Suriye’nin Rusya Büyükelçisi Beşar el-Caferi, ülkesini ve Türkiye’yi derinden sarsan deprem felaketine dikkat çekerek, “Batı toplumu, politikası ve hükümet kusurlarının sadece Suriye'ye değil, tüm dünyaya yönelik olduğunu” söyledi.

El Caferi, Sputnik’e yaptığı açıklamada Suriye'ye yaptırım uygulayan ülkelerin, insani yardım sektöründe, sınırın bir tarafı ile diğer tarafı arasında ayrım yapanlarla aynı olduğunu söyledi.

Suriyeli diplomat, kendilerini bağışçı olarak adlandıran ülkeler veya insani yardım sağlayan ülkeler açısından yüksek derecede siyasallaşma olduğuna işaret ederek, bu krizin Suriye'ye uygulanan ekonomik yaptırımlar konusunda atıp tutanları açığa çıkardığını söyledi.

Suriye ekonomisini vuran diğer büyük hasarların üstüne depreminde geldiğini söyleyen el-Caferi, yaptırımların sadece bir bahane olduğunu ve Suriye'ye molozları kaldırmak, taş ve kayaları taşımak için gerekli ağır makineleri sağlayan bir hareketi felç ettiğinin altını çizdi.

Bu arada BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Cenevre'de gazetecilere verdiği demeçte, "Acil durum müdahalesinin siyasileştirilmemesi gerektiğini ve Suriye’de militanlar tarafından kontrol edilenlerin yanı sıra devlet kontrolündeki bölgelere ulaşmak için yardıma ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Pedersen ayrıca Avrupalı ve ABD’li yetkililerin bu konuyu tartıştığını belirtti.

Aynı bağlamda, Uluslararası Kızılhaç Örgütü ve Kızılay Dernekleri, ABD'nin Suriye'ye yönelik acımasız yaptırımlarının maliyeti artırdığını ve insani yardım operasyonlarını engellediğini söyledi.

Kızılhaç Operasyon Koordinasyonundan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Xavier Castellanos, Suriye'nin şiddetli depremler sonucunda Türkiye'den daha fazla insanın enkaz altında kalabileceği ve bunların büyük bir kısmının hala kayıp olduğu uyarısında bulundu.

Kudüs Haber Ajansı - KHA