Malezya’nın başkenti Kuala Lampur’da düzenlenen 2019 zirvesine şiddetle tepki gösteren Suud medyası kendi yüzlerini tanımlayan bir dil ile saldırıya geçti
Önde gelen Suud gazetelerinden Al-Sharq al-Awsat adlı Suud gazetesi, Suud rejiminin katılmadığı ve engellemeye çalıştığı Malezya’daki İslam İşbirliği Zirvesi’ni “Mescid-i Dırar”a benzetti.
Suud gazetesi Malezya’da düzenlenen zirvenin hiç bir zaman İslam Ümmeti’nin yararına olmadığını ilan ederken, aynı tutuma Pakistan’daki İslam Uleması Birliği Başkanı Hafız Tahir Eşrefi’den de destek geldi.
Eşrefi, Malezya’daki İslam İşbirliği Zirvesi’ne gösterdiği tepkide, “Suud Kralı Selman bin Abdulaziz’in katılmadığı bir konferans hiç bir zaman İslam Ümmeti’nin konferansı olamaz” ifadesini kullandı.
Gazete yazarlarından Mişari Yezdi tarafından kaleme alınan "Kuala Lampur'daki Zarar Toplantısı" başlıklı yazıda şu ifadeler dikkat çekiyor:
"Bu, Malezya-Türkiye-Katar-İran ittifakının hedeflerinin Araplar için oluşturacağı tehlikeyi küçümsemek anlamına mı geliyor? Arap derken İran, Türkiye ve "İhvan" çıkarlarını reddeden Arapları mı kastediyoruz? Tabii ki hayır, ama dikkatli olmak ve bu "zararlı" koalisyonu parçalamak için durmaksızın çalışmak gerekiyor. İyi niyetli olmayan bu toplantının hedefi Araplardır. Ilımlı ve meşru İslami işbirliğinin liderliğini yapan Suudi Arabistan’dır. Malezya lideri Mahathir Muhammed ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz arasında geçen telefon görüşmesinde Suudi Arabistan’ın tutumu netti. Suudi Arabistan, tüm İslami meselelerin İslam İşbirliği Teşkilatı aracılığıyla ele alınması gerektiğini savunuyor. Kuala Lumpur girişimi sadece bir ilk adımdır, dikkatli olunması halinde tüm bu batıl girişimler yok olacak."
Suud rejiminin Malezya’da İslam Konferansı zirvesi’ne bu denli şiddetli tepki göstermesinin sebebinin zirvede İran, Türkiye ve Katar arasında oluşan işbirliği ve dayanışma fotoğrafı gösteriliyor.