Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan’ın işgal rejimi İsrail ile ABD aracılığıyla vardığı deniz sınırı anlaşmasının ayrıntılarını açıkladı.

Cumartesi günü telekonferans yöntemiyle konuşma yapan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, "Lübnan, Yunanistan gemisinin gelmesiyle başlayan ve Nakura'daki belgelerin teslimi ile sona eren güney deniz sınırını belirleme savaşında, askıda kalan bir konu dışında istediği her şeyi elde etti" dedi.

Anlaşmayı “önemli bir sonuç, tarihi ve büyük bir zafer" olarak nitelendiren Hizbullah lideri, 2 buçuk km karelik küçük bir alanın anlaşma dışı kaldığını ve Lübnan’ın o bölgenin işgal edildiği ve özgürleştirilmesi konusunda ısrar ettiğini bildirdi.

Nasrallah, "Direniş ve savaş tehdidi, deniz sınırını belirleme anlaşmasının tamamlanmasında belirleyici faktörlerdi. Bir anlaşmaya varmadan önce neredeyse savaşa girecektik. Tüm bu yaşananlarda Lübnan herhangi bir güvenlik garantisi sunmadı. Masanın altında güvenlik garantileri olsaydı, Lapid ve diğerleri, ihtiyaç duydukları için toplumlarına gösterirlerdi” dedi.

İsrail’in anlaşmayla başarı elde etmediğini kaydeden Nasrallah, “Lübnan devleti tarafından hazırlanan 8, 9 ve 10 numaralı blokların tamamı eksiksiz olarak elde edildi. 3. Başarı Lübnan'ın Kana sahasının tamamını, Lübnan tarafından herhangi bir taahhüt veya tazminat ya da herhangi bir şey teklif etmeden elde etmesidir” ifadelerini kullandı.

Bloklarda çalışacak şirketler üzerindeki yasağın kaldırılmasının çok önemli olduğunu belirten Nasrallah, “Anlaşmaya göre İsrail düşmanı şirketleri tehdit edemez, vuramaz ve engelleyemez. Ayrıca, Lübnan'a uygulanan abluka bağlamında ABD ve Batı yasakları kaldırıldı ve hatta şirketleri gaz arama ve çıkarma konusunda cesaretlendirmeyi taahhüt ettiler” dedi.

Lübnan’ın Kıbrıs ile vardığı anlaşmanın da bir başarı olduğunu kaydeden Nasrallah, bu anlaşmayla Lübnan’ın münhasır ekonomik bölgedeki payının genişleyeceğini ifade etti.

Deniz sınırı anlaşmasının gerçekleşmesine yardımcı olan unsurlara değinen Hizbullah lideri, “Batı Şeria'daki kahramanca direniş bu anlaşmanın gerçekleşmesine yardımcı oldu. Düşman rejimin statüsü, zayıflığı ve içerisiyle meşgul olması, bu başarıya yardımcı olan koşullar arasında. İsrail düşmanı, yaşadığı iç bölünmeler nedeniyle savaşa girmeye hazır değil” dedi.

“İşgal altındaki Filistin ile Lübnan arasındaki kara sınırları Fransız ve İngiliz mandaları tarafından çizildi, ancak deniz sınırı çizilmedi” diyen Nasrallah, "Lübnan devleti 23. hattı deniz sınırı olarak kabul etti ve değişikliğe kapıyı açık bıraktı. Mevcut rakama göre 1. Hat ile 23. Hat arasındaki alan 879 kilometrekare” ifadelerini kullandı. ABD’nin baskılarına rağmen Lübnan’ın resmi tutumunun Hof hattını reddetmeye devam ettiğini kaydeden Nasrallah, yıllarca müzakerelerin başında olan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin, ardından da Cumhurbaşkanı Avn’ın tavizsiz hareket ettiğini bildirdi.

Hizbullah’ın tehditlerinin ardından, İsraillilerin savaşa girmeye veya Kariş'i iptal etmeye güç yetiremediğini ve tek çözüm olarak dolaylı müzakerelere girdiklerini kaydeden Nasrallah, müzakerelerin zor olduğunu ve ABD’nin Lübnan ile İsrail arasında normalleşme için çalıştığını belirtti.

“Büyük ulusal çıkarlar angajman kurallarının aşılmasını gerektirdiğinde, savaşa girmek gerektiriyorsa direniş tereddüt etmeyecektir” diyen Nasrallah, “Lübnan'ın kendi gazını çıkarması engellenirse hiç kimse gaz çıkaramayacak” dedi.

İran’ın Şiraz kentindeki terör saldırısında yaşamını yitirenlerin cenazelerine yoğun katılıma değinen Nasrallah, İran'daki cenaze törenine büyük katılımın, ayaklanmaya katılanlara ve planlayıcılarına kesin bir yanıt olduğunu söyledi.

Nasrallah, İslami Cihad Hareketi'nin kurucusu şehit Fethi Şikaki'nin şehadetinin yıldönümü dolayısıyla da, şehit lider Şikaki'nin direniş ve Filistin halkı için yeni bir ufuk açtığını vurguladı.

Kudüs Haber Ajansı - KHA