Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, şehit ailesinin evi önünde aile fertleriyle birlikte bulunduğu sırada Hıdır Adnan’a ateş açıldı ve saldırıda Nablus şehidi Edhem Mebruk’un kardeşi yaralandı.
İslami Cihad liderlerinden Mahir El-Ahras, motosikletli bir şahsın Hıdır Adnan’a yaklaştığını ve kendisiyle kısa bir süre konuştuğunu, İslami Cihad’dan bazı kişileri üç şehidin yerlerini işgal istihbaratına bildirmekle suçladığını ve ateş açtıktan sonra olay yerinden uzaklaştığını söyledi.
İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad En-Nehhale de saldırının İslami Cihad’a yapıldığını ve buna göre davranılacağını ifade etti.
Suikast girişimine maruz kalan Hıdır Adnan da yaptığı açıklamada, olayın son derece tehlikeli olduğunu belirterek saldırıya ulusal bir tepki gösterilmesi çağrısında bulundu.
Saldırganın kimliğinin bilindiğini açıklayan Hıdır Adnan, Nablus’ta şehit ailelerini ziyareti sırasında daha önce de benzer saldırılara maruz kaldığını belirtti.
El-Meyadin’e konuşan Adnan, kendisine saldırının sorumluluğunun işgal rejiminde olduğunu kaydederek, işgal rejiminin, kendisini Filistin sahasından kaldırmak istediğini ifade etti.
Filistin direniş gruplarından yapılan açıklamada, suikast girişiminin, "Batı Şeria'da etkisi olan ulusal sembolleri ortadan kaldırmayı amaçlayan tam teşekküllü bir suç" olduğunu vurgulandı.
Hamas da Hıdır Adnan’ı hedef alan suikast girişimini kınadı ve yaşananlardan tamamen Filistin Yönetimi güvenlik güçlerinin sorumlu olduğunu söyledi.
El-Ahbar’da yer alan haberde, Hıdır Adnan’ın taziye için gittiği şehit ailelerinin, Nablus’un 3 şehidinin ailesi olduğu bildirilirken, Adnan’ın, “"Susmamı istiyorlar ya da aktivist Nizar Benat'ın kaderi gibi bir kaderle karşılaşmamı istiyorlar. Susmayacağım" sözleri aktarıldı.
Haberde, ateş eden kişinin Ramallah merkezli Filistin istihbaratı mensubu Halid Ebu Halave olduğu ve Adnan’ı karşılayan şehit aileleri topluluğunun başlarının üstüne doğru ateş açtığı kaydedilirken, belirtildi.
Nablus’u terk etmeyen Adnan’ın olaya tepki gösterilmesine yönelik çağrısının ardından, El Aksa Şehitleri Tugayı liderlerinden İbrahim en-Nablusi’nin Adnan’ın yanına gelerek ona sarıldığı ve Adnan’ın tezahürat gösterileriyle Nablus’tan uğurlandığı bildirildi.
Adnan’a yönelik saldırının ardından El-Fetih Hareketi dışındaki tüm Filistinli gruplar açıklama yaparken, Adnan’ın hedef alınmasının nedeninin Batı Şeria’da direnişi yeniden canlandıran en önemli figür olması olarak belirtiliyor.
Bunun yanı sıra, Fetih hareketine mensup silahlı bir grubun, Adnan’la ilgili basın açıklaması yapması ve Adnan’ı ihanetle suçlaması dikkat çekti.
El-Ahbar’ın haberinde, Siyonist rejimin Adnan’ı yeniden tutuklayamayacağını bildiği ve böyle bir adım atmasının Adnan’ın etrafındaki kitlenin büyümesine neden olacağını düşündüğü vurgulanırken, İsrail’in Gazze’den füze saldırılarına maruz kalmamak için Adnan’a açık bir suikasta girişmediği kaydedildi.
İşgal rejiminin, Adnan’dan kurtulmak için onu Filistin içerisinde şeytanlaştırma yolunu seçtiği ve ona yönelik gizli suikasta başvurduğu belirtildi.
43 yaşında olan ve genç şeyh olarak isimlendirilen Hıdır Adnan, İsrail cezaevlerinde başlattığı açlık grevini kazanmasının ardından Filistinliler tarafından daha çok teveccüh görmeye başlamıştı.
KHA