BAE ve Suudi Arabistan'ın Pakistan Tutumu

BAE ve Suudi Arabistan’ın Keşmir konusundaki olumsuz tutumu, Pakistan için hayal kırıklığına neden olurken, söz konusu ülkelerin İslamabad ile ilişkileri de kötüleşti.  

18 Şubat 2021
BAE ve Suudi Arabistan'ın Pakistan Tutumu

BAE, İmran Han hükümetine mesaj olarak ayrıca BAE’de yaşayan Pakistanlılara baskı yapmaya başladı.

Hindistan Times gazetesinin haberine göre, son dönemde Abu Dabi ile İslamabad arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinin diğer bir nedeni, Pakistan’ın BAE’nin İsrail’le normalleşmesini eleştirmesi oldu.

Son haftalarda, BAE, ülkesindeki Filistin yanlısı Pakistanlı aktivistleri tutuklarken, küçük suçlardan dolayı da Pakistanlıları tutuklamaya başladı.

El-Halic el-Cedid’e göre, kaynaklar, Abu Dabi’deki Sevihan cezaevinde 5 bin Pakistanlının tutuklu olduğu bildirilirken, BAE'nin çalışmak için seyahat etmek isteyen Pakistanlılara daha katı kurallar koymasının da mümkün olduğu belirtiliyor.

BAE’de yaşayan Pakistanlıların sebepsiz yere ikamet izni alamaz oldukları kaydedilirken, Pakistan’ın BAE Büyükelçisi Gulam Destgir’in ülkesine geri dönmesi istenmeden önce konuyu BAE’li üst düzey yetkililerle görüştüğü ifade ediliyor.

Gerilimin ardında, İmran Han’ın BAE’ye yönelik açıklamalarının olduğu kaydedilirken, BAE’nin tavrının, 2017 yılından Pakistan’ın Kandahar kentinde saldırı sonucu öldürülen diplomatlarla ilgili soruşturmanın bulgularından kaynaklanıyor olabileceğine de ihtimal veriliyor.

BAE’li soruşturmacıların, söz konusu saldırının ardında Hakani ağının olduğu ve Pakistan istihbaratının da saldırıya karıştığı sonucuna vardığı bildirilirken, Pakistan yönetiminin iddiaları reddettiği ifade ediliyor.

Pakistan’ın Suudi ile ilişkilerinde de sorun yaşanıyor.

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Ağustos 2020’de Suudi’nin başkanlığını yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin dışişleri bakanlarının Hindistan’ın Keşmir’in özel statüsünü kaldıran 370. Maddesini görüşmek üzere toplanmasını istemişti. Pakistanlı bakan, İİT’nin bunu yapmaması halinde kendilerine destek veren İslam ülkeleriyle bir araya geleceklerini bildirmişti.

Bu açıklama, Suudi ile Pakistan arasında, İslamabad’ın Riyad’a olan borçlarını ödeme müzakerelerinin yapıldığı dönemde gerçekleşti.

Suudi, 2018 yılında 6,2 milyar dolarlık bir yardım paketi sunmuş, bunun 3 milyarını kredi olarak vermişti. Ayrıca İslamabad'ın ekonomik ve mali bir krizle karşı karşıya olduğu dönemde Suudi, 3,2 milyar dolar değerinde ertelenmiş petrol sevkiyatı sağlamıştı.

Suudi Arabistan, iki ülke arasındaki gergin ilişkiler ışığında Pakistan'a verilen petrol kredilerinin yanı sıra mali yardım ve kredileri de dondurdu.

Suudi Arabistan ayrıca Riyad'daki Pakistan büyükelçiliğinden 27 Ekim'e denk gelen "Kara Keşmir Günü" nü anmak için halka açık herhangi bir etkinlik düzenlememesini istedi.

Son dönemde yaşanan gerginlikler, Suudi ve BAE’ye ekonomik açıdan ciddi anlamda bağlı olan Pakistan’ı sıkıntıya soktu.

Söz konusu körfez ülkelerinin Pakistan’ı teröre destek vermekle de suçladığı kaydediliyor.

Öte yandan, Euroasian Times gazetesi, Pakistan'ın Körfez ülkelerinden, özellikle de BAE ve Suudi Arabistan'daki gurbetçi işçilerini geri çekmesi, görünüşe göre İslamabad’ın İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini kabul etmesi için şantaj yapılmasına karşı üstü kapalı bir tehdit olduğunu bildirdi.

Pakistan Muhammed Ali Cinnah’tan bugüne İsrail’i işgalci bir devlet olarak görüyor ve İsrail’i tanımayı reddediyor.

İmran Han da tüm baskılara rağmen İsrail2i tanımayı kabul etmiş değil.

Han, "Pakistan, Filistin halkının hakkını garanti altına alan adil bir çözüm olmadan İsrail'i tanımayacaktır” demiş, kendilerine yönelik bu konuda baskı olduğunu itiraf etmişti.

Baskı yapan ülkelerin sorulması üzerine Han, “Söyleyemeyeceğimiz bazı şeyler olduğu için bu soruyu bırakın. Onlarla iyi ilişkilerimiz var" demişti. "Middle East Monitor ise Han’ın Suudi'yi kastetmiş olabileceğini yazmıştı.

Nükleer silaha sahip tek müslüman ülke olan Pakistan’da yetkililerin Filistin’i destekleyen açıklamaları Filistinli yetkililer tarafından da takdirle karşılanmıştı.

Perviz Müşerref askeri darbe ile iktidara geldiğinde Türkiye aracılığıyla İsrail’le ilişkilerini normalleştirmeyi denemişti.

Öte yandan, ABD, Çin ile mücadelesinde Hindistan’a güveniyor. Bu durum otomatik olarak Çin ile Pakistan’ı birbirine yaklaştırıyor.

Değişen bu denklemde, Pakistan’ın önceden olduğu gibi Suudi ve BAE’ye ihtiyacı olmayacağı görülüyor.

ABD müttefiği de olan Pakistan’ın Çin’e yakınlık oranı, kendisine gelecek baskıların oranını da azaltıyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.