Irak Başbakanı Es-Sudani'nin Yolsuzlukla Mücadelesi Kampanyası: Safhaları,Zorlukları

Alwaght'ın alwaght.net adlı internet sitesinde kaleme aldığı ''IRAK BAŞBAKANI ES-SUDANİ'NİN YOLSUZLUKLA MÜCADELE KAMPANYASI: SAFHALARI, ZORLUKLARI'' başlıklı yazıyı siz kıymetli okuyucularımız için çevirdik. 

01 Aralık 2022
Irak Başbakanı Es-Sudani'nin Yolsuzlukla  Mücadelesi Kampanyası: Safhaları,Zorlukları

Mali ve idari yolsuzluk, Irak'ın son yirmi yıldır yaşadığı zorlukların temel direklerinden biridir. Irak yeni dönemde, ekonomisinin omurgasını yeniden inşa etmek için milyarlarca doları boşa harcadı.

2003 yılından bu yana uluslararası yaptırımların kaldırılması ve petrol üretim seviyesinin artırılmasıyla Irak'ın yıllık bütçesi petrol satışlarından milyarlarca dolar aldı. Petrol geliri, ülkenin federal bütçesinin yüzde 94'ünden fazlasını oluşturuyor. Ancak bu milyar dolarlık bütçeler, halkın çoğunluğunun ekonomik ve yaşam koşullarının iyileştirilmesinde toplumun beklentilerini karşılamadı. Uzmanlar, bu durumun temel nedenlerinden birini, Saddam sonrası Irak'ın siyasi, idari ve bürokratik yapısındaki yaygın yolsuzluk olarak değerlendiriyor.

Irak, dünyanın yolsuzluğa karşı en savunmasız ülkeleri arasında yer alıyor. Küresel bir gözlemci olan Uluslararası Şeffaflık Örgütü, temiz yönetişim 2021 endeksinde Irak'ı 180 ülke arasında 157. sırada derecelendirdi.

Iraklı yetkililer ülkede yaygın yolsuzluğun varlığını inkâr etmiyor. Eski Başbakan Haydar el-İbadi, Eylül 2014'te Irak Savunma Bakanlığı'ndaki yaklaşık 50 bin çalışan ve askerin işe gelmeden maaş aldığını söyledi. Ağustos 2015'te, o sırada petrol bakanı olan Adil Abdulmehdi, Irak'ın 2003'ten 2015'e kadar olan bütçesinin 850 milyar dolar olduğunu ve bu rakamın yaklaşık 450 milyar dolarının yolsuzluklarla çöp edildiğini açıkladı.

Eylül 2021'de, dönemin Cumhurbaşkanı Berhem Salih, bir televizyon röportajında, 2003'ten bu yana petrol gelirlerinin 1 trilyon dolara ulaştığını ve tahminen 150 milyar dolarlık ulusal paranın yağmalandığını ve ülke dışına aktarıldığını açıkladı. Şimdi Irak hükümeti, uluslararası bir yolsuzlukla mücadele komitesi kurarak bu paranın mümkün olduğunca çoğunu ülkeye geri kazandırmaya çalışıyor.

Iraklı yetkililer tarafından bu rakamların yayınlanmasına rağmen, Bağdat Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olan Abdurrahman el-Meşhedani, el-Cezire'ye verdiği röportajda, özellikle yurtdışına aktarılan para aktarım yolsuzluklarıyla ilgili olarak doğru istatistikler bulunmadığına inandığını belirtti. Salih'in yurtdışına transfer edilen para miktarını 150 milyar dolarla sınırlayan iddiasının yanlış olduğunu ve çalınan para miktarının 350 ila 600 milyar dolar arasında olduğunu da sözlerine ekledi.

El-Meşhedani, iddiasını, hükümetin parayı sözleşmeler ve projeler üzerinde gözetim olmaksızın harcadığı 2006 ve 2018 yılları arasındaki sahte veya tamamlanmamış projelere dayanarak ortaya koyuyor. Bu yıllar boyunca, ülkedeki 6 bin sahte projede 300 milyar dolar kaybedildiğini, çünkü zamanın hükümetlerinin sözleşmeyi imzaladıktan hemen sonra, paranın proje ilerleme yüzdesine göre ödendiği göreceli bir sistem uygulamadan proje çeklerini ödediğini belirtti.

Örneğin, Parlamento Maliye Komisyonu üyesi Cemal Koger, hükümetin 2010 yılında bütçe ayırdığı 3000'den fazla okuldan 12 yıl sonra sadece 300'ünün inşa edildiğini bildiriyor.

Önceki hükümet tarafından soruşturma komitesi oluşturulması

Artan hoşnutsuzluk ve ardından ülkenin idari ve siyasi yapısındaki köklü yolsuzluğa yönelik protestolarla, 2019 protestolarının bir ürünü olan Başbakan Mustafa el-Kazimi liderliğindeki önceki hükümet, yolsuzlukla mücadeleyi ana gündemi olarak ilan etmişti.

Sonuç olarak, o sırada büyük yolsuzluk davalarını araştırmak üzere bir 'yüksek komite' kuruldu. Bu organın çalışmalarının başlamasıyla birlikte, geçtiğimiz yıllarda şaşırtıcı miktarlarda büyük yolsuzlukların ortaya çıkması ve Eylül 2020'de hükümet yetkililerinin yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanması dalgası başlatıldı.

Sadece bir vakada, Ulusal Yatırım Komisyonu başkanı Saha en-Nacar, 62 milyon dolar değerinde 400 bin metrekareden fazla devlet arazisine sahte yatırım projeleri örtüsü altında el konulduğunu ortaya koydu.

Federal Dürüstlük Komisyonu, 2021 yılına ilişkin yıllık raporunda, 54'ü bakan olmak üzere 11 binden fazla devlet yetkilisinin yolsuzluk davalarına karıştığını öne sürdü. Parlamentoya bağlı bu komisyon, hepsinin yolsuzlukla suçlandığını ve kendilerine karşı 15 bin ayrı suçlamada bulunulduğunu da sözlerine ekledi.

Bu komisyon tarafından yayınlanan raporda, soruşturmaların biri bakan ve 42 davadan yargılanan 23 özel rütbeli görevli de dahil olmak üzere 632 mahkûmiyet kararı verildiği sonucuna varılmıştır. Raporda, bu konudaki soruşturmanın devam ettiği belirtildi.

Tutuklama dalgaları, eski emeklilik otoritesi başkanı Ahmed es-Saadi, Bağdat Yatırım Komisyonu Başkanı Şakir ez-Zamli ve Tarım Kooperatifi Bankası genel müdürü Adil Atiyye Hudayr gibi üst düzey hükümet yetkililerini hedef aldı.

“Yüzyılın soygununun” ifşası

Koruyucu katmanların ve yolsuzlukla mücadele kurumlarının oluşturulmasına rağmen, Irak'taki denetçiler, bir işletme ve yetkililer ağının ülkenin vergi dairesinden yaklaşık 2,5 milyar doları zimmetine geçirdiği büyük bir ekonomik yolsuzluğa dair ipuçları bulduklarını bildirdiler. Medya ve parlamento bu son davayı "yüzyılın soygunu" olarak isimlendiriyor.

AP tarafından elde edilen ve ilk olarak Guardian tarafından yayınlanan denetçi raporu, zimmete para geçirmenin en üst düzey yetkililer, memurlar ve işadamlarından oluşan geniş bir ağ tarafından kolaylaştırıldığını gösteriyor.

Soygun, Irak Maliye Bakanlığı'nın iç denetiminin, Vergiler Genel Komisyonu'nun beş şirkete hileli bir şekilde 2,5 milyar dolara eşit 3,7 trilyon Irak dinarı ödediğini ortaya çıkarmasıyla geçen ay ifşa oldu.

Bu ödemeler 9 Eylül-11 Ağustos 2021 tarihleri arasında vergi komisyonunda bulunan Rafideyn Bankası şubesinden 247 çek ile yapıldı.

Hesapta, vergiler düşüldükten ve güncellenmiş finansal tablolar sunulduktan sonra kendilerine iade edilmesi gereken milyarlarca dolarlık kurumsal mevduat vardı. Bildirildiğine göre, bu beş şirket gerekli devlet tutarlarını ödemeden paralarını geri çektiler.

Maliye bakanı hesapta kalan bakiyeyi sorduğunda, ülkenin vergi dairesi yaklaşık 2,5 milyar dolar olduğunu söyledi; ancak yapılan ek incelemeler, gerçek bakiyenin 100 milyon dolar olduğunu ortaya koydu.

Bu, ciddi boyutta bir zimmete para geçirme faaliyetinin ilk işaretiydi. Irak Parlamentosu’nun finans komitesine sunulan bir sonraki denetim, geriye kalan izleri de ortaya çıkardı. AP kısa süre önce bu raporun bir kopyasını elde etti.

Mali skandal, uzun bir siyasi çıkmazdan sonra nihayet geçen ayın sonlarında kurulan Irak'ın yeni hükümeti için yolsuzlukla mücadele konusunda bir kararlılık testidir. Başbakan es-Sudani, kabinesinin en önemli önceliğinin yolsuzlukla mücadele olacağını taahhüt etti.

Bu ayın başlarında, es-Sudani, ülkedeki yolsuzluğun boyutunu tanımlamak ve seçmenlere bu ekonomik hastalığı çözmeye kararlı olduğunu göstermek için "yolsuzluk salgını" terimini kullandı. Vergi komisyonundan zimmetine geçirilen paranın geri alınması işleminin günlük olarak devam ettiğini söyledi.

Geçtiğimiz Çarşamba günü, Başbakan basın ofisi 'Yüksek Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu'nun kurulduğunu duyurdu. Bu kuruma verilen isim (önceki Başbakan el-Kazimi döneminde bir selefi olmasına rağmen) kurumun, önceki hükümetler tarafından kurulanlara kıyasla özel ve olağanüstü yetkilere sahip oluşunun bir göstergesidir.

Es-Sudani ayrıca, önemli yolsuzluk davalarında Yüksek Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu'na tam destek vermek üzere büyük yetkilere sahip bir ekip kurulmasını emretti.

Başbakan, Alla Cevad es-Saadi'nin yerine Yargıç Bedir Hanun'u yeni kurulan komisyonun başına atadı. Sudani, geçen ay Dürüstlük Komisyonu'na yaptığı ziyarette, herhangi bir siyasi parti veya bireylerle ilgili yolsuzluk davalarıyla mücadelede kırmızı çizgilerin olmadığını söylemişti.

Bu yılın ilk yarısında adli makamlar tarafından 731 tutuklama emri çıkarıldı ve bunlardan 396'sı, 8 bakan ve 53 genel müdürü hedef aldı.

Dürüstlük Komisyonu'na göre, davalar 280 bakan, özel rütbeli yetkililer, genel müdürler ve benzer mevkilerde kişileri içeriyordu.

Es-Sudani'nin girişimleri potansiyel baskı altında

Irak'taki birçok siyasi çevre ve ekonomi uzmanı, es-Sudani'nin yolsuzlukla mücadele etme çabalarının, onu bazı siyasi hiziplerle ve mafya-güç-servet ağlarıyla açık bir çatışmaya sokabileceğine ve bunun da planlarını uygulamak için gerekli parlamento desteğinin çoğunu kaybetmesine neden olabileceğine inanıyor. Öte yandan, es-Sudani, hükümetin yaygın yolsuzlukla mücadeledeki performansındaki zayıflığı görmek için tetikte duran Tişrin ve Sadr hareketler gibi rakip ittifakların tehdidi altında.

2019 protestoları Başbakan Adil Abdulmehdi'yi istifaya zorladı. Sadr Hareketi, kendi iradesi dışında kurulan bu hükümeti devirmek için, yolsuzluk ve ekonomik sorunları gerekçe göstererek sokaklardaki destekçilerini harekete geçirme yoluna başvurabilir.

Bununla birlikte, Başbakan'ın yolsuzluk mafyası karşısında yalnız kalacağına dair karamsarlık ve endişelerin yanı sıra, ekonomik yolsuzlukla sıkı ve istisnasız bir şekilde başa çıkmak için es-Sudani'niyi ve hükümet özgürlüğünü destekleyen güçlü bir parlamento ittifakı var. Hukuk Devleti parlamento bloğundan Sair Muhif, medyaya verdiği demeçte, Başbakan'ın yolsuzlukla mücadelesinde ve yolsuzluğu cezalandırmada ciddi siyasi baskılardan uzak olduğunu söyledi.

Muhif, “Özellikle de hükümetin programı Irak halkının ve dini otoritelerin yıllardır talep ettiği şeffaflığa odaklandığından, Başbakanın yolsuzluk ve yozlaşmış insanlarla mücadele etmesi konusunda çok fazla siyasi ve parlamento desteği var" dedi.

Hukuk Devleti bloğunun liderlerinden Saad el-Matlabi, Sudani'nin yolsuzlukla mücadele kampanyasının, aleyhinde belge bulunan herkesi kapsadığını vurguladı. Yolsuzluk suçlamaları kanıtlanmış herhangi birinin parti dokunulmazlığına sahip olmayacağına işaret eden el-Matlabi, bu kampanyanın, aleyhinde kanıt ve belge bulunan herkesi hedef aldığını söyledi.

Gerçek şu ki iktidar koalisyonu altındaki siyasi hizipler, Sudani hükümetinin başarısızlığını, aylarca süren ve maliyetli bir siyasi çıkmazdan sonra kurulan hükümetin istikrarına ve koalisyonun yaşamını devam ettirmesine yönelik bir darbe olarak görüyorlar.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.