Hizbullah'ın önde gelen komutanlarından Seyyid Zülkifar lakaplı Mustafa Bedreddin geçtiğimiz yıl Suriye'de Siyonistlerin düzenlediği bir hava saldırısında şehid olmuştu.

 

Hizbullah genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Siyonistlerin geçtiğimiz yıl Suriye'ye düzenlediği hava saldırısında şehadete eren Hizbullah'ın önde gelen isimlerinden Mustafa Bedredin'in şehadet yıldönümü programında önemli açıklamalarda bulundu. 

 

Şehid Mustafa Bedreddin'in direniş yolunda büyük fedakarlıklar ve kahramanlıklar ortaya koyduğunu hatırlatan Nasrallah, Siyonist işgal rejimi karşısındaki direnişin bugün elde ettiği başarıların şehitlerin kanı üzerinde yükselen bir öyküsü olduğunun altını çizdi. 

 

Şehid Bedreddin'in hayattayken ortaya koyduğu mücadelenin şehadetinin ardından geçen bir yıla rağmen hafızalarda ve gönüllerde halen diriliğini koruduğunu belirten Nasrallah, Şehid Bedreddin'in Hizbullah'ın bugüne kadar düzenlediği bütün stratejik operasyonlara katkı sunan önemli bir lider olduğunu vurguladı.  

 

Nasrallah, Şehid Bedreddin'in ilk günden beri Hizbullah'ın Suriye'deki savaşçılarının komutanı olarak görev yaptığını belirtirken böylesi bir şahsiyetin Suriye'deki görev sahasında Siyonistler tarafından şehid edilmesinin ayrı bir önemi olduğuna değindi. 

 

Nasrallah, direniş erlerinin şehid komutan Bedreddin'in yolunu bedreddin'in uğruna mücadele ettiği hedefler gerçekleşinceye dek savaşacağını ve mücadeleden geri durmayacağını vurguladı.

 

Bölgesel gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulunan Nasrallah, Siyonist işgal rejiminin gerek Gazze sınırına gerekse Lübnan sınırına direniş erlerinin sınır ötesi operasyonlarını engellemek için ördüğü güvenlik duvarlarına değinerek, İsrail'in ördüğü bu duvarların kendi kendini sınırlamak anlamına geldiğini ve "Büyük İsrail" planının fiili olarak sonuna işaret ettiğini söyledi.

 

Bu gelişmenin direniş lehine apaçık bir zafer olduğunu kaydeden Nasrallah, İsrail'in kendini korumaya alma ihtiyacı hissetmesinin zayıflığının bir göstergesi olduğunu belirterek İsrail'in örümcek yuvasından  bile daha zayıf bir yapıya sahip olduğunu hatırlattı.

 

Siyonist İsrail'in bir sonraki savaşın işgal edilmiş Filistin topraklarında olacağını bildiği için yeni savunma stratejileri geliştirdiğini belirten Nasrallah, direnişin Siyonist rejimin hakimiyet iddia ettiği toprakların her bir karışına ulaşacak füzelerinin ve direniş erlerinin Filistin topraklarında Siyonistlere karşı düzenleyeceği operasyonların önünde hiçbir şeyin engel olarak duramayacağını ifade etti. 

 

Siyonist İsrail'in sahte tehditlerle Lübnan halkı üzerinde korku imparatorluğu kurmak istediğini belirten Nasrallah, Lübnanlılara çağrıda bulunarak "size sayısız zafer ihsan etmiş olan Allah'a  güvenin ve ordu-halk-direniş denkleminin Siyonist rejim karşısında daha nice zaferler getireceğinden şüphe etmeyin. Korku ve endişelerinizden arınarak günlük hayatlarınıza devam edin. Bizler için korku dolu günler geride kaldı. Şimdi korkması gereken taraf Siyonist düşmandır ve o bunu iyi biliyor" dedi.

 

Filistin'de açlık grevine devam eden esirlerin durumuna da değinen Seyyid Nasrallah "İsrail zindanlarında açlık grevinde olan Filistinli esirlerin mücadelesini selamlıyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

Riyad'da Amerikan başkanı Trump ile biraraya gelecek Müslüman ülke liderlerine seslenen Seyyid Hasan Nasrallah "bu liderler Trump'ı İsrail'e baskı yapması konusunda ikna etmek ve onu cesaretlendirmek için mi Trump ile bir araya gelecekler? Yoksa Trump'ın karşısında el pençe divan mı duracaklar? Amaçlar nedir? Bu görüşme neye hizmet edecek?" şeklinde konuştu. 

 

Hizbullah'ın Suriye-Lübnan sınrının Lübnan tarafındaki askeri varlığını sonlandıracağını açıklayan Nasrallah, "burada güvenliği tesis ettik ve görevimizi tamamladık. Bundan sonrası devletin sorumluluğundadır" ifadelerini kullandı.

 

Hizbullah'ın Suriye'de demografik değişikliklere sebep olduğu suçlamalarına kesin bir dille karşı çıkan Nasrallah, Suriye'de ve Lübnan'da güvenliğin tesis edildiği bölgelere buraları terk etmek zorunda kalan herkesin geri dönme hakkı olduğunu vurguladı ve Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez ülkelerinin Suriye'de belli bölgelerde etnik ve mezhebi temizlik peşinde olduğunu belirtti. 

 

Hizbullah'ın Suriye'de siyasi ve güvenlik müzakereleri konusunda hiçbir tarafta yer almadığını vurlayarak "her türlü ateşkese biz hazırız" ifadelerini kullandı ve Suriye'de hassas bir sürece girildiğini vurguladı.

 

KUDÜS HABER