Bir siyasi analist, Afrika halkının, kanlı elmaslar için yalan bir talep yaratan Anglo-Siyonist kapitalizmin, emperyalizmin ve sömürgeciliğin kurbanları olduğunu söylüyor.

Pazar günü Press Tv’ye verdiği bir röportajda bu yorumları yapan, Los Angles'ta yaşayan aktivist ve siyasi yorumcu Ramiro Funez’dir.

Funez, "Afrikalı çocukların sömürülmesinin ve kanlı elmasların çıkarılmasının nedeni, başlangıçta elmas endüstrisini yaratan mevcut Anglo-Siyonist dünya düzenidir" dedi.

Funez, "Talep, bu nadir madenlerin ve mücevherlerin çıkarılması etrafında bütüncül bir pazar yarattı ve sonuçta milyonlarca insanın, özellikle de küçük çocukların hayatını kaybetmesine neden oldu, bu yüzden Afrika halkı, Anglo-Siyonist kapitalizmin, emperyalizmin ve sömürgeciliğin kurbanı oldu" diye de ekledi.

Global Witness tarafından hazırlanan yeni bir raporda, dünyadaki koltan, tungsten ve kalay madenleri arzının çoğunun Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde çocuk işçi ve zorla çalıştırma yöntemi kullanılarak çıkarıldığı belirtiliyor.

Bu kan veya savaş madenlerinin yararlanıcıları, Alphabet, BMW, Apple ve Tesla dahil olmak üzere dünyanın en büyük teknoloji şirketleridir.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti, doğal kaynaklar açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında sayılmaktadır. Kullanılmayan ham maden yataklarının değerinin 24 trilyon doları aştığı tahmin ediliyor.

Buna rağmen, dünyanın en fakir insanlarının bir bölümü Demokratik Kongo Cumhuriyet’'ndedir. Çok sayıda rapor, küresel teknoloji devlerinin Kongo'nun nadir madenlerini yağmaladığını gösteriyor. Bir de bunun üstüne, kölelik benzeri koşullarda çalışan çocuklar tarafından çıkarılan madenleri satın alıyorlar.

Funez, İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney'in ABD'yi "büyük bir şeytan" ve "büyük bir aldatıcı" olarak tanımlayan sözlerine değindi.

"Büyük aldatıcı her zaman gerçek niyetleri hakkında yalan söyler; ABD ve Avrupalı güçler, bölgeyi geliştirmek veya insan haklarını teşvik etmek ve insanları yüceltmek istedikleri iddiasıyla Afrika, Asya ve Latin Amerika gibi kıtalara giriyorlar" dedi.

"Sadece maden ve hammadde kaynaklarını çıkarmak amacıyla oradalar."

Funez, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve komşu bölgelerdeki gruplar arasındaki artan çatışmanın yanı sıra ABD tarafından yaratılan ve İsrail tarafından desteklenen yapay bir ulus olan sözde Güney Sudan'ın varlığının, nadir toprak madenlerine olan yüksek talepten kaynaklandığını da sözlerine ekledi.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti halkı da bölgedeki BM barış gücünün emperyalist güçlerin emriyle çalıştığına inanıyor. Yakın zamanda, Kongolu siviller Birleşmiş Milletler barış gücü konvoyuna saldırdı ve birkaç kişiyi yaraladı.

BM temsilcilerini, onları kötüleşen milis şiddetinden koruyamamakla suçladılar.

Funez, "Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde ve Orta Afrika'da mevcut olan kaynaklarla bu kaynakların nasıl dağıtıldığı arasında büyük bir çelişki var" diyerek, Dünya Ticaret Örgütü'ne, Londra'ya ve Wall Street'e ve uluslararası bankacılık kurumlarına itaat eden liderlerin, bunun için tek çözümün iktidarı halka iade etmek olduğunu bilmeleri gerektiğini öne sürdü.

Global Witness tarafından yapılan araştırma, otomobillerde, mobil cihazlarda ve diğer elektronik cihazlarda koltan, tungsten ve kalay kullanan eritme tesislerinin ve üreticilerin, madenlerin, çocuk işçi veya zorla çalıştırma yöntemleri kullanılmadan çıkarıldığından emin olamayacağı sonucuna vardı.

Sorumlu tedarik zincirlerini sağlaması beklenen uluslararası kalay tedarik zinciri girişimi, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki madenciliğin izlenmesi ve gözetim zincirindeki başarısızlıkları görmezden geldi veya küçümsedi.

Çoğunlukla Batı ülkelerinden gelen teknoloji şirketleri, Afrikalı çocukların iskeletleri üzerinde yürümek anlamına gelse bile, Afrika'dan kan veya savaş madenleri elde etmeye hazırlar.

Açıkçası, kölelik, insan haklarını savunduğunu iddia eden ABD, Fransa ve İngiltere gibi Batılı ülkeler tarafından hala uygulanmaktadır. Afrikalı çocukların haklarının Batılı teknoloji devleri tarafından ciddi şekilde ihlal edilmesini görmemek için Batılı güçler, yüzlerini başka tarafa dönüyorlar.

Kudüs Haber Ajansı - KHA