Tunus'ta Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, Terörle Mücadele Yargı Merkezi'nde ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
İfade vermeden önce basın mensuplarına açıklama yapan Gannuşi, “Muhaliflerimiz bize demokratik yollarla karşı koyamadılar, bu yüzden yargıyı kullanmaya yöneldiler” dedi.
Muhalefetin siyasi olarak hedef alındığını ve bunun içi boş ve uyduruk dosyalarla yapıldığını kaydeden Gannuşi, “Dikkatleri Tunus'un gerçek sorunlarından uzaklaştırmak için boş dosyalarla Muhalefeti hedef alıyorlar” dedi.
Şiddetin siyasi bir alet olarak kullanılmasını reddettik, terörü reddettik, fikirle ve sahada onunla mücadele ettik. Demokrasi ile mücadele ettik. Onlar demokratik yollarla bizimle yüzleşemediler ve yargıyı kullanma yoluna gittiler” ifadelerinin kullandı.
Yargının siyasiliğine değinen Gannuşi, yaşananların Kays Said’in darbesinin bir sonucu olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Kays Said’in siyasi darbesinden önce Tunus Meclis Başkanı olan Gannuşi'nin Siyasi Danışmanı Riyad eş-Şuaybi de yaptığı açıklamada, Gannuşi'nin terörle mücadele merkezinde ifadesinin alınmasına ilişkin bilgi verdi.
Şuaybi, "Sayın Raşid el-Gannuşi, 'terörle ilgili bir davadan' dolayı ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Gannuşi'nin ifade vermesine neden olan gizli bir tanığın elinde olduğunu iddia ettiği bir ses kaydı. Ses kaydında Gannuşi'nin bir terör unsuruyla konuşmasının olduğu iddia ediliyor. Fakat sorguda ses kaydına ilişkin güvenlik güçleri herhangi bir bilgi vermedi" dedi.
İddiaların temelsiz ve gerçeklikten uzak olduğunu belirten Şuaybi, somut herhangi bir delil bulunmamasına rağmen Gannuşi'nin sorgulandığını söyledi.
Tunus’ta 13 Şubat’ta başlayan siyasilere yönelik gözaltılar kapsamında Gannuşi de 21 Şubat'ta ifade vermişti. İfade vermeden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gannuşi, "Tunus kamuoyunun şahit olduğu son gözaltılar vatandaşları, dikta yönetimi, seçimlere partilerin katılmaması ve basını kontrol altına alma girişimleri gibi gerçek sorunlardan uzaklaştırmayı hedefliyor" demişti.
Tunus Eski Meclis Başkanı Gannuşi’nin söz konusu telefon görüşmesinde bazı selefilerle konuştuğu ve güvenlik güçleri için tağut ifadesini kullandığı iddia edildi.
13 Şubat'ta "devletin güvenliğine komplo" suçlamasıyla Nahda Hareketinin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Celasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi yöneticilerinden Hiyam et-Turki ve iş adamı Kemal Latif gözaltına alınmıştı.
Nahda Hareketinden 14 Şubat'ta yapılan açıklamada ise Nahda Genel Başkan Yardımcısı ve eski Milletvekili Nureddin el-Bahiri ile Mozaik FM Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Butar'ın gözaltına alındığı duyurulmuştu. Gözaltı sürelerinin tamamlanmasının ardından Bahiri ve Butar’ın tutuklu yargılanmalarına karar verildiği açıklanmıştı.
Nahda Hareketi lideri Gannuşi’nin eski ofis müdürü Fethi Kemmun’un da 16 Şubat’ta gözaltına alındığı bildirilmişti.
Tunus'ta muhalefetin çatı oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi geçen hafta yaptığı açıklamada, siyasilere ve gazetecilere yönelik gözaltıları Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle kınamıştı.
Tunus’ta siyasiler, Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararları darbe olarak nitelendiriyor ve ülkenin demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.
Kudüs Haber Ajansı - KHA