Umman heyetinin Sana ziyareti hakkında konuşan Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Danışmanı Abdulilah Hacer, ulusal delegasyonun belli bir şey üzerinde anlaşmaya varmadığını, ancak Sana ile müzakere eden tarafların sunduğu tekliflerin dinlendiğini ve heyete ulusal tutumla ilgili kapsamlı bir açıklama yapıldığını ifade etti.
Ziyaretin sonuçlarıyla ilgili UNews’e konuşan Hacer, "Ziyaretin sonuçlarının olumlu olduğunu düşünüyorum” dedi. Hacer, ziyarette Yemen halkının onurlu bir yaşam hakkı, maaş sorunu, Sana havalimanı ve Hudeyde limanının açılması gibi konulardan taviz verilmeyerek kararlı bir ulusal tutumun sergilendiğini belirtti. Hacer, diğer tarafın ise başta Filistin davası olmak üzere tüm uluslararası meselelerde olduğu gibi işi savsaklayıp sağlam bir duruş sergilemediğini ve komplo kurmaktan geri durmadığını kaydetti.
Ateşkesin üçüncü defa uzatılmasının Umman Sultanlığı’nın arabuluculuğu sayesinde gerçekleştiğini söyleyen Hacer, “Umman, tüm talepler karşılanmadan ateşkese müdahale edilmemesi konusunda ısrarcı bir tavır gösterdi. Uzun süreli bir ateşkes için uğraşıldı fakat iki ay uzatılabildi” ifadelerini kullandı.
Açıklamasının devamında Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Danışmanı Hacer şunları söyledi: “Koalisyon önce kendi çıkarlarına hizmet etmektedir. Ayrıca karşıya olduğumuz koalisyon, ne yasal bir gerekçeye ne de Birleşmiş Milletler Tüzüğü'ne dayanmadan sekiz yıldan beri Yemen’e savaş açmış saldırgan bir koalisyondur. Yemen'deki insani durum bu saldırıdan ve bu insanlık dışı ablukadan kaynaklanmaktadır.”
Hacer, Koalisyonun, petrol arzını sağlamak ve limanlarında veya Kızıldeniz’de herhangi bir tehlikeye maruz kalmamak için her şeyi olduğu gibi tutmayı ve böylece enerji arzı sıkıntısı açısından şu anda yaşananları örtbas etmeyi hedeflediğini söyledi. Hacer, Koalisyonunun bu tuzağının şuanda iki hususta kendini gösterdiğini kaydederek, bunlardan birincisinin Mayon ve Sokatra adalarında devam eden yığılma ve şüpheli hareketler olduğunu, ikincisinin ise çarpıtma kampanyaları ve maaş vermeme suretiyle ülke içinde nifak tohumları ekme girişimleri olduğunu kaydetti.
Yemenli yetkili, “Biz ise Yemen halkının belirli bir kesim için değil, tüm Yemen halkının maaşlar dahil tüm haklarını alması için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Ensarullah Hareketi, ABD ve İngiltere’nin Yemen’de barışı engellediğini ifade ederek barışın sağlanamaması durumunda sonuçları konusunda uyarıda bulundu.
Ensarullah Hareketi Siyasi Büro üyesi Ali el-Kahum, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Barış kapısı açıktır ancak ABD ve İngiltere ve onların araçları olan saldırganlığı durdurmayı, kuşatmayı kaldırmayı ve insani yardım dosyalarındaki hakları uygulamayı reddeden Suudi ve BAE barışı engelliyor.”
Açıklamasının devamında “ABD’nin iki yüzlülüğü açıktır, bir taraftan Ukrayna’daki savaşı durdurup barışı sağlamak isterken Yemen’de kibirli tutumunu takınarak işgalci güçleri geri çekme ve kuşatmayı kaldırma konusunda farklılık gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Yemen’deki meselenin insani meselelerin ötesine geçtiğine işaret eden Kahum, "Yemen halkının egemenliğini ve bağımsızlığını kazanmak ve sorunlarını dış vesayetten uzak çözmek için var gücüyle savunduğu bir davası vardır" ifadelerini kullandı.
El-Kahum, Yemen'deki durumun erteleme, reddetme ve uzlaşmazlık durumunda kalmasının sonuçlarından Washington ve Londra'yı sorumlu tuttu. Kahum, adaletli bir yol izlememeleri halinde bu ülkelerin güvenlik ve istikrar açısından kaldıramayacakları bir maliyete katlanmaları gerektiğini vurguladı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA