İsveç'in Norrköping kentinde aşırı sağcı bir Danimarkalı grubun Kur'an yakma girişimi, geçtiğimiz hafta ortalarından itibaren ülkede başlayan protesto ve çatışmaları körükledi. Müslümanların Kur’an’a saygısızlığa karşı protesto gösterileri ülkenin farklı şehirlerine de yayıldı. Olaylarda en az üç kişi yaralandı.

Hem İsveç polisi hem de aşırı sağcılara karşı yapılan gösteriler pazar günü dördüncü gününde de devam ederken, İsveç'in Sıkı Yön partisi yanlıları ile karşıt göstericiler arasında şiddetli çatışmalar çıktı ve en az 17 kişi tutuklandı.

Polisin internet üzerinden yaptığı açıklamada, "Üç kişi taşla yaralanmış gibi görünüyor ve şu anda hastanede tedavi görüyorlar. Yaralanan üç kişi de suç şüphesiyle tutuklandı" denildi.

Şiddet olayları, perşembe günü Danimarkalı-İsveçli politikacı Rasmus Paludan liderliğindeki göçmen ve Müslüman karşıtı partinin, İsveç'in Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu Norrköping kentinde düzenlediği mitingde patlak verdi. Aşırı sağcı liderin polis eşliğinde bir Kur’an mushafını yere koyup yakmaya çalıştığı bildirildi.

Tahrik edici bu eylem karşısında yaklaşık 200 kişilik protestocu grup, aşırı sağ partinin üyeleri ve İsveç polisi ile çatışmaya girdi. Protestocular polisi Paludan'ın bu saygısız eylemi gerçekleştirmesine izin vermemeye çağırdı. Ancak göstericilerin talepleri göz ardı edildi ve bu da şiddetli çatışmalara ve taşlamalara yol açtı.

Norrköping ve Linkoping dışında Stockholm, Orebro, Landskrona ve Malmö'de de gerginlikler ve çatışmaların yaşandığı bildirildi.

İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ise aşırı sağ grubu desteklemek adına provokatif denebilecek açıklamalar yaptı.  “İsveç'te, insanların iyi ya da kötü tada sahip olmalarına bakılmaksızın fikirlerini ifade etmelerine izin verilir, bu demokrasimizin bir parçasıdır. Ne düşünürseniz düşünün, asla şiddete başvurmamalısınız. Bunu asla kabul etmeyeceğiz” dedi.

İsveç Adalet Bakanı Morgan Johansson ise Aftonbladet gazetesine verdiği röportajda, protestoculardan “evlerine gitmelerini” istedi.

Paludan'ı "tek amacı şiddet ve bölücülüğü teşvik etmek olan aşırı sağcı bir budala" olarak nitelendirdi. İsveç'in ise "bir demokrasi olduğunu ve demokraside aptalların da konuşma özgürlüğü olduğunu" sözlerine ekledi.

Öte yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, İsveç’te Kur’an-ı Kerime karşı yapılan saygısızlığa ilişkin yaptığı açıklamada, Kur’an mushafının yakılmasını şiddetle kınadıklarını belirtti.

Sözcü Hatipzade, “İsveç hükümetini sorumlu görüyoruz ve derhal hükümetin bu hakaret dolu davranışı gerçekleştiren unsurlara karşı net bir şekilde tepki göstermesini, buna benzer olayların tekrar gerçekleşmemesi için gerekli tedbirleri almasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

KHA