El-Ahbar’ın CEO’su ve Genel Yayın Yönetmeni El-Emin, deniz anlaşmasını “ekonomik çıkarların işlerini organize etmek amacıyla iki düşman taraf arasında bir uzlaşma” olarak nitelendirdi.

El-Emin "On iki yıl önce başlayan görüşmeler, sınır belirleme konusunda bir anlaşmaya varmayı amaçlıyordu, ancak uluslararası firmaların etkisi ve iç sorunlardan dolayı Lübnan'ın kendi kaynaklarını kullanmasını engellemek için ABD ve Batı'nın vermiş olduğu bir karar var" dedi.

Direniş hareketi Hizbullah’ın bu süreçte göstermiş olduğu kararlı duruşun, anlaşma aşamasına zemin hazırladığını söyleyen El-Emin, “Direniş Lübnan hükümetine baskı yapmadı, bunun yerine açık tehditlerle İsrail düşmanına doğrudan hedef gösterdi” dedi.

İsrail işgalinin kendi iç taleplerini karşılamak ve uluslararası krizden faydalanmak için doğalgaz çıkarmak istediğini belirten gazeteci, ABD'nin de Lübnan'da büyük bir etkiye sahip olduğunu söyledi.

El-Emin, "Washington, Lübnan'a farklı şekillerde baskı uygulama yeteneğine sahiptir ve bunu deniz görüşmeleri konusunda yaptı, ancak İsrail ABD'ye Hibullah’ı iyi tanıdığını ve tehditlerinin çok ciddi olduğunu söyledi” dedi.

Lübnanlı gazeteci Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasralah’ın Salı günkü konuşmasına atıfta bulunarak, "Güneydeki sınır kasabalarının sakinleri bölgede askeri faaliyetlere tanık olmasalar da, tam teyakkuz halinde olan binlerce savaşçı olduğunu biliyorlar” diye ekledi.

İsrailli analist: Hizbullah olmasaydı, İsrail Lübnan ile deniz sınırının çizilmesini 200 yıl ertelerdi

Diğer yandan Siyonist çevreler ve medya organları, Lübnan ile yapılan dolaylı deniz sınırı belirleme anlaşması ve Hizbullah’ın bu sürece etkisi hakkında yorum yapmaya devam ediyor.

İsrailli siyasi analist Rafif Droker, Hizbullah'ın askeri gücü olmasaydı 'İsrail'in Lübnan'la deniz anlaşmasını 200 yıl erteleyeceğini söyledi.

Siyonist medya kuruluşları, yetkililerin "İsrail"in anlaşmayı Hizbullah korkusuyla onaylamadığı yönündeki iddialarını reddederek, Hizbullah’ın insansız hava araçlarının İsrail işgal rejimine taviz vermeye zorladığını söylüyor.

Siyasi bir analist olan Mawaf Fardy, Hizbullah'ın Kariş doğalgaz sahası üzerinde insansız hava araçları uçurduktan sonra 'İsrail'in taviz verdiğini ve 'İsrail'in ancak gücün dilinden anladığını belirtti.

Kudüs Haber Ajansı - KHA