İsrail Politika ve Strateji Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda, Aksa Tufanı savaşının başlamasından bu yana sınırda yaşananlar ışığında, bir sonraki aşamada Hizbullah'la nasıl başa çıkılacağı sorusu gündeme geldi.
Profesyonel bir kurum olan kabul edilen söz konusu enstitünün Lübnan'a ilişkin değerlendirmesinde, Hizbullah'ı sınırlardan çıkarma hedefinin ilk görev olarak vurgulanmasının İsrail hükümetinin resmi söyleminden kaynaklandığı belirtiliyor.
Raporun Lübnan’la ilgili bölümünde, İsrail’in stratejik ve askeri bir tuzağın içinde olduğu kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Şu ana kadar İsrail, Hizbullah'ın ateşine karşılık olarak belirlenen bölgelerde saldırgan bir politika benimsedi. Bu, bir yandan asıl savaş çabasının Gazze'ye odaklanmasına izin vermeyi amaçlıyordu.
Öte yandan, Hizbullah'ın bir bedel talep ederek savaşı genişletmesini ve onu Litani'nin kuzeyine doğru itmeye çalışmasını engellemek içindi. Dolayısıyla şu soru ortaya çıkıyor: Kuzey halkının güvenliği nasıl yeniden sağlanabilir?
Bir yanda lanetli Cumartesi olayları İsrail ordusunu Gazze'deki çabalarını kaçırılan insanların geri dönüşü ve Hamas'ın yenilgisi üzerinde yoğunlaştırmaya zorlarken, diğer yanda kuzeyde çatışmalar yaşanıyor. Son üç ayda onbinlerce sakinin evlerinden tahliye edilmesi imkansız bir güvenlik ve sivil gerçeklik yarattı.
İsrail'in tepkisi, güç kullanımı ile yeni bir siyasi sistemin oluşturulmasının birleşimine dayanmalıdır. Bu, 1701 sayılı kararın tam ve etkili bir şekilde uygulanmasını teşkil etmektedir. Buradaki kusur, Hizbullah'ın belli bir süre sonra güçlerini Litani'nin güneyine konuşlandırmaya geri dönme seçeneğinde yatmaktadır.
Bu nedenle, Hizbullah’la neredeyse kesin bir çatışma rotasında olduğumuzu varsayarsak, İsrail hükümetinin Hizbullah'a karşı geniş çaplı askeri harekat için çok boyutlu bir seçenek hazırlaması gerekiyor.
Bu, ABD liderliğindeki mevcut askeri faaliyetlerin ve siyasi girişimlerin başarısız olması durumunda gerçekleşecektir.
Siyasi, askeri ve sivil açıdan her yönüyle bu seçeneğe hazırlıklı olunmalıdır. Sivil düzeyde hükümetin iç cephenin hazırlık durumunu iyileştirmesi ve halkı hazırlaması gerekecek. Bunun nedeni, Hizbullah'ın İsrail'in derinliklerinde 150 bin füze, hassas füzeler, insansız hava araçları gibi yetenekleriyle ciddi hasara neden olma potansiyelidir.
İsrail'in siyasi ve askeri düzeyde Amerikan yönetimiyle tam koordinasyonu sağlaması gerekecek ki bu da iki temel düzeyde gerekli. Birincisi, yoğunlaştırılmış askeri faaliyete siyasi desteğin sağlanması. İkincisi ise büyük ölçekli, yüksek yoğunluklu bir harekatı yönetmek için mutlaka gerekli olacak önemli miktarda askeri yardımın alınmasını sağlamaktır.”
Kudüs Haber Ajansı - KHA