17 Eylül 2023 Pazar günü Mescid-i Aksa'nın avluları; sözde talmut secdesi yapan, borazan çalan ve haham elbiseleriyle Mescid-i Aksa'ya giren ve murabıt erkek ve kadınları çekiştiren, eziyet eden işgalcilerin ve onların yerleşimcilerinin ortaya koyduğu tehlikeli bir aşamaya ve katmerli suçlara şahit oldu.

Kudüs meseleleri araştırmacısı Cemal Amr, Mescid-i Aksa'ya eziyet için bir münasebete dönüşen sözde bayramlar döneminde işgalci İsrail’in, Mescid-i Aksa ve orada bulunan Müslümanlara karşı bariz ve aleni katmerli suçlar işlemeye devam ettiğini söyledi.

Amr, aşırı sağcı işgal hükümetinin politikası ve iddialarında oldukları tapınağın inşası için çalışan aşırılık yanlısı yerleşimci dernekler nedeniyle Mescid-i Aksa'nın son derece tehlikeli bir aşamaya girdiğini belirtti.

Tüm işgal güçlerinin; dayak, tutuklama, uzaklaştırma veya Mescid-i Aksa kapılarında sürükleme gibi çeşitli zulüm ve saldırılara maruz kalan silahsız Müslüman murabıtlara ve Mescid-i Aksa'ya karşı savaş ve saldırı yürüttüğüne dikkat çeken Cemal Amr sözlerine şunları ekledi: “İşgal, kadın murabıtları eş zamanlı ve soruşturmaları birleştirilmiş olacak şekilde çağırdı, özellikle de işgal altındaki tarihi Filistin'in murabıt kadınlarını ve bu, Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların bir parçası olarak vuku buldu.”

Amr, bugün işgalin ve yerleşimcilerin saldırılarına dair ayrıntıların her Müslüman için, Ürdün vesayeti için, vakıflar için, çalışanlar için ve her özgür insan için bir ar olduğunu vurguladı.

Amr şunları söyledi: “Nasıl olmasın ki? Yerleşimcilerin dans ettiğini, borazan çaldığını, Mescid-i Aksa'da talmut secdesi yaptığını ve daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde haham kıyafetleriyle Mescid-i Aksa'ya girdiklerini görürlerken… Nasıl olmasın? Bunlar, sınırları tecavüz açısından çok ileri aşamalardır.”

Yaşananların, işgalin Mescid-i Aksa'ya yönelik Yahudileştirme projelerine devam ettiği, zamansal ve mekânsal taksimin işgal tarafından mevcut, sabit ve yerleşik olarak değerlendirildiği ve bu temelde hareket edildiği anlamına geldiğini açıkladı.

Kutsallığı Giderecek Bir Kıvılcım

Ayrıca Kudüs'teki İslami Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Nacih Bekîrât, şunları söyledi: “Borazan çalınması, İslami kutsallığın Mescid-i Aksa'dan giderilmesi noktasında ilk kıvılcımdır ve bu sayede işgal, 3. Tapınağın inşası için hazırlıkların başladığını ilan ediyor.”

Bekîrât, Mescid-i Aksa'nın ikiye bölünemeyeceğini, bu hususta müzakere yapılamayacağını, Kudüs'ün İslam dünyasının üçüncü önemli şehri ve Filistin halkının başkenti olarak kalacağını vurguladı.

Mescid-i Aksa'nın yeni ve çok tehlikeli bir aşamada olduğunu, bugün borazan çalınmasına kadın ve erkeklerin Mescid-i Aksa'ya girişinin engellenmesinin ve tehlikeli güvenlik hazırlıklarının eşlik edebileceğini belirten Nacih Bekîrât, işgal mahkemesinin, daha önce talmudik dua ve diğer ritüellerin yapılmasına izin verdiği gibi borazan çalma mevzuuna da izin vermesinin beklendiğine dikkat çekti.

Mescid-i Aksa'ya yönelik işgal projesinin tehlikesi konusunda uyarıda bulunan Nacih Bekîrât, bu projenin nihai amacının sözde 3. Tapınağın inşası olduğunu ve yaşananların Mescid-i Aksa'dan gelen bir haykırış olduğunu ve adeta şöyle dediğini belirtti: “Uyanın ey Müslümanlar! İşgal size karşı savaş ilan etti!”

Nacih Bekîrât şunları söyledi: “Pusulayı işgalci devletin planlarından saptırmamalıyız. Baskınlar meselesinin önemini ve ciddiyetini azaltmaya çalışan herkes için konu net bir şekilde ortaya çıkmıştır.”

“Borazan çalınması ciddiyeti açısından Mescid-i Aksa'da kurban kesme fikrine denktir. Çünkü Yahudilere göre bu, mübarek mescidin 3. Tapınağa dönüşeceği yeni bir zamanın habercisidir.”

Siyonist ismiyle "şofar" bir koç boynuzudur ve birçok çağrışımı vardır; çünkü bu boynuzu üflemek, kutsal topraklar üzerindeki kontrollerinden duydukları büyük sevincin bir ifadesidir.

17 Eylül 2023 Pazar günü, sözde Yahudi yeni yılı olarak adlandırılan Yahudi bayramlarının ilk gününde yerleşimci gruplar işgal güçlerinin koruması altında Mescid-i Aksa'nın hürmetini ihlal ettiler.

Tehlikeli bir sahne olmak üzere, bir yerleşimci Mescid-i Aksa avlularına hücumu esnasında borazan çalarken, bir başka yerleşimci de doğu bölgesinde Rahmet Kapısı yakınında borazan çaldı.

İşgal güçleri, Yahudi bayramlarının başlamasıyla beraber yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya akın ettiği vakitle eş zamanlı olarak Mescid-i Aksa'nın kapısındaki kadın ve erkek murabıtlara acımasızca saldırdı.

Uzaklaştırılan yaşlı marabıt Ebubekir eş-Şîmî, işgal askerlerinin es-Silsile Kapısı önünde saldırması sonucu başından yaralandı ve uzaklaştırılan iki marabıt kadın Nefise Havis ve Aide es-Saydavi itilip yere fırlatıldı.

Kudüs Haber Ajansı - KHA