İsrail'de Deniz Sınırları Tartışması Büyüyor

Siyonist İsrail rejimi ve Lübnan arasında gerçekleşmesi beklenen ABD arabuluculuğundaki deniz sınırı üzerine tartışmalar sürüyor. Lübnanlı deneyimli gazeteci Ali Haydar, konuyla ilgili özel istihbarat bilgilerini paylaşırken, ABD ve İsrail kanadından gazeteci ve bürokratlar da anlaşmanın Lübnan lehine olduğuna dair eleştirilerde bulundu. 

05 Ekim 2022
İsrail'de Deniz Sınırları Tartışması Büyüyor

Lübnan gazetesi EL Ahbar’ın dün bildirdiğine göre, İsrail resmi olarak Hasan Nasrallah’ın tehditlerinin deniz ticaret anlaşmasını getirdiğini kabul ediyor.

Gazeteden Ali Haydar, İsrail ordusu tarafından yayınlanan gizli bir belgeye ve işgal rejiminin Başsavcısı Gali Baharav-Miara'ya teslim edilen askeri istihbarata atıfta bulundu.

Haydar’a göre belge Baharav-Miara'ya teslim edildi ve içeriği, "Lübnan'la olası bir güvenlik tırmanışını önlemek için Lübnan'la yakında ve gecikmeden ulaşılması gereken siyasi ve güvenlik ihtiyacı var" şeklinde bir tavsiye gibiydi.

Bu bağlamda, İsrail meselelerinde uzman olan Lübnanlı gazeteci, belgenin "İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi ve Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan ve İsrail Kanal 12'nin bildirdiği değerlendirmelerle" örtüştüğünü kaydetti.

Haydar, "Eşleşen değerlendirmeler, Siyonist varlığın Lübnan'la bir anlaşmaya varılmaması durumunda sözde İsrail ulusal güvenliğini tehlikeye atan tehditleri fark ettiğini gösteriyor" dedi.

Haydar, "Ayrıca İsrailli düşmanının, deniz görüşmeleri başarısız olursa Hizbullah'ın Kariş'i hedef alacağını ve İsrail'in misilleme yapmasına yol açacağını ve bunun da büyük bir askeri çatışmaya yol açacağını varsaydığını belirtiyorlar" diye ekledi.

El Ahbar’ın makalesine göre, bu resmi duruş, İsrail ordusunun Hizbullah'ı caydırma veya Lübnan direniş hareketinin Akdeniz'deki gaz tesislerini hedef alma girişimlerini engelleme konusundaki acizliğini kabul ettiğini ortaya koyuyor.

Öte yandan Lübnanlı gazeteci, Siyonist oluşumdaki anlaşmanın hukuki seyrine işaret ederek, anlaşmanın Tel Aviv tarafından onaylanmasında İsrail güvenlik ve askeri kurumlarının değerlendirmesinin daha ağır bastığını ortaya koydu.

"Yasal düzeyde, İsrail güvenlik ve askeri kurumları tarafından yapılacak değerlendirme, anlaşmaya karşı çıkanlar tarafından açıklanan tüm yasal zorluklara rağmen, anlaşmanın onaylanmasını engelleme girişimlerini boşa çıkaracaktır."

ABD'Lİ ESKİ YETKİLİ SCHENKER: İSRAİL, LÜBNAN’A İSTEDİĞİNİN YÜZDE 100'ÜNÜ VERMEYİ KABUL ETTİ

Diğer yandan ABD'li eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Schenker, İsrail ve Hizbullah arasındaki bir çatışma olasılığının “hala çok yüksek” olduğunu ileri sürdü. “Görünüşe göre İsrail, Lübnanlılara istediklerinin "yüzde 100'ünü" vermeyi kabul etti” dedi.

ABD'nin Yakın Doğu İşlerinden sorumlu eski dışişleri bakan yardımcısı olan Schenker, dün İsrail’in i24NEWS kanalına verdiği bir röportajda, teklif "Hizbullah'ın siper kazdığı mavi çizgi boyunca gerilimleri azaltmak veya hafifletmek için hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Schenker ayrıca, Lübnan'ın kontrolü altında olacak olan Kana gaz sahasının "çok az rezerv" içerdiğine de işaret etti.

ABD’li eski yetkili, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin anlaşmayla bir dış politika kazanımı sağladığını ve bölgesel istikrarı sağlamada başarılı olduğunu da iddia etti. "Bence Amerika Birleşik Devletleri, hatta Biden yönetimi bunu, sonucun ne olacağı belirsiz olsa da, bölgeyi istikrara kavuşturma arzusuyla yapıyor." dedi.

ABD'nin eski İsrail büyükelçisi David Friedman ve ABD ‘li Senatör Ted Cruz da anlaşmayı sert bir dille eleştirdi.

Friedman, “İsrail ile Lübnan arasında tartışmalı deniz gazı sahaları konusunda bir anlaşmaya varmak için yıllarımızı harcadık. Lübnan için % 55-60 ve İsrail için % 45-40 oranında önerilen bölünmelerle çok yakınlaştık. O zaman kimse % 100 Lübnan'ı ve % 0 İsrail'i hayal etmemişti. Buraya nasıl geldiğimizi anlamak isterim” diye tweet attı.

Kudüs Haber Ajansı - KHA

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.