Hizbullah Şeri Konseyi Başkanı Şeyh Muhammed Yezbek, Lübnan’ın dış müdahalelerin yanı sıra yolsuzluk, kötü yönetim ve mezhepçilik gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Baalbek’te Şehit Abbas Musevi Araştırma Merkezi’nin açılışında konuşun Hizbullah Şeri Konseyi Başkanı Şeyh Muhammed Yezbek, Lübnanlıların diyalog ve anlayışa ihtiyacı olduğunu kaydederek, vatanın inşasının dayanışma, muhabbet ve ortak tutumla olacağını belirtti.
Yezbek, “Bu, sınır belirleme deneyimi ve İsrailli düşmandan gaz ve petrol haklarının geri alınmasıyla kanıtlandı. Enerji arama ve çıkarma hakkımızı geri almamızla kanıtlandı. Altın üçlü dediğimiz, ordu, halk ve direnişin birliği olmasaydı, bu olmazdı” dedi.
Kapsamlı bir ulusal vizyona sahip, grupçuluktan uzak bir cumhurbaşkanı seçmenin önceliğine vurgu yapan Şeyh Yezbek, “Gerekli olan, vatandaşı hayatın her alanında çektiği acılardan kurtaracak, otorite sahibi bir hükümetin kurulmasıdır” ifadelerini kullandı.
Yezbek, “Bugün dünya bir yanardağın kraterinde yaşıyor. Dünya sahnesinde yaşananlar iki dünya savaşına benziyor ve bugün kitle imha silahlarına sahip olma tehdidi daha büyük. Değerler kaybedildi ve Şeytan vaat ettiğini yerine getirdi” dedi.
Hizbullah yetkilisi, Udey et-Temimi'nin emsalsiz bir mücadeleyle düşmana meydan okuyarak gerçekleştirdiği kahramanca operasyondan dolayı Filistin halkını tebrik etti.
Öte yandan Hizbullah Merkez Konseyi Üyesi Şeyh Nebil Kavuk, ABD ve Suudi Arabistan büyükelçiliklerinin müdahalesinin cumhurbaşkanı seçim sürecini daha da karmaşık hale getirdiğini söyledi.
Lübnan’ın münhasır ekonomik bölgedeki tüm taleplerini elde ederek tarihi ve stratejik bir ulusal zaferin eşiğine geldiğini kaydeden Kavuk, “Müzakereler, 11 yıl boyunca deniz hakkımızın bir metresini bile kurtarmadı. Ancak direnişin İHA’larından sonra denklem değişti ve Lübnan’ın tüm talepleri yerine geldi. Bu, direniş ve Lübnan birleşik ulusal tutumu arasında bir entegrasyon başarısıdır” dedi.
“İsrail düşmanının tüm askeri, siyasi, güvenlik ve halk yapıları direnişin zaferine tanıklık ediyor, ancak Lübnan'da direnişin başarısını inkar edenler var, çünkü bundan rahatsızlar. Onlar histeriye yakalanmışlardır” diyen Kavuk, cumhurbaşkanı seçimi süreciyle ilgili de konuştu.
Kavuk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Lübnan'daki Suudi büyükelçiliğinin Parlamento seçimlerine müdahale ettiği gibi Cumhurbaşkanı seçimlerine de müdahale ettiği artık Lübnanlılar için bir sır değil. Ama bu sefer doğrudan ve aracısız… Bazı milletvekilleri, ABD ve Suudi büyükelçiliklerinin baskısına maruz kaldıklarından şikayet ediyor. Lübnan egemenliğine ve onuruna bu kadar hakarete ve saçmalığa yeter artık.
Amerikan ve Suudi büyükelçiliklerinin müdahaleleri tek bir sonuç veriyor; bu da Cumhurbaşkanının seçilmesi sürecini daha da karmaşık hale getirip kesintiye uğratıyor.
Lübnan'daki iki büyükelçilik ve yandaşları, direniş kitlesiyle karşı karşıya gelecek cumhurbaşkanı istiyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçim oturumlarında yaşananlar sadece eğlenmek için isim adaylığıdır. Ciddiyet, ülkeyi içinde bulunduğu krizlerden çıkaracak bir Cumhurbaşkanının seçilmesi konusunda ulusal mutabakat sağlandığında başlar.
Kudüs Haber Ajansı - KHA