Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, pazar günü yapılacak seçimin, direnişe ve Lübnan'ın geleceğine komplo kuranlara bir mesaj olduğunu söyledi.
Bekaa’daki seçim mitinginde konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, “İnsanların karşı karşıya olduğu çeşitli dosyalara ve bölgenin sorunlarına çözüm bulmak için adil ve güçlü bir devlete ihtiyaç var” dedi.
Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akle’nin Siyonist rejim güçleri tarafından şehit edilmesindeki en büyük mesajın, Ebu Akle’nin Hristiyan olması olduğunu kaydeden Nasrallah, Ebu Akle’nin şehadetindeki mesajın, İsrail düşmanının Hıristiyanları ve Müslümanları öldürdüğü, kutsallarına saldırdığı ve evlerini yıktığı olduğunu ifade etti.
İsrail rejiminin ırkçı ve insanlık dışı politikaları nedeniyle herkesin tehlikede olduğunu ve normalleşenler ne yaparsa yapsın bunun değişmeyeceğini vurgulayan Nasrallah, "Şehit Ebu Akle, İsrail düşmanının suçlarına ve Filistin halkına zulmüne tanıktır. Filistin'deki katliamlardan Lübnan'a ve Mısır'a kadar İsrail düşmanının acımasız gerçekliği değişmedi. İlk utanması ve rezil olması gereken, İsrail’le normalleşenlerdir. Ebu Akle'nin kanı onların yüzünde, perçemlerinde ve ellerinde bir lekedir" ifadelerini kullandı.
Nasrallah, Ebu Akle’nin kanının ölü vicdanları uyandıracağını ve ümmette kalan iyilik ve şerefi canlandıracağını umduğunu kaydetti.
Bekaa ve halkının sahadaki mevcudiyet ve destek açısından her zaman direnişin önemli bir parçası olduğunu bildiren Nasrallah sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bekaa topraklarında en önemli çatışma 1982'de gerçekleşti ve bu, İsrail düşmanının ilerlemesini durdurdu. Sultan Yakub ve Midirec savaşları, işgale birkaç gün içinde direniş operasyonlarının başladığına dair açık bir mesaj verdi, Bekaa halkının seferberliği karşısında şaşırdı. Fiili olarak da durdu. Güney topraklarında, Bekaa'da, Bekaa’nın en değerli ve en sevgili adamları, Seyyid Abbas el-Musevi ve Ümmü Yasir el-Musevi şehit edildi. Temmuz savaşında siz vardınız ve adamlarınız cephelere katılıyordu. Siz Hizbullah'sınız, siz direnişçisiniz. Size direnişin yanındasınız demek doğru değildir. Çünkü siz 40 yıl boyunca ne kanı, ne sevdiklerinizi, ne de başka bir şeyi esirgemediniz. Direniş sizin seçiminiz, kararlılığınız ve anlayışınızdı. Kurbanlarınıza ve zaferlerinize karşı komplo kuranlar var, cevabınız da bu seviyede olmalı.”
Lübnan’ın yanında duran İran ve Suriye’yi hatırlatmak gerektiğini kaydeden Hizbullah lideri, İsrail’in yanında duranları da hatırlamak gerektiğini vurgulayarak, bunların bugün masanın altında ABD ve bazı Arap ülkelerinin önderliğinde özgürlük ve bağımsızlıktan bahsettiklerine işaret etti.
Suriye'de terör örgütlerinin projesi galip gelmesi durumunda, bu grupların Bekaa ve tüm Lübnan için tehdit oluşturacağını vurgulayan Nasrallah, terörist grupları destekleyenlerin Suriye'de devletin düşmesini ve Lübnan'daki direnişin kuşatılmasını dert edindiklerini belirtti.
"Lübnan ordusunun siyasi bir kararla Carud’da terörist gruplarla yüzleşmesinin engellendiğine" dikkat çeken Nasrallah, halka hizmet konularına değinerek, “Güçlü bir şekilde var olduğumuz her yerde daha çok halkın hizmetinde olabildik. Bir bakanlığın sorumluluğunu üstlenirsek, ondan para almayız, ona harcarız” dedi.
Devletin adil ve güçlü olması gerektiğini kaydeden Nasrallah, Lübnanlılara Bekaa için stratejik bir proje olan "Beyrut'u Bekaa'ya bağlayan tünel projesi" sözü verdi.
Tünelin ulaşımda vakti kısaltacağına ve Beyrut Limanı’na ulaşıma katkı sağlayacağına değinen Hizbullah lideri, demiryolu projesi için de söz verdi.
Tarım projelerine odaklanmanın ciddi önem arz ettiğini vurgulayan Nasrallah, Lübnan ile Suriye arasındaki normal ilişkilerin resmi düzeyde geri dönmesinin başta Bekaa olmak üzere tüm Lübnan'ın yararına olacağını vurguladı.
İdari ademi merkeziyetçilik üzerine hep birlikte çalışacaklarını bildiren Nasrallah, seçim kampanyaları sürecinde komik şeyler duyduklarını kaydederek, “11 milyar doların ortadan kaybolması ve mevcut krizlere yol açan ekonomi politikalarından sorumlu biri, kurtuluş yolunun devletin Hizbullah'tan kurtarılmasıyla başlayacağını söylüyor. Direnişin silahı, kimsenin elektrik onarmasını ve baraj inşa etmesini engellemedi. Geçtiğimiz on yıllar boyunca trajik mali politikalara karar vermedi” dedi.
ABD’nin Lübnan’daki ekibiyle birlikte Lübnanlı mevduat sahiplerinin paralarını ülke dışına çıkarmalarına yardım ettiğini vurgulayan Nasrallah, "Seçim listelerini Amerikan büyükelçiliğinde kim oluşturduysa, Washington'dan, Lübnanlı mevduat sahiplerinin kaçırdıkları paralarını geri göndermesini talep etsin. Lübnan'da yatırımları engelleyen, hırsızlıkların üstünü örten ve Lübnanlıları aç bırakmaya çalışan Amerika'dır” diye konuştu.
Nasrallah, kendi parmağını göstererek, “15 Mayıs'ta bu parmağın kırılacağını duyduk. Bu parmağın Amerika'yı, İsrail’i, tekfircileri ve Lübnan düşmanlarını çileden çıkardığını biliyorum. Seçim günü yapılacak oylama, direnişe, silahlarına ve Lübnanlıların geleceğine karşı komplo kuran herkese bir mesajdır" dedi.
Kudüs Haber Ajansı -KHA