insan tarafından taşınabilir bir tanksavar güdümlü füze. Kornet'in Gazze'ye nasıl ulaştığı hala bir sır olarak biliniyor, ancak silahın Suriye Arap Ordusu'nun cephaneliğinden Gazze'deki Filistin Direniş gruplarına aktarıldığı bildiriliyor.

Bulsae-2: Kore Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDHC) üretilen tanksavar güdümlü füze sistemi. Sovyet yapımı Fagot'un bir çeşididir ve bildirilen zırh delme yetenekleri 400-500 mm'dir. Bulsae, anti-emperyalist ulusların ve grupların Filistin mücadelesini nasıl desteklediğinin bir başka örneğidir.

9M14 Malyutka: Sovyet döneminden kalma bir başka silah olan Malyutka, İsrail askeri araçlarını hedef alan Aksa Tufanı Operasyonu'nda konuşlandırıldı ve isabet ettiği doğrulandı.

Roket Güdümlü El Bombaları: Uzun zamandır tüm Direniş gruplarına yayılmış olan ünlü RPG, şimdi bir tandem hücumu ile yüklendi. El-Kassam tarafından yayınlanan görüntüler, bir savaşçının Trophy donanımlı bir Merkava tankını tandem hücumla hedef aldığını, esasen tankı hizmet dışı bıraktığını ve özel kuvvetlerin mürettebatını tutuklamasına izin verdiğini gösterdi.

Son olarak, Filistin Direnişi, PG-7VR şarjının kendi varyantını üretmesini sağlayacak uzmanlık kazandığını gösteren görüntüler yayınladı. El-Kassam Tugayları'na ait el-Yasin, video görüntülerinde görüldüğü gibi ilk kez Aksa Tufanı Operasyonu sırasında hizmete girdi.

Mühimmat, Merkava tankının taretini bir havai insansız hava aracı aracılığıyla da hedef alabilir. El-Kassam tarafından yayınlanan bir video, çatışmaların ilk gününde bir operatörün el-Yasin'i bir Merkava tankının kulesine düşürdüğünü ve onu hizmet dışı bıraktığını gösterdi.

El-Yasin ikili/tandem bir yüktür, yani iki aşamalı patlamaya sahiptir. İlk patlayıcı 64 mm'lik bir yük, ikincisi ise 105 mm'lik bir yüktür. Prodüksiyon odasındaki suçlamaların son rötuşları, Gazze'nin 2005'te özgürleştirilmesinden bu yana Filistin askeri üretim kapasitesinin ne kadar geliştiğini gösteriyor. Operasyon sırasında kullanılması, bir Merkava tankını hizmet dışı bırakarak ne kadar etkili olduğunu gösterdi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA