Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesine konuşan kaynaklar, İşgalci İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile Gazze’deki Philadelphi ve Netzarim eksenlerinin gelecekteki statüsüne ilişkin taleplerinin, bir anlaşmaya varılmasını zorlaştırdığını belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Kahire’de gerçekleşen toplantılara katılan kaynaklar El-Ahbar gazetesine, İsrail heyetinin aracılara, önerilen maddelerden herhangi birinin nihai onayını açıklamaya yetkili olmadıkları yanıtını verdiklerini söyledi.

Kaynaklara göre, İsrail heyeti Tel Aviv’e dönmek zorunda olduklarını ve nihai kararı Başbakan Benyamin Netanyahu’nun vereceğini belirtti.

Kaynaklar, ateşkesle ilgili medyada yer alan olumlu haberleri, ABD’nin bölgesel gerilimin tırmanmasını önleme girişimi olarak değerlendirdi.

Söz konusu gazeteye bilgi veren kaynaklar müzakerelerdeki tartışmaların şu anda, Philadelphia ve Netzarim eksenleri, Refah Sınır Kapısı, Birleşmiş Milletler yönetimi ve insani yardım gibi ihtilaflı konulara yoğunlaştığını ifade etti.

Habere göre İşgal güçleri, Netzarim ekseninde varlıklarının güvenlik açısından gerekli olduğunu düşünürken, İsrail heyeti bunu aracılara açıklayarak, konunun sadece Gazze’nin güneyi ile kuzeyi arasında hareket etmekle ilgili olmadığını, aynı zamanda yakın bir tehdide karşı ani operasyonlar gerektiğinde İsrail güçlerinin serbest hareket edebilmesini sağlamakla da ilgili olduğunu belirtti.

Philadelphia Ekseni ile ilgili olarak İsrail’in bölgeyi tamamen boşaltılmaya hazır olmadığını söyleyen heyet, sadece Refah Sınır Kapısından uzaklaşmayı, güçlerini kalabalık alanlardan ve insan hareketlerinden uzakta yeniden konuşlandırmayı kabul ettiğini açıkladı. 

Kaynaklar, İsrailli heyetin güvenlik açısından kaçakçılık tünellerine odaklandığını ve İsrail önerilerinin kabul edilmesini talep ettiğini bildirerek, bunun uygulanmasında kendilerinin yer almasını istediklerini belirtti. 

Kaynaklara göre İsrail, uzun bir demir duvar inşa etmek ve yeni tünellerin kazılmasını engelleyecek özel teknik donanımlar kurarak, Mısır’ın Sina’sı üzerinden Refah’a silah veya savaşçı kaçakçılığının gerçekleşmesini önlemeyi amaçlıyor.

İsrailli heyet, Gazze ile Mısır arasındaki sınır boyunca alınan tüm güvenlik önlemlerine İsrail’in de dahil olması gerektiğini vurgularken, kaçakçılığın daha sıkı önlemlerin alındığı yerlerde gerçekleştiğini öne sürdü. İşgal temsilcisi, kısa bir süre önce Ürdünlü yetkililer tarafından Batı Şeria’ya sokulmak istendiğini iddia ettiği 600 silahın ele geçirilmesini örnek gösterdi.

Refah Sınır Kapısı ile ilgili olarak kaynaklar, İsrail tarafının burayı Hamas ve silahlı gruplar için bir can simidi olarak gördüğünü ve bunun Gazze’ye yardımların veya malların girişi için tek kaynak olmadığını belirttiğini aktardı. 

Kaynaklar, İsrail’in bu konudaki taleplerini, Gazze’nin ihtiyaçlarının doğu ve kuzey taraflarından İsrail yönetimindeki sınır kapılarından girişine izin verdiğini söyleyerek savunduğunu ifade etti.

Habere göre, İsrail, ABD’ye ve aracılara, ateşkes sırasında Refah Sınır Kapısı açılsa bile daha önce olduğu gibi sınır kapısının herkese açık olmasını kabul etmeyeceğini açıkça söyledi. Buna göre sınır kapısının sadece özel durumlar ve yurtdışında tedavi görmesi onaylanan hastaların naklinde kullanılmasına izin verilecek. Ayrıca denetlenmesinin ardından sınırlı sayıda yardım kamyonunun girişine izin verecek. 

Netzarim’le ilgili ise İsrail, bölgenin yönetimi için bir mekanizma kurulmasını talep ederken, Bu mekanizmanın, batıda Reşid, doğuda ise Selahadin bölgelerinde kontrol ve gözetim noktalarını içermesini, ayrıca İsrail güçlerinin bulunduğu yerlerde kuleler inşa edilmesini istedi. İsrail ilk aşamada buralardaki hareketliliğin, 17 ile 55 yaş arasındaki erkekler hariç sadece aile bireyleriyle sınırlı olmasını ve geri dönenlerin motorlu araçlar kullanmalarına izin verilmemesini talep etti. Haberde, “İsrail insanları önceden belirlenen bölgelere taşımak için düzenlemeler yapılmasını ve bölge yönetim mekanizması aracılığıyla, Hamas savaşçılarının geçiş yapmak amacıyla kadın kıyafetleri giymesi ihtimaline karşı kadınlar dahil tüm geçiş yapanların aranmasına izin verilmesini istiyor” denildi.

BM’nin Gazze’de görev üstlenmesiyle ilgili olarak İsrail, Gazze’deki insani meselelerin yönetiminde Birleşmiş Milletler’in rol almasını reddederken, bazı Birleşmiş Milletler kollarının, Hamas tarafından Gazze ve diğer bölgelerde kullandığını iddia ederek sert eleştirilerde bulundu. 

İsrail’in ayrıca uzun vadeli hedeflerinin bir parçası olarak BM’nin Filistinli mültecilerine yönelik faaliyetler gösteren UNRWA’nın varlığını ortadan kaldırmak için yoğun çaba sarf ettiği kaydedildi.

Yine kaynaklara göre İşgal güçlerinin Gazze’de “radikalleşmeden arındırma” adını verdikleri bir konuda bakanlıklar arası ortak çalışma grubu kurdukları ve bu konunun Gazze’deki tüm yetkililerin resmi tutumlarına, açıklamalarına ve hatta okul müfredatlarına dahil edilmesini istedikleri ortaya çıktı.

Kaynaklara göre işgalci İsrail insani yardım konusunda da uzlaşmaz tavrını sergilerken, İsrail’in günde 700 kamyonun Gazze’ye girişini kabul etmesi sadece medyatik bir hamle olarak görülüyor. İşgal rejiminin, bu yardımların dağıtımının Gazze’de şu anda mevcut olmayan mekanizma ve çalışma ekipleri gerektirdiğini bildiği, ancak BM ve uluslararası örgütlerin böylesine büyük bir organizasyonu yönetmek için gereken ekipleri oluşturmasına izin vermediği kaydedildi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA