Middle East Eye’de yer alan özel bir habere göre, Suudi bir heyet, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, Hizbullah’ın Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Qasım ile bir araya geldi.
Yapılan gizli görüşmenin, Yemen’deki ateşkesin yolunu açtığı ve Suudi destekli Yemen Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin görevden alınmasına neden olduğu öğrenildi.
Habere göre, Mart ayı sonlarında yapılan toplantıda Nasrallah'ın Yardımcısı Naim Qasım, Suudilere Yemen'de, acil ateşkes şartlarının yer aldığı bir talep listesi sundu. Bu talepler arasında, dönemin sözde Yemen Devlet Başkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin görevden alınması, kilit liman kenti Hudeyde ve San’a havaalanının ablukasının kaldırılması ve Şii mahkumların takası gibi önemli şartların yer aldığı belirtildi.
Körfez ve ötesindeki birçok kaynağın Lübnan'daki toplantıyı doğruladığı belirtildi. Ayrıca Londra'daki Suudi büyükelçiliğinin konu hakkında yorum yapmadığı öğrenildi.
Bu olağandışı diplomatik hareketin, Bağdat’taki Suudi-İran karşılıklı görüşmelerinin birinde başladığı vurgulandı.
Bir körfez kaynağı Middle East Eye’ye yaptığı açıklamada, “Suudiler İranlılardan Yemen dosyasını açmalarını istedi. Ancak İranlılar, Yemen'in bağımsız bir devlet olduğunu, işlerine karışmadıkları konusunda ısrar ettiklerini ve yapabilecekleri tek şeyin ilişkileri yumuşatmak olduğunu söyledi” ifadesini kullandı.
Kaynağa göre, Suudiler ilişkilerde herhangi bir yumuşama ilişkisinin ancak kendileriyle Husiler arasında doğrudan bir görüşme ile gerçekleşebileceğini söyledi.
Körfez kaynakları, İranlıların iki tarafı görüşmeye zorladığını ve Ensarullah’ın böyle bir görüşmeyi reddettiğini iddia ederken, Hizbullah'a yakın kaynaklar tam tersini söylüyor. Hizbullah'a yakın bir kaynak, "Suudiler onlarla [görüşmek] istemediler çünkü Ensarullah'ı tanımak istemiyorlar" dedi.
Middle East Eye’nin raporuna göre İran tarafı daha sonra Nasrallah'ı sözcü olarak önerdi. Ancak Suudilerin bu fikre karşı isteksiz olduğunu belirten bir başka körfez kaynağı, “onlar kaçtılar ama sonra bu fikre geldiler ve Lübnan'a bir heyet gönderdiler" dedi.
Beyrut'a vardıklarında, Suudi heyetine Nasrallah'ın kendisi değil, Qasım tarafından karşılanacağı söylendi. Suudi heyetin bunu reddettiği ve hemen otellerine döndüğü bilgisi aktarıldı. Ertesi gün ise Hizbullah’ın onlarla temasa geçtiği ve Qasım'la görüşmeye ikna edildikleri belirtildi. Görüşmenin 25 dakika sürdüğü öğrenildi.
Rapora göre Suudi heyeti, standart diplomatik Ortadoğu çizgileriyle toplantıya başladı ve "Hepimiz Arap’ız, hepimiz kardeşiz, bir araya gelmeliyiz” ifadelerini kullandılar. Bu söylemlere kulak asmayan Qasım’ın, bir kağıt parçası çıkardığı ve Suudilere şartlarını sunduğu kaydedildi.
Qasım’ın elinde, Hadi'nin görevden alınması ve geniş tabanlı bir cumhurbaşkanlığı konseyinin kurulmasıyla başlayan, esir değişimi ve Hudeyde ile Sanaa havaalanındaki kuşatmanın kaldırılmasıyla devam eden çok sayıda talebin yer aldığı bir listenin olduğu belirtildi.
Suudilerin, Qasım’a “bu taleplerin karşılanması halinde Husilerin tepkisinin ne olacağı” yönünde bir soru sorduğu, Qasım’ın da, "Bizim kesinlikle ciddi olduğumuzu anladığınızda, derhal bir ateşkes olacak" yanıtını verdiği ortaya çıktı.
Üç hafta sonra Suudiler bu şartları uygulamaya başladı ve Husiler ateşkes ilan etti.
Haziran ayında ateşkes anlaşması uzatıldı. Ancak bir Körfez kaynağı, Ensarullah’ın Yemen'in merkezindeki Marib kenti ve çevresindeki vilayet çevresinde askeri operasyonlarına devam etmesinin ardından ateşkesin neredeyse kuma çarptığını söyledi. Ardından Suudi Arabistan'ın, aylardır bölgesel meseleleri ele almak için Bağdat'ta düzenlenen Suudi ve İran delegasyonları arasındaki bir sonraki müzakere turunu boykot etmekle tehdit ettiği belirtildi.
Bu noktada Suudi-İran görüşmelerinde arabuluculuk yapan Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, her iki ülkeyi de ziyaret ederek konuyu Pazar günü İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile yaptığı görüşmede gündeme getirdi.
Irak Başbakanlık ofisinden Pazar gecesi yaptığı açıklamada, “Toplantıda Yemen'de ateşkesin desteklenmesi ve bölgede barışın tesis edilmesi için çabaların güçlendirilmesi vurgulandı. Yanı sıra krize barışçıl bir çözümün sağlanması için Yemenlilerin iradesini yansıtması gerektiği belirtildi” denildi.
Kudüs Haber Ajansı - KHA