AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, İngiltere Başbakanı Theresa May, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban başta olmak üzere cumhurbaşkanı, başbakan ve dışişleri bakanı seviyesinde 18 AB ülkesi yetkilisi zirveye katılmak üzere Şarm el-Şeyh’e geldi.

 

İki gün sürecek zirvede güvenlik ve iklim değişikliği gibi ortak stratejik konularda iş birliğinin artırılmasının yanı sıra yatırım ve ekonomik kalkınmanın ele alınması hedefleniyor. Zirvede ayrıca Filistin sorunu, Libya’daki gelişmeler ve Suriye ile Yemen'deki savaşların masaya yatırılması bekleniyor.

 

21 aktif üyenin yer aldığı Arap Birliği ülkeleri liderlerinin yarısı zirveye katılmıyor. 11 ülke kral, emir ve cumhurbaşkanı seviyesinde temsil edilirken, dört ülke başbakan düzeyinde, dördü dışişleri bakanı, iki ülke ise daha düşük düzeyde katılım sağlıyor.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Bahreyn Kralı Hamed bin İsa, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Tunus Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid es-Sibsi zirveye katılıyor.

 

Zirvede Lübnan ve Fas başbakan, Cezayir meclis başkanı, Umman ise Sultan’ın yardımcısı seviyesinde temsil ediliyor. Ürdün, Komor Adaları, Moritanya ve Sudan dışişleri seviyesinde zirveye katılıyor.

Katar’ın Arap Birliği daimi temsilcisi seviyesinde temsil edildiği zirveye, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Fecira bölgesi valisini göndermesi ise zirve öncesinde en dikkat çeken gelişme oldu.

Öte yandan, The Guardian gazetesi, Şarm el Şeyh’teki zirveye katılan Avrupa birliği liderlerinin Mısır’daki diktatörlük yönetimine destek olduğunu yazdı.

 

The Guardian’ın Oteriterliği Kucaklamak başlığıyla yayınlanan editöryal yazısında, “Mısır’da, ülkenin eski başsavcısını öldürmek için işkence ile işlemedikleri suçu itiraf etmek zorunda bırakılan 9 kişinin idam edilmesinden günler sonra, Avrupa devlet başkanları Sisi’nin misafirperverliğinin tadını çıkarıyor. Avrupa konseyi başkanı Donald Tusk, Abdulfettah es-Sisi ile eş başkanlık yapıyor; İngiltere'nin Theresa May'i de konuklar arasında” ifadeleri kullanıldı.

2013 yılında askeri darbe ile ülke yönetimine el koyan Sisi’nin meşruiyet arayışının sürdürdüğünün kaydedildiği makalede, Mısır’daki muhalefetin işkence ve tutuklamalarla bastırıldığını ve yakın bir zamanda Sisi’nin 2034 yılına kadar cumhurbaşkanlığı yapmasının önünün açılması için referandum yapılamasının planlandığı belirtildi.

 

Mısır’ın ana silah tedarikçisinin Fransa olduğunun hatırlatıldığı yazıda, insan haklarının her defasında Avrupa Birliği’nin gündeminden düştüğü vurgulandı.

Financial Times gazetesi de hafta sonu ekinde yer verdiği bir analizde, AB - Arap Zirvesi'ni Mısır'da düzenleyen Brüksel'in ''siyasi amaçlar uğruna otoriter rejimlere meşruiyet sağladığı'' kaygılarına yol açtığını yazdı. Yazıda, ''AB için zamanlama bundan daha kötü olamazdı.'' ifadesi kullanıldı.

 

KUDÜS HABER