İsrail ile çatışmalarda şehit olan Hizbullah savaşçısı Hüseyin Hadi Yezbek’in cenaze merasiminde konuşan Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyuddin, işgalci İsrail’in Salih Aruri’ye suikast düzenleyerek Hamas’ın bir liderini öldürme amacına ulaşmak istediğini ancak bununla birlikte Dahiye’de direnişe ve güney halkına mesaj verdiğini belirtti.
İsrail’in saldırısına yanıt vermenin doğal, zorunlu, kaçınılmaz ve gerekli olduğunu söyleyen Safiyuddin şöyle devam etti:
“Çünkü Dahiye’nin hedef alınmasına cevap vermezsek düşman, Hizbullah'ın caydırıldığı, zayıf olduğu ve savaşa gücü olmadığı mesajını alacak ve bu düşmanın kibri ve saldırganlığını artıracaktır. Ama halkımızı ve ülkemizi korumak, bu düşmanı aşağılamak, kırmak, uğruna kan döktüğümüz denklemleri istikrara kavuşturmak için yanıt gerekli ve kaçınılmazdı.
Düşman İsrail’in Meron Üssünün hedef alınması, İslami Direniş'in açıklamasında da belirtildiği gibi, Dahiye’nin hedef alınmasına yönelik yanıtın tümü değil, bu ilk yanıt.
Bu, ek yanıtların olduğu ve düşmanın bunları beklemesi gerektiği anlamına gelir. Meron Dağı'nın hedef alınması ise buranın işgal altındaki Filistin'deki en yüksek dağ olduğunu ve İsraillilerin burayı keşfedilmemiş veya bilinmez olarak düşündüğünü gösteriyor.”
Meron Hava Üssü'nü hedef almanın birkaç mesajı olduğunu kaydeden Safiyuddin şöyle devam etti:
“Öncelikle bu üs, uçakların yönlendirildiği bir yer ve içinde radarlar var. Dahiye’yi bombalayan İsrail Hava Kuvvetleri'ne bu üs destek verdi. Dolayısıyla Meron üssünü hedef almak, banliyöyü hedef alan hava kuvvetlerini hedef almak demektir ve bu doğrudan bir mesajdır.
Eğer vuramayacağımız üsler olduğunu düşünüyorsanız, o zaman direnişin füzelerinden ve yeteneklerinden gizlenen üslerin olmadığını söylüyoruz. Dolayısıyla Siyonist oluşumdaki tüm alanlar direnişin füzelerinin menzilindedir ve direnişin ulaşabileceği hedeflerdir.
Eğer İsrail, direnişin Meron üssü gibi temel ve stratejik üsleri hedef almayacağına inanırsa, o zaman bugün ona ülkemize, halkımıza ve ümmetimize tehlike görebileceğimiz her yeri ve üssü hedef aldığımızı söylüyoruz.
Siyonistler Lübnan'ı tehdit ederken, işgal altındaki Filistin’in kuzeyinde, yani güney sınırlarımıza komşu bölgelerde yaşadıkları talihsizlikleri, maddi ve manevi kayıplarını gizlemek istiyorlar. Dolayısıyla bu direnişin sorumluluk almasını engellemek için güçlü mesajlar vermeye çalışıyorlar.
Ama direniş ilk günden itibaren sözünü söyledi ve uygulafı. Gazze'ye yönelik saldırı durmadıkça durmak mümkün değildir. Direnişi bu sorumluluğu taşımaktan alıkoyacak başka hiçbir şey yoktur. Çünkü ülkemizi, sınırlarımızı, kazanımlarımızı, başarılarımızı korumak hukuki, ahlaki ve vatani bir sorumluluktur.”
Kudüs Haber Ajansı - KHA