Aslanlar İni’ne ait gruplar, Yemam Elitleri Operasyonu’nun başarısızlığıyla sonuçlanıp işgalci güçlerin aşağılanmış bir şekilde kuşatılarak; rezillik, utanç ve pişmanlıkla kuyruklarını kısarak girdikleri yerden çıktıkları kahramanca bir çatışma sırasında Faris Haşşaş’ın şehadete kavuştuğunu söyledi.

Gruplar, Aslanlar Ordusu’nun; Balata Kampı’nda bulunan tugaylar ve diğer direniş gruplarının yanında baskını engellemek için saf saf katılım gerçekleştirdiğini ve ayrıca iki gün önce Aslanlar Ordusu’nun, Eskişehir sokaklarında mermiler ve patlayıcılarla yeni bir oldu bitti dayatma girişimine karşı koyduğunu ve Elitler’in kayda değer hiçbir hedefe ulaşamadan hayal kırıklığı, aşağılanma ve rezillikle çıkmak durumunda kaldığını açıkladı.

Gruplar şöyle bir mesaj yolladı: Burada; Balata kampındaki, şehrimiz Nablus'taki ve ayağa kalkmış Batı Şeria’daki halkımıza, annelere, babalara, tüm gruplardan yalnız kurtlara diyoruz ki o pak ayaklarınızı ve tetikteki ellerinizi öpüyoruz.  Paklığın timsali bu eller silahlarını bırakmadı. Yaratıcısının yardımına tam bir tevekkülü olan bu abdestli eller, Allah’ın izniyle atar ve atanın Allah olduğunu bilir. Mücahitlere samimi bir dua için kalkan elleri öpüyoruz. Balata kampında, şehrimiz Nablus'ta, Cenin ve Tulkarim'de, işgal altındaki toprakların her karışında, diasporada ve daimî kalemiz Eski Nablus kentinde bizi kucaklayan yürekleri ve göğe yönelmiş alınları öpüyoruz. Direnişin kendilerine âşık olduğu gibi direnişe âşık o alınları, samimi ve saf yürekleri öpüyoruz.

Direnişçilere yönelik de şöyle bir mesaj gönderdiler: Yalnız, sessiz silahlar karşısında yüzlerini örten ve sadece düşmanla münakaşada konuşan Aslanlar İni’nin ve diğer grupların dürüst ve meçhul askeri savaşçılar! Sizlere diyoruz ki: Sizler gururumuz, izzetimiz ve başımızın tacısınız. Sizler Allah’ın, ellerinizle ve silahlarınızla işgalcilerin üzerine döktüğü gazabısınız. Sizler zırh; sizler kılıçsınız. Sizler Allah’ın atlarının süvarilerisiniz; sabahleyin süratlenirsiniz ve sadece düşmanla tartışırken mutlu olursunuz. Sizler, düşmanın kan, kurşun ve silah diyaloğu dışında anlamadığı diyalog dilini en iyi şekilde icra edenlersiniz.

Sizlere diyoruz ki: Ey, savaşçılar! Ey, aslanlar! Ey, muzaffer tugayımızın evlatları! Ey, cesur şehrimizin evlatları! Ey, devrimin kalesi kamplarımızın evlatları! Batı Şeria’nın kuzeyinde düşmanın hazırlandığı yakın bir savaş için her şeye hazır olun. Bize tevdi edilen emanete layık olalım. Allah’a ve sizi yalnız bırakmayacak Aslanlar İninize güvenin. Dönmek yok! Teslim olmak yok! Herhangi bir manevra için bir adım geri atmaya imkân yok! Düşman, halkımızın evlatlarının kanına bulanmıştır ve bu işin tüm sonuçlarına katlanmalıdır.

Aslanlar İni, şehitlerin kanları ve vasiyetleri üzerine bina olmuştur. Bu vasiyet, savaşçıların zihinlerine kazınmıştır. Emanetleri korunmaktadır. Bu yüzden ilerleyin! İlerleyin! Harekete geçen direniş kervanı dönüş nedir bilmez! Bu kervan, bir makam veya şan için değildir; yolcularını sadece iki hedefe ulaştırır: Ya zafer ya şehadet! Aslanlar İni’nin vasiyetlerini güzelce muhafaza edin. İçten bir şekilde bize dua edin. Allah’a ahdimiz var; size ahdimiz var: Bir şehit elinin diğerine teslim ettiği bu sancaklar inmeyecek. Bu sancaklar, Allah’ın izniyle zafer gelinceye kadar yücelerde bulutlara eş olacak; dalgalanacak.

Duracağımızı sananlar hayal görüyor. Vallahi, ölümüne savaşacağız! Ölümüne savaşacağız! Kimin kimi kuşatacağını göreceğiz ve halkımız görecek!

Kudüs Haber Ajansı - KHA