Bu ülkede önemli sayıda insanın nefret ettiği şimdiki İngiltere Kralı Charles'ın oğlu Prens Harry, anılarında Afganistan'da Apaçi helikopter pilotu olarak görev yaptığı günleri anlattı. 25 Afgan'ın öldürülmesinden bahsediyor ve öldürdüklerinin insan değil satranç taşı olduğunu hissettiğini söylüyor! Ve ekliyor İngiliz prensi; "Yaptıklarımdan utanmıyorum, ama bununla da gurur duymuyorum."

İngiliz prensinin bu sözlerine birçok uluslararası tepki eşlik etti ve birçoğu kraliyet ailesinin konumunu zayıflattığını ve İngiliz halkının cumhuriyetçiliğe yaklaşımını arttırdığını ve monarşiyi ortadan kaldırdığını düşündü. Bu durum, tahtı korumayı görev sayan kraliyet ailesiyle ilişkili medyanın, Harry'nin insanlık dışı davranışlarını haklı çıkarmak ve desteklemek için sahaya çıkmasına neden oldu; tıpkı II. Elizabeth'in ölümü sırasında iki hafta boyunca tek bir çehreyi vurgulamak ve göstermekle meşgul oldukları gibi. Kraliçeye katlandılar ve Charles'ın saltanatı için bir dizi yolsuzluk ve skandalla zemin hazırladılar.

Bu çerçevede; BBC de dahil olmak üzere bu medya, içerik üretmeye ve eski askerlerle ve güvenlik alanındaki uzmanlarla röportaj yapmaya başladı. Örneğin, İngiliz ordusunun eski albayı Richard Kemp, BBC'ye verdiği demeçte; Harry'nin bu ölümler hakkındaki yorumlarını "zayıf yargı" olarak değerlendirdi. “Bu ifadeler onun güvenliğini tehlikeye atabilir ve başkalarını intikam almaya teşvik edebilir." Harry'yi savunurken, Savunma Bakanlığı sözcüsü, Prens Harry tarafından öldürülen insan sayısıyla ilgili bir soruya cevaben; güvenlik nedeniyle operasyonel detaylar hakkında yorum yapmadığını söyledi.

Harry ile birçok kez uçan eski bir İngiliz denizcisi olan Ben McBain de şunları iddia etti; “[Afganistan savaşında] yaptığı katkılardan gurur duyuyor, ancak bu onun öldürdüğü insan sayısı hakkında konuşmasını haklı çıkarmaz.” Mesele şu ki; Farsça konuşanlar da dahil olmak üzere kraliyet medyası, hesaplanmış bir yaklaşımla yapılan röportajlar ve haber işleme arasından, Taliban'ın performansına ilişkin olumsuz görüşlerin vurgulanacağı ve izleyicilerin Harry'nin davranışını insancıl bir eylem olarak göreceği ve buna yönelik herhangi bir olumsuz tepkinin, baskıcı davranışlara destek gösterme davranışı olduğu şeklinde kullanıcıların görüşlerini seçiyor. Bu bağlamda; Harry'nin sözleriyle ilgili haberlere ek olarak, bu medya Taliban'ın kadınlara uyguladığı kısıtlamalarla ilgili raporları vurguladı ve yeniden yayınladı! Aynı zamanda, bu medya Charles ile El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in ailesi arasındaki finansal bağlantıdan bahsetmekten kaçınmaya devam ediyor. Charles ayrıca, Kaşıkçı'yı öldürmekle suçlanan Suudi iş adamı ve bin Selman'ın akrabası Mahfuz bin Marai'den İngiltere'de madalya almak için yüz binlerce sterlin rüşvet almakla suçlanıyor.

Hiç şüphe yok ki Harry'nin davranışı, insan yaşamını değersiz gören, ırkçı ve kendini haklı çırakmaya çalışan bir çerçevede tanımlanabilir. Bu elbette kraliyet ailesinde kalıtsal bir şey haline gelen bir davranış -kraliyet ailesinin gelininin kraliçenin ırkçı tutumları hakkındaki son itirafları ve açıklamalarına bakılırsa. Ayrıca, Charles'ın eski karısı Prenses Diana’nın ölümündeki belirsizlik, Diana’nın on yıllar boyunca çocukları toplu mezarlara canlı canlı gömülen Kanada yerlilerinden özür dilememesi ve İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'e kraliyet mührünün verilmesi gibi durumlar, Irak ve Afganistan'daki suçları hala açık olan bu davranışların tezahürleridir.

Afganistan ve Irak'taki İngiliz askerlerine yönelik suçlama dosyaları bu ülkenin Savunma Bakanlığı tarafından kapatılmış olsa da, Irak ve Afganistan da dahil olmak üzere İngiliz savaş çığırtkanlığında milyonlarca insanın öldürülmesinde kraliyet ailesinin rolü yadsınamaz ve bugün bile insan hakları iddiaları olan İngiliz liderler müdahale etmeye devam ediyor. Diğer ülkelerin işleriyle meşguller ve kaos ortamı yaratıyorlar.

Kudüs Haber Ajansı - KHA