Kudüs Gücü Komutanı General İsmail Kaani, Tahran'da düzenlenen Türbeleri Savunan Şehitlerini Anma Töreninde yaptığı konuşmada, “Şehit komutanımıza yapılan suikastta, ABD Başkanından, bu büyük suç ve cinayete ortak olana herkese kadar sahnede bulunan tüm suçlu ve katiller dünyanın hür insanlarının merceği altındadır” ifadelerini kullandı.

“Siz ne düşünüyordunuz, vurdunuz, bitti ve gitti diye mi düşünüyordunuz? Müslümanlar ve dünyanın hür insanları, siz suçlu ve katillerden öyle bir intikam alacak ki, hayatınız boyunca unutmayacaksınız” diyen Kaani, Süleymani’nin Allah için çalıştığını belirtti.

Pompeo, Trump ve suça ortak olan herkesin dünya özgür insanlarının mikroskobu altında olduğunu vurgulayan General Kaani, Şehit Süleymani’nin yolunun devam ettiğini belirterek, “Şehit Süleymani, Hacı Kasım Süleymani'den daha güçlü bir şekilde direniş yolunu sürdürüyor ve İran milleti şehitlere minnettardır. Düşman, Hacı Kasım'ı şehit ederek en kötü eylemini gerçekleştirdi. Katil Trump ve ajanları ciddi şekilde küçük düşürüldü” ifadelerini kullandı.

ABD güçlerinin bölgeden çıkarılmasına değinen Kaani sözlerini şöyle sürdürdü: “Amerikalıların bir zamanlar bölgede 150 bin askeri vardı, bu sayı şimdi 2 bine düştü. Şehit Süleymani’yi sevenler kesinlikle bu kadarına da göz yummayacaktır. Allah’ın izniyle düşman, İran’ın kesin ve esas intikamını beklesin. Kendi yöntemlerimiz var. İftihar dolu direniş yolu devam edecek ve direnişin kılıcı düşmanların elini kesecektir. Biz şehadet milletiyiz. Direniş Cephesi'nin yolu şehitlerimizin mübarek kanlarının bereketiyle devam edecektir.”

BAKIRİ: ABD GÜÇLERİ IRAK VE SURİYE’Yİ TERK ETMEK ZORUNDA

Öte yandan, Kirman’da konuşan İran Ordusu Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, “General Süleymani'nin şehadetinden sonra, Amerikalılar Afganistan'dan o kadar aşağılayıcı bir şekilde kaçtıklarını görüyoruz ki, müttefiklerini ve casuslarını bile yanlarına alamadılar” dedi.

Bakıri, “Irak'ta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar ama başarısız olacaklar. Onlar Suriye'yi de terk etmek zorunda kalacaklar. Nerede şehit Süleymani'nin izi varsa, orada olaylar oluyor ve şehit Süleymani'nin kanı sayesinde Siyonistlerin ve Amerika'nın depremine tanık olacağız” dedi.

İmam Hamaney’in “Hac Kasım ve Ebu Mehdi'ye sadece bir kişi olarak değil, bir okul ve yöntem olarak bakmamız gerektiğini vurguladı” diyen Bakıri sözlerini şöyle sürdürdü:

Şehit Süleymani o kadar tecrübeli bir diplomattı ki, dünyanın en önde gelen şahsiyetleri onun muhakeme gücüne ikna olurdu. Bilgili, cesur, fırsatları bilen cesur bir lider olarak savaş alanında düşmanı küçük düşürürdü. Şehit Süleymani çok anlayışlı ve eksiksiz bir sezgiye sahipti ve ülkedeki ve bölgedeki siyasi durumlara ve gelişmelere aşinaydı.

Bölgedeki tüm akımlar, siyasi ve entelektüel hareketler ve hükümetlerin farkındaydı. Farkındalık yaratmaya çalışıyordu.

Komutan Süleymani çok cesur ve korkusuzdu, asla sarsılmadı, her zaman cephe hatlarının komutanıydı.

Hacı Kasım 1997'de Kudüs Gücü'nün komutanlığını üstlendiğinde, direniş cephesi birimlerinin hiçbiri bu yapı, kapasite, güç ve silahların yüzde birine bile sahip değildi.

Ülke çıkarlarını ve devrimin liderinin belirlediği kriterleri göz önünde bulundurarak, küresel Siyonizme ve Amerika'ya temel caydırıcılık sağlayacak yapılar kurmayı başardı.

KUDÜS HABER