İsrailli askeri analist Ron Ben Yishai, iç ve dış tüm uyarılara rağmen Knesset’ten geçen yargı darbesinin ilan edilmemiş bir başka hedefinin Batı Şeria'nın ilhakını gerçekleştirmek olduğunu kaydederek, bunun da denizden nehre kadar bir apartheid İsrail rejimi inşa etmek anlamına geldiğini belirtti.

Samanews’in haberine göre, Ynet web sitesinde yayınlanan yazısında Ron Ben Yishai şu ifadeleri kullandı:

“İsrail kamuoyunun yargı darbesinin belirtilen amaçlarına ek olarak şunu bilmesi önemlidir; gizli bir şekilde, İsrail Devletinin çehresini ve yaşam biçimlerimizi geri dönülmez bir şekilde değiştirecek iki siyasi sürece izin verecek yasal bir zemin oluşturmayı hedefliyor. İlk süreç, Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilere vatandaşlık verilmeden, Ürdün Nehri ile deniz arasındaki tüm alanın kapsamlı bir şekilde ilhak edilmesidir.”

Bu sürecin tüm detaylarını Dini Siyonizm Partisi Başkanı Bezalel Smotrich’in 5 yıl önce hazırladığını kaydeden Yishai, ikinci sürecin ise İsrail vatandaşlarını 3 kategoriye ayırmak olduğunu söyledi.

Yishai, “ilk grup, güvenlik yükünü taşıyan, işgücüne tam ortak olan, ekonomik büyümeye ve vergilere katkıda bulunan laik, muhafazakar kategori… Diğer iki grup ise Araplar ve Haredi Yahudiler, güvenlik yükünü asla üstlenmezler. Harediler işgücüne katılmazlar, ne devlet fonuna ne de yerel yönetimlere vergi öderler. Bunun yerine, çeşitli kanallar aracılığıyla refah bütçesinin büyük kısmını ve diğer milyarları devlet fonundan çekiyorlar. Bu süreç, Finans Komitesi Başkanı Knesset Üyesi Moshe Gafni tarafından yönetiliyor” dedi.

Likud ve siyasi ortaklarının koalisyon anlaşması şartlarında bunların yer aldığını kaydeden Yishai, Gafni ve arkadaşlarının bu konuda kararlı olduğunu bildirdi.

Smotrich'e göre, Filistinlilere toprak tavizine dayanan tüm çözüm planları başarısız olduğunu ve Filistin'in ulusal-dini özgüllüğünü görmezden gelmenin aptalca olduğunu bildiren Yishai, “Bu uygulamaların bedeli, Filistin vatandaşlarının sivil özgürlüklerini kısıtlamak ve İsrail'deki demokratik sisteme ve onun dünyadaki imajına hafif bir darbe vurmak” dedi.

“İsrail Batı Şeria'yı ilhak ettikten sonra, Filistinlilere sadece üç seçenek kalıyor” diyen Yishai şöyle devam etti:

“İlk seçenek, Filistinlilerin Batı Şeria'da kalmaları ve El Halil, Beytüllahim, Ramallah, Nablus ve Cenin gibi bir dizi yerleşim bölgesinde İsrail egemenliği altında yaşamaları. Bu Filistinliler, İsrail vatandaşları olarak değil, işbirliği yapmaları ve onlara karşı çıkmamaları koşuluyla Doğu Kudüs'teki Araplar gibi İsrail vatandaşı olarak kabul edileceklerdir.

İkinci seçenek; İsrail yönetimi altında yaşamak istemeyen Filistinliler gönüllü olarak ülkeyi terk eder ve İsrail onlara maddi yardımda bulunur.

Üçüncü seçenek; Önceki iki seçeneği reddeden Filistinlilere yönelik radikal bir muameledir, öldürmektir. Filistinliler devletlerini alamayacaklarını anlayacaklar ve üç seçenek arasında seçim yapmak zorunda kalacaklar: İsrail'in otoritesi altında baskıcı bir yaşam, göç ya da şehit olarak ölüm.”

İsrail meclisi, pazartesi gecesi yapılan oylamayla hükümetin yargı reformu yasa tasarısının ilk okumasını 63´e karşı 47 oyla kabul etti. Muhalefet çıkan sonuca sert tepki gösterdi.

Kudüs Haber Ajansı - KHA