Cumartesi günkü UNESCO Sarayı'ndaki toplantıya Birleşmiş Milletler Lübnan Özel Koordinatörü Joanna Wronecka, 1989 anlaşmasının sonuçlanmasında önemli rol oynayan Cezayir elçisi Lakhdar Brahimi ve diğer birçok diplomat katıldı.
Diplomatik düzeydeki foruma Hizbullah'ın müttefikleri Hür Yurtsever Hareketi ve Marada partisi de dahil olmak üzere çok sayıda partinin katıldığı kaydedildi. Neredeyse tüm Hristiyan güçlerin yer aldığı toplantıya Şii güçlerin katılmadığı belirtildi. Lübnan Devletindeki ilk Şii yetkili olan Meclis Başkanı Nebih Berri bile Sünni bir figür olan Milletvekili Abdulkerim Kabbara tarafından temsil edildi.
Öte yandan Buhari, Suudi Krallığı'nın Cumartesi günü öne çıkardığı şovun dışında birçok yorumcunun dikkatini çeken açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Paris'te bulunan Buhari, Cumartesi günkü toplantıda yaptığı açıklamada, Fransa’nın, Taif Anlaşması’nı değiştirme niyeti ve önerisi olmayacağı konusunda güvence verdiğini kaydetti.
Suudi Arabistan’ın yanında yer alan Lübnan’daki bazı medya kuruluşları Buhari’nin açıklamalarını birlik, beraberlik ve uzlaşı temelinde ele alıp överken, diğer gazeteciler ise Riyad’ın Lübnan’ın iç işlerine karıştığını ifade edip tepkilerini dile getirdiler.
Lübnanlı gazeteci ve siyasi akademisyen Esad Ebu Halil Cumartesi günkü toplantıdan kısa bir süre sonra yayımladığı bir Twitten’de “Suudi'nin Lübnan Büyükelçisi, Macron'un danışmanlarıyla (Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel) görüştüğünü ve Lübnan diyaloğuna izin verilmeyeceğine dair Fransız garantisi istediğini basit ve net bir şekilde dile getiriyor. Suudi Hükümeti, Lübnan halkına partiler ve siyasi liderler arasındaki diyaloğu engelleyeceğini açıkça söylemekten çekinmiyor” dedi.
Öte yandan Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, El Buhariye yanıt olarak, Lübnan direniş partisinin hiçbir zaman Taif Anlaşması'nın değiştirilmesi için çağrıda bulunmadığını söyledi.
Naim Kasım, "Önce Taif Anlaşmasını uygulayalım, sonra değişiklik gerekip gerekmediğini göreceğiz" dedi.
Hizbullah’ın üst düzey yetkilisi devamında “Suudi büyükelçisi, Riyad tarafından Lübnan'daki siyasi faaliyetlerini durdurması emredilen eski Başbakan Saad Hariri'nin yokluğundan kaynaklanan siyasi boşluğu doldurmak istiyor. Suudi büyükelçisi Lübnan içişleri işleriyle ilgili en ufak ayrıntılara bile müdahale ediyor ve bu ulusal çıkarlara hizmet etmiyor.” ifadesini kullandı.
Kudüs Haber Ajansı - KHA