Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkan Yardımcısı Sultan es-Samii, Sana hükümetine bağlı güçlerin Merib kentinde kontrolü sağladıktan sonra Yemen’in diğer kentlerini özgürleştirmeye yöneleceğini söyledi.

Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesine konuşan Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkan Yardımcısı Sultan es-Samii, Merib’in ardından işgal altındaki diğer vilayetlerin kurtarılacağını kaydederek, bu kentlerden birinin de Taiz olduğunu ve bu kentin siyasi kart olarak kullanılmak amacıyla paralı askerler tarafından etrafının kuşatıldığını belirtti.

Yemen’deki mevcut siyasi durumun karmaşık olduğunu vurgulayan Samii, Yemen’deki işgal ve işgalin tüm araçlarının durdurulmasıyla birlikte pek çok düğümün çözüleceğini bildirdi.

Yemen’in adil bir şekilde birliğine vurgu yapan Samii, Yemen’in Direniş Ekseni’nin bir parçası olarak kalacağını ifade etti.

Merib’in ardından Yemen’in ortasından Kızıldeniz’e ve Babul Mendeb Boğazı’na uzanan Taiz vilayetinin stratejik olduğunu söyleyen Samii, Taiz’e yönelik savaşın Yemen ve bölgedeki gidişatı değiştireceğini belirtti.

Merib’den sonra sıranın Taiz’de olacağını kaydeden Samii, Yemen’e yönelik savaşın başlamasıyla birlikte Suudi ve BAE’nin Babul Mendeb Boğazı’na yöneldiğini ve Mayon Adası sakinlerini sahile sürmeye çalıştıklarını söyledi.

Samii, ellerindeki bilgilere göre, sahil ve ada bölgelerinde sadece Suudi ve BAE askerleri değil, İsrail ve Fransa askerlerinin de olduğunu aktardı.

Samii, Taiz’de ilk başlarda Sana güçlerine karşı Islah Partisi güçleri, Selefiler, El Kaide, IŞİD ve Tarık Salih güçlerinin bir araya geldiğini ancak çelişkili gündemlerinin onları sürekli bir düşmanlık ve kavga durumuna soktuğunu söyledi.

Suudi ve BAE’nin paralı askerleri yeniden toplamaya çalıştığını ve El-Maha – Babul Mendeb cephesini de Tarık Salih’e teslim ettiklerini kaydeden Samii, “Islah Partisi, medya aracılığıyla bu adımı desteklediğini duyurdu, ancak zımnen aynı fikirde değil. Dolayısıyla bir araya gelemeyecekler, gelseler bile, güçleri Yemen'e saldıran 17 ülkenin gücünden fazla olamaz” dedi.

 “Taiz'i kuşatanlar, Suudi Arabistan ve BAE liderliğindeki yeni işgalin araçlarıdır. Bize gelince, her an iki veya üç çıkış açmaya hazırız ama karşı taraf hemfikir ve dürüst olmalı” diyen Samii, daha önce de çıkış yolu açmak istediklerini ancak karşı tarafın aldatmacasını gördüklerini belirtti.

Tüm işgalcileri ve paralı askerlerini Yemen’den kovmaya kararlı olduklarını ve meselenin sadece zamandan ibaret olduğunu vurgulayan Samii, şuanki durumlarının 7 yıl öncesinden çok daha iyi olduğunu söyledi.

Yemen’de ideal bir siyasi çözümün gerekliliğine işaret eden Samii, ülkenin birlik içerisinde 3 veya 4 bölgeye ayrılması ve bölgesel adaletsizliklerin giderilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Mansur Hadi hükümetine bağlı bazı büyükelçi ve milletvekillerinin Sana’ya döndüklerini kaydeden Samii, Yemen’in stratejik konumuna işaret ederek, direniş ekseninin parçası olmaktan gurur duyduklarını söyledi.

Samii, “Bu şiddetli kuşatma sırasında silahların, balistik füzelerin, insansız hava araçlarının ve her türlü silahın üretimini artırmayı başardık. Bugün hem askeri hem de siyasi olarak her zamankinden daha iyiyiz” diye konuştu.

KUDÜS HABER