General Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendis cinayetini işleyenlerin cezalarını ahiretten önce bu dünyada alacaklarını söyleyerek, bunun devrimcilerin ve hürlerin vaadi olduğunu belirtti.

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, ABD’nin Şehit General Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi El-Mühendis'e suikast düzenlemesinin yankılarının bugün de devam ettiğini söyledi.

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Eski Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Konseyi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in şehadetinin ikinci yıldünümü dolayısıyla bir konuşma yaptı.

Konuşmasının başında Hz. İsa’nın doğum yıldönümü ve 2022 yılının başlaması dolayısıyla Müslüman ve Hristiyanları tebrik eden Nasrallah, İran’ın Yemen Büyükelçisi Hasan İrlu’nun vefatı nedeniyle başsağlığı dileğinde bulundu. Nasrallah, "Şehit İrlu, Lübnan’daki direnişin ilk yıllarında savaşçılara eşlik etmek için Lübnan'a gelenlerden biriydi" dedi.

Şehitliklerin anılmasının, yaptıkları fedakarlıkların bir takdiri olduğuna dikkat çeken Nasrallah, Irak'ta ABD güçlerinin varlığına hoşgörü ve göz yummanın aslında şehit Süleymani ve Mühendis'in yeniden katledilmesi anlamına geldiğini belirtti.

“Değerli şehitlerimizin kanı bize, ABD bölgeye hakim olduğu sürece zulmün ve baskının devam edeceğini söylüyor’ diyen Nasrallah, "Amerikalıların şehit Süleymani ve Ebu Mehdi El-Mühendis'e suikast düzenlemesinin yankıları bugün de devam ediyor. Geçtiğimiz iki yıl boyunca, Kudüs'ün Kılıcı savaşı gibi iki şehidin yolunun devam ettiğini vurgulayan büyük savaşlar oldu" dedi.

"Katil ile şehit arasında halklarımız ve ülkelerimiz sağlam bir duruş belirlemelidir" ifadelerini kullanan Nasrallah, Irak’ın ve tüm bölgenin katil ve şehit arasında bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.

NASRALLAH: ABD, IRAK VE BÖLGEYE TEKRAR DÖNMEK İÇİN IŞİD’İ İCAT ETTİ

Trump ve Pompeo’nun IŞİD’in ABD tarafından kurulduğunu itiraf ettiğini dile getiren Nasrallah, “Süleymani'nin katledilmesinden önce Irak'ı işgal eden, zorbalık yapan ve katliamlar yapan Amerika'ydı. IŞİD'i ordularını Irak'a geri döndürmek için icat eden Amerika'dır ve IŞİD'in işlediği tüm suçların sorumluluğunu ABD taşımaktadır" dedi.

ABD’nin katil ve ikiyüzlü olduğunu ve suçluluğunun tarihte eşi ve benzerinin olmadığını söyleyen Nasrallah, "Şehit Süleymani'ye gelince, Irak halkının yanında olan, direnişin kurulmasına katkıda bulunan, ona silah, güç ve ivme kazandıran odur. Washington'ın getirdiği IŞİD karşısında Irak halkının yanında ilk duran İran’dı. Irak'ın bugün sahip olduğu güvenlik ve nispeten istikrar şehitlerin nimetidir. Irak'ı destekleyen cani Amerika ve İran'ı karşılaştırmak adil mi? Irak’ın yanında duran iki şehitle katliamlar yapan Amerika'yı kıyaslamak bir felaket" diye konuştu.

Nasrallah, “Öyleyse, katil ABD’yi Irak'ı destekleyen İran'la karşılaştırmak adil olur mu? Irak'ı destekleyen şehitleri suç ve cinayet işleyen ABD ile karşılaştırmak felaket olur. Bu yüzden Irak, katil ile şehit arasında doğru bir tavır almalıdır. Şehit komutanlar toprak üstünde uyuyup savaşçılarla birlikte yaşadılar ve onların acısına, açlığına, susuzluğuna ve sıkıntısına ortak oldular” dedi.

Nasrallah, IŞİD’in kuruluşundaki faktörlere dikkat çekerek, “IŞİD ideolojisi Suudi Arabistan'dan geldi. Muhammed Bin Selman, ABD'nin Riyad'dan dünyaya Vehhabi tekfirci ideolojisini yaymasını istediğini itiraf ediyor. Suudi Arabistan, Irak'a on binlerce intihar bombacısı ve bomba yüklü araçlar gönderdi. Suudiler kendi gençlerini Irak halkını öldürmeye, İran da kendi gençlerini Irak halkını savunmaya gönderdi” ifadelerini kullandı.

ABD, SURİYE’DEKİ EL-TENF ASKERİ ÜSSÜ’NÜ IŞİD’İ YENİDEN BÖLGEYE YAYMAK İÇİN KULLANIYOR

“ABD İşgal rejimi İsrail’i silah ve parayla desteklemekte, diğer ülkeleri İsrail ile ilişki kurmaya teşvik etmekte” diyen Nasrallah, Suriye'deki El-Tenf Askeri Üssü’nün ABD tarafından IŞİD'i bölgede yeniden yaymak için kullanıldığına dikkat çekti. Nasrallah, söz konusu askeri üsse taşıdığı IŞİD’lileri Şam’ın çevresine ve çöl alanlarına yayma çabası içerisinde olduğunu ifade etti.

Nasrallah, işgalci İsrail'in Lübnan'da yaptığı savaşlar, baskınlar ve katliamlar dahil her şeyin sorumluluğunun aynı zamanda ABD’de olduğunu vurguladı.

Nasrallah Yemen’deki savaşın sorumlularının ABD ve desteklediği koalisyon olduğunu vurgulayarak, Yemen'deki savaşın sorumlusunun ABD olduğunu, Suudi Arabistan’ın ise ABD’nin kullandığı bir araç olduğunu belirtti. Nasrallah, bölgedeki zulmün temelinin ABD olduğunu vurguladı.

Katar kuşatması sırasında Körfez ülkelerinden para koparmak için söz konusu ülkeleri manipüle edenin ABD olduğunu vurgulayan Nasrallah, Amerikan güçlerinin kaderinin bu bölgeden çıkmak olduğunu vurguladı.

Şehit Süleymani ve Mühendis’in kanının, Arap ve İslam dünyası ülkelerinin zihinlerine ve vicdanlarına haykırdığının kaydeden Nasrallah, açlık grevindeki Filistinli esir Hişam ebu Hevvaş’ın direnişin kahraman ve sembollerinden biri olduğunu ifade etti.

"Siyonist hapishanelerde binlerce Filistinli mahkum var ve onlar çok acı çekiyor" diyen Nasrallah, haftalar önce, Gazze'yi çevreleyen devasa duvar tamamlandı ve 15 yıldır Gazze’ye uygulanan kuşatmanın şiddetini artırıldı. Buna karşı tüm dünya sessiz duruyor” ifadelerini kullandı.

“TERÖRİST BİNLERCE TEKFİRCİ İNTİHAR EYLEMCİSİNİ IRAK VE SURİYE’YE GÖNDEREN SİZSİNİZ”

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada, Hizbullah’ı terörist olarak nitelendirmesine değinen Nasrallah, Suudi Arabistan’ın IŞİD ve tekfircilerin arkasındaki güç olduğunu dile getirerek, “Biz Suudi Arabistan'a saldırmadık ama Suudi bölgeye karşı savaşın ortağıydı. Asıl terörist, binlerce tekfirciyi Suriye ve Irak'a gönderen Suudi Arabistan’dır’ ifadelerini kullandı.

Hizbullah’ın Suudi Arabistan'ın gönderdiği tekfirci ve terörist örgütlerle savaşma şerefine nail olduğunu kaydeden Nasrallah, “Terörist, Körfez'de binlerce Lübnanlıyı rehin tutan ve Lübnan’ı hergün onlarla tehdit edendir. Hizbullah'a gelince, o terörist değil, direnişçitir, savunucudur, vatansever, insancıl, onurlu, vatanını, milletini, insanını ve kutsal mekanlarını savunandır" dedi.

Herhangi bir Lübnanlı bakanın istifasıyla Suudi Arabistan'ın Lübnan’a karşı pozisyonunu değiştirmeyeceğine dikkat çeken Nasrallah, Suudi için asıl sorunun Lübnan’da istediğini yapamaması olduğunu bildirdi.

KUDÜS HABER