Üç gün önce, internet gazetesi Intercept, diğer ülkelere karşı kapsamlı Twitter-Pentagon işbirliğini, bu medyanın muhabiri Li Fang'ın kurum içi belgeleri kullanarak yürüttüğü soruşturmasına dayanarak duyurdu.

Bu rapora göre; Twitter, Batı Asya'daki ABD askeri faaliyetleri hakkındaki medya propagandasını artırmak için Pentagon ile işbirliği yaptı ve hükümetin nüfuz kampanyalarını durdurma vaatlerine rağmen, sahte hesapların Amerikan yanlısı anlatılar yayınlamasına izin verdi.

Intercept muhabirinin araştırmasının gösterdiği gibi; Twitter, gizlice CENTCOM komutu tarafından işletilen hesapların özel bir listesini oluşturdu ve bu hesapların spam ve sahte hesaplar olarak tanımlanmalarına izin verdi.

Bu, 2017'de, Amerikan askeri yetkililerinin Twitter yönetiminden, belirli mesajların yaygın olarak yayınlanması için 52 Arapça hesabın daha fazla görüntülenmesine izin vermesini istemesinden sonra gerçekleşti.

Mesele şu ki; o zamandan beri, CENTCOM komutanlığı tarafından ele alınan hesaplar, İran'daki gelişmeler, Yemen'deki Suudi-BAE koalisyonunun saldırganlığına destek ve Amerikan insansız hava aracı saldırılarının olağanüstü doğruluğu hakkındaki iddialar da dahil olmak üzere Pentagon projeleri hakkında yanlış ve aldatıcı içerikler yayınladı.

Li Fang, Twitter yöneticilerinin aldatıldığını iddia eden bir tweet'te bir Twitter yetkilisinden alıntı yapsa da, bazı belgeler Twitter'ın üst düzey yöneticilerinin ABD Savunma Bakanlığı'nın geniş sahte hesap ağının ve gizli propagandasının farkında olduklarını, ancak yine de onları askıya almadıklarını gösteriyor.

Intercept'in Twitter'ın Pentagon ile işbirliği hakkındaki raporu, Twitter'ın yeni sahibi Elon Musk tarafından yayınlanan ve Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden davası ve ABD'deki son başkanlık seçimleri meselesi de dahil olmak üzere bu sosyal ağın yasadışı faaliyetlerine ilişkin diğer belgelerle birlikte, Twitter kullanıcılarının güveninin ABD hükümeti tarafından yaygın bir şekilde kötüye kullanıldığını göstermektedir.

Diğer yandan; Twitter'da en az son üç ay içinde üretilen ve yayınlanan İran karşıtı içeriklerin izlenmesi ve veri madenciliği yapılması, Twitter'ın İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı Pentagon ile kapsamlı işbirliğine ilişkin ülkede güvensizlik, rahatsızlık ve yıkım yaratmak amacıyla yürütülen Intercept raporunu doğrularken,  ABD hükümetinin İran'ın iç işlerine kapsamlı katılımını ve İran ulusuna karşı tam ölçekli bir hibrit savaşın liderliğini gözler önüne serdi.

Söz konusu gözlem ve değerlendirme, ayaklanmalar konusuna odaklanan İran karşıtı içeriğin yaklaşık % 90'ının yalnızca organize robotik ve yarı robotik platformlar tarafından yayınlandığını; ve yalanların yayılmasının, çarpıtılmış haberlerin ve şiddet içerikli yayınların pompalanmasının ve konuya dair hashtag’lerin canlandırılmasının bu platformlar tarafından gerçekleştirildiğini açıkça göstermektedir.

Batılı sosyal ağların, son yıllarda sadece İran'da değil, Batı Asya da dahil olmak üzere diğer hedef ülkelerde de eşi benzeri görülmemiş bu tür davranışları, bu ağların egemen rejimin askeri-istihbarat servislerine olan doğal bağımlılığını göstermektedir ve ifade özgürlüğü ve bilginin serbest dolaşımı kisvesi altında, bu platformlar pratik olarak bilişsel savaşlar alanında egemen güçlerin yumuşak araçları haline gelmiş ya da daha doğrusu bu amaç doğrultusunda tasarlanmış ve üretilmiştir.

Mesele şu ki; bu kitle iletişim platformlarının çelişkili davranışları ve çifte standartları, kullanıcılarını yavaş yavaş bu medya araçlarının sadece egemen güçlerin amaçlarına ve siyasi emellerine ulaşmanın bir aracı olduğu ve artık onlara güvenilemeyeceği sonucuna götürmüştür.

Belki de bu yüzden Elon Musk, küresel kullanıcılar arasında güvenilirliğini geri kazanmak için bazı belgeleri açıklayarak Twitter'ın sosyal sermayesini yeniden kazanmaya çalışıyor, her ne kadar bu davranışın nedeninin, ABD siyaset alanındaki aşırı muhafazakâr akıma verdiği destek nedeniyle halk arasında popüler olması muhtemel olmasa da.

Kudüs Haber Ajansı - KHA