Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesinin haberine göre, Kızıldeniz ve Bab’ul Mendeb boğazı, yaklaşık iki haftadır ABD’nin Nisan ayı başında kuruluşunu ilan ettiği “Ortak Görev Gücü 153”ün hareketliliğine tanık oldu.
Bu hareketliliğin, Sana hükümetinin Aden Körfezi ve Umman Denizi'ndeki tüm adaların yanı sıra Bab’ul Mendeb üzerindeki hakimiyetini sıkılaştırma çabalarının bir parçası olarak ABD ve BAE'nin Sokotra adasına yaptığı ziyaretleriyle aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti.
Habere göre Yemen'in Lahic vilayetinde bulunan El-Anad askeri üssünden çekilen Sudanlı güçlerin yeniden konuşlandırmasından günler sonra, ABD ve BAE askeri heyetleri Pazartesi günü, 2020'nin ortalarından beri BAE’nin kontrolünde bulunan Sokotra adasını ziyaret etti.
Hint Okyanusu’nda bulunan adadaki yerel kaynaklara göre, ABD’li yetkililer Avvad el-Cüneybi adlı üst düzey bir BAE yetkilisi eşliğinde BAE askeri uçağıyla Hedibu Havalimanı’na indi.
Yemenliler tarafından Birleşik Arap Emirlikleri yararına istihbarat misyonları yürütmekle suçlanan “Halife Vakfı”nın temsilcileriyle görüşen ABD ve BAE heyetleri, ardından geçen yıl BAE’nin üzerinde askeri tesisler, bir pist ve deniz kontrol alanları kurduğu Abdülkuri Adası’na geçti.
Yaşanan bu gelişmeler son iki hafta boyunca Mısır'ın Kızıldeniz ve Bab’ul Mendeb'deki askeri hareketlerinin izlenmesiyle aynı zamana denk geldi.
Yine El-Ahbar’ın çeşitli kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Mısır kuvvetlerinin Mayon Adası'na gelerek, Aralık ayı ortasında liderliğini üstlendiğini açıkladığı "Ortak Görev Gücü 153"e ait bir radar sistemi ve iletişim ekipmanı inşa etmeye başladı.
Mısır, Aralık ayı ortasında “Kızıldeniz, Bab’ul-Mendeb ve Umman Denizi'nin güvenliğini her türlü terör eyleminden korumak" sloganıyla ABD’nin öncülüğünde kurulan “Ortak Görev Gücü 153”ün liderliğini üstlenmişti.
Kaynaklar ayrıca, Mısırlı subayların, Yemen’in Batı Sahili’ndeki BAE'ye bağlı önde gelen gruplardan birinin komutanı olan Yemen Başkanlık Konseyi Üyesi Tarık Salih'e bağlı Cumhuriyet Muhafızları ile koordinasyon sağlayacağına dikkat çekti.
Uzmanlara göre bu gruplar, Sana güçlerinin dikkatini Kızıldeniz ve Bab'ul Mendeb'teki Yemen karasuları yakınında yaşanan hareketlerden başka yöne çevirmeyi amaçlıyor.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Yeniden Yerleştirme Komitesi Üyesi Tümgeneral Muhammed el-Kadri’ye göre Sana yönetiminin, geçtiğimiz haftalarda Kızıldeniz’deki “düşmanca hareketleri” uluslararası nakliye hatları ve küresel ticaret için bir tehdit olarak izlediği kaydedildi.
Yine bu konuyla ilgili olarak, Sana’daki Ulusal Kurtuluş Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler'in Hudeyde ile ilgili Stockholm Anlaşmasını Destekleme Misyonu Başkanı Michael Berry'ye, Suudi-BAE koalisyonuna bağlı grupları anlaşmaya uymaya mecbur etmesi çağrısında bulundu.
Geçtiğimiz yıllarda Yemen’in batı kıyısındaki Yemen adalarını kontrol altına alan koalisyon güçlerinin Aden Körfezi ve Umman Denizi'ndeki adalardaki kontrollerini tamamlamayı ve buralara yabancı askeri bir güç dayatmayı planladığı belirtiliyor.
Aden Körfezi'nde 21, Arap Denizi de denilen Umman Denizi'nde ise en büyüğü Sokotra olmak üzere 11 ada bulunuyor. Deniz ticaretinde Bab’ul Mendeb ve Yemen suları stratejik bir konumu temsil ediyor.
Kudüs Haber Ajansı - KHA