Siyonist rejimin önde gelen gazetelerinden Jerusalem Post'ta yayınlanan analizde, Batı Şeria'nın ilhak planına karşı Türkiye'nin tutumu ele alınıyor.
Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş haftasonu 'Kudüs tamamen özgür oluncaya kadar mücadelemiz sürecek' sözünü verdi.
Türkiye'nin önde gelen dini uzmanı ve sözcüsü, aynı zamanda devlet başkanı ve hükümete yakın bir kişi olan Erbaş Filistinli uzmanların da bulunduğu online bir foruma katılmıştı. Onun ifadeleri T24'te Türkçe olarak yer aldı.
Erbaş Kudüs'ün evrensel bir değer olduğunu, 'İslam medeniyetinin tarihi bilinç ve değerler konusunda bir hatıraya sahip olduğunu ve Müslümanların kutsal şehirden vazgeçmesinin asla mümkün olmadığını söyledi. Onun görüşleri 10 Haziran'daki yürütme komite toplantısında konuşan ve İsrail ilhakına karşı Filistin'e tam destek sunan Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuşmasının tekrarı gibiydi. Çavuşoğlu o toplantıda 'Ümmet, Kudsül Şerif'in başkent olduğu bağımsız bir Filistin devletinden asla vazgeçmeyecektir' ifadelerini kullanmıştı.
Aynı zamanda bir profesör olan Erbaş'ın Twitter hesabından arka planda Mekke'nin değil de Kudüs'ün bir fotoğrafını kullanması, Türk hükümetinin Filistin davasını benimsemeye ve Orta Doğu'yu İsrail'e karşı harekete geçirmek için Kudüs'ü 'İslami' bir dava haline getirmeye çalıştığını gösteriyor. Bu, askeri harekatlara 'jihad' benzetmesinin yapıldığı ve Türkiye destekli silahlı grupların düşmanları 'dinsiz' ve 'kafir' olarak nitelendirdiği, giderek dozu artan, Türkiye kaynaklı İslami söylemin bir parçası. İstanbul'daki tarihi Ayasofya kilisesinin tekrar camiiye çevrilmesini salık veren de bu söylemdir.
Erbaş 10 Haziran'da 'fetih, İslami düşüncedeki büyük bir ideal ve ahlaki değeri ifade etmektedir; bu, kutsal bir mücadeledir' ifadelerini kullanmıştı. İstanbul'un fethini kutsallaştırmak için kullanılan 'mücadele' kelimesi görünüşe göre 'Kudüs' için mücadele sözüyle aynı dini bağlamda kullanıldı. Türkiye'nin laik hükümetleri bu dini hedeflerden uzak dursa da ülkenin şimdiki liderleri kendi davalarını dini görüyor. Türkiye geçen yıl boyunca İran ve Malezya ile bir araya gelerek İslami para birimi ve İslami televizyon kanalı konularını tartıştı.
Türkiye'nin en üst düzey dini otoritesinin bu yorumları İsrail'in ilhak planına karşı Türkiye'nin muhalefet etmek istediğini gösteriyor. Erbaş 'Kudüs'ü işgal altında tutanların İslam toplumlarının bölünmüşlük ve zayıflığından cesaret aldıklarını' söyledi. Onun kullandığı bu dil İsrail'e bir atıf ve Haçlılara karşı toplumu harekete geçiren İslam önderi Selahaddin'in dönemini hatırlatma gibi görünüyor.
Türk yetkili, İsrail'in dünyadaki savaş ve karmaşalara önderlik etmekle suçlamasıyla bilinen Malezya lideri Mahathir Muhammed'in antisemitist sözlerini örnek almışa benziyor. Mahathir, 2003 yılındaki İslam Konferansı'nda yaptığı bir konuşmada 'Yahudilerin dünyayı vekillerle yönettiğini ve sadece hükümetlerin değil İslam Ümmetinin de parçalanmış olduğunu' söylemişti.
Türk yönetimi şimdi Filistin sorununun ülkedeki okullarda vurgulanması ve Türkiye'nin El Aksa Camii ve Kudüs ile ilişkilerinin güçlendirilmesi çağrısı yapıyor. 'Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) Kudüs davasını en güçlü şekilde savunuyor. Türkiye her zaman Doğu Türkistan'dan Kudüs'e bütün Müslümanlarla birlikte olacaktır.' Bu konuşmada İsrail'den bahsedilmemesi Türk yetkililerin giderek artan biçimde İsrail'in varlığını reddeden mesajlar yaydığına işaret ediyor. Bunlar, Tahran rejiminin verdiği mesajlara benziyor.
Türk dışişleri bakanı İsrail'in ilhak planının Orta Doğu'da kalıcı barış için 'bütün umutları yıktığını' söyledi. Türkiye uzun süredir Hamas'a ev sahipliği yapıyor ve Hamas'ın Filistin meselesinde daha büyük rol oynaması için çalışıyor. Yine Türk dışişleri bakanı İslam İşbirliği Yürütme Komitesi toplantısında İsrail'in ismini vermeyi reddetmişti. Bakan, o toplantıda 'Eğer işgal gücü kırmızı çizgiyi geçerse Müslüman ülkeler olarak bizler bunun sonuçları olacağını göstermeliyiz.' şeklinde konuştu.
Türkiye ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD büyükelçiliğini Kudüs' taşıma kararını açıklamasının ardından, İslam ülkelerini Amerikan ve İsrail politikalarına karşı koordine etmek için bir toplantı tertiplemişti."
KUDÜS HABER AJANSI