Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale, İslami Cihad Hareketi’nin İsrail ile temsil edilen bölgedeki Batı projesine karşı koyma fikrini başlattığını, Filistin'in Filistin halkının bir hakkı olduğunu ve bunun ideolojik, siyasi ve dini gerçeklerle bağlantılı olduğunu söyledi.

El Cezire televizyonunun “El Mukabele” programına verdiği özel bir röportajda, İslami Cihad Hareketi lideri Ziyad en-Nehhale, Filistin halkını ortadan kaldırmak için Siyonist projenin inşa edildiğini kaydederek, “Siyonist projenin farkına varıp onu iyi anladığımız zaman onunla en iyi şekilde yüzleşebileceğimiz araçları sağlarız” dedi.

 En-Nahhale, İslami Cihad'ın medya aracılığıyla nasıl sunulduğuyla alakalı büyük bir kafa karışıklığı olduğunu belirterek, Hareketin hem sahadaki hem de askeri gücüne rağmen İslami Cihad Hareketi’ni medyadan uzak tutan birçok faktör olduğuna dikkati çekti.

Nehhale, İslami Cihad’ın sahadaki gücü ve siyasi pozisyonuna rağmen yıllarca kamuoyundan uzak kaldığını ifade etti.

İslami Cihad’ın diğer hareketlerden daha net bir vizyona sahip olduğunu, Hareketin, Filistin ve Kudüs'ün statüsü ve Mescid-i Aksa'nın konumu anlamına gelen Batı projesiyle yüzleşmek için yola çıktığını dile getirdi.

“Bizi diğerlerinden ayıran temel noktanın Siyonist projeyi tamamen ortadan kaldırma üzerine kurulu anlayışımızdır” diyen Nehhale, Abbas’tan sonra el-Fetih’in nasıl bir yol izleyeceğine dair değerlendirmelerde de bulunarak, Abbas’tan sonra, siyasi bir programları olmaması nedeniyle Fetih’te büyük bir krizin meydana geleceğini tahmin ettiğini söyledi.

Nehhale sözlerini şöyle sürdürdü: “El Fetih Hareketi’nin vatansever bir ruha sahip olmadığını söyleyemem, İslami Cihad, El-Fetih’e de açıktır, onlarla kutuplaşmak istemiyoruz. Fakat Aksa Şehitleri Tugaylarının önceliği direniş hattında Filistin halkının yanında savaşmaktır.”

Uzlaşmayla ilgili olarak, uzlaşmanın Filistinliler için zaman kaybı olduğunu söyleyen Nehhale, “İsrail'in onayı olmadan hiçbir uzlaşma gerçekleşmez” dedi.

“Mısır, Gazze’ye İsrail egemenliği altındaymış gibi davranıyor. Mısır'ın Gazze'ye karşı duruşunda bir değişiklik yok, onun İsrail ile barış anlaşması var. Olan biten her şey ya İsrail'in isteği üzerine ya da İsrail'in onayı ile oluyor” diyen Nehhale, sözlerine şöyle devam etti:

“Mısır, Gazze'yi yasal olarak İsrail egemenliği altında görüyor ve Gazze'ye gelen delegasyonlar Mısır kapısından değil, İsrail kapısından giriyor, çünkü İsrail, Mısır kapısına müdahale ediyor ve iki ülke arasındaki mal girişini kontrol ediyor.”

Batı Şeria’da yaşananlarla ilgili olarak Nehhale, Amerika ve bölgedeki güçlerin Filistinlilerin Gazze'de bir temsil kimliğine sahip olmaları için baskı yaptığını, şu anda Batı Şeria'da yaşananların, Filistinlilerin Batı Şeria'da bir Filistin devleti kurmaları için siyasi bir proje olmadığını gösterdiğini ifade etti.

En-Nahhale ayrıca İsrail’in Batı Şeria'nın büyük bir bölümünü ele geçirdiğini, yerleşimler inşa etmeye devam ettiğini ve bugüne kadar yerleşimcilerin sayısının 800 binin üzerine çıktığını kaydetti.

İran ile İslami Cihad Hareketi arasındaki ilişkilere değinen Nehhale, “İran, İslami Cihad Hareketi’nin ve Filistin halkının müttefikidir. Çünkü pozisyonu net ve İsrail'e düşmandır. Filistin direnişini ve siyasi olarak birleşik bir Filistin devletini destekliyor. Biz ve İran, direnişi desteklediği ve siyasi olarak Filistin’i desteklediği için bir ittifak içindeyiz. Tüm İslami hareketler İran İslam devrimini destekledi, ancak zamanla birçoğu değişti. İran, Amerika'ya ve İsrail’e karşı direnişi destekliyor. Arap rejimleri İsrail ve Batı ile ittifak halinde ve direnişi desteklemiyor. İran, İslami Cihad hareketini ve tüm Filistin direniş gruplarını destekleyen bir ülkedir. İran'ın bize desteği sınırlı ve hareketin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Daha fazla destek olsaydı, İslami Cihat gördüğümüzden daha iyi olurdu. Destekte aslan payını Hamas alıyor.

Kudüs Haber Ajansı - KHA