Bunun, Yemenlilerin umutlarını ve hayallerini yıkmak üzere uzun zamandır sürdürülen komplonun kanıtı olduğunu vurgulayan El- Meşat, “Yabancı güçler, 26 Eylül devrimini yeniden başlatacak ve mücadelenin meyve vermesini sağlayacak herhangi bir projeye karşı çalıştı” dedi.
El-Meşat devamında “26 Eylül devriminden, İbrahim El-Hamdi dönemi boyunca ve 21 Eylül devrimine kadar Yemen, onu zayıf ve yabancı saldırgana bağımlı kılma amacıyla hedef alındı. Devrimden sonraki 60 yılın yoksulluk, hastalık, yozlaşma, bağımlılık ve tahakkümle dolu gerçeği, dış müdahalenin en iyi tanığıdır” diye konuştu.
Yüksek Siyasi Konsey Başkanı daha sonra ulusal siyasi bilinç durumunu güçlendirme ve özgürlük uğruna fedakarlık yapma gereğini vurguladı.
Yemen'deki insani durumla ilgili diğer ülkeleri uyaran El-Meşat, Sana’nın taleplerine karşı Suudi Arabistan ile ortak hareket etmemeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca koalisyon ülkelerini Yemen halkının taleplerini reddetmekten ve yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde sonuçlanabilecek karmaşıklıktan tamamen sorumlu tuttu.
Son olarak tansiyonu yükseltme taraftarı olmadıklarının altını çizen el-Meşat, "Ancak diğer tarafta barış endişemizi paylaşan ve halkımızın taleplerine saygı duyan aklı başında insanlar bulamazsak karışıklık ve tırmanışların gerçekleşmesi çok muhtemeldir” ifadesini kullandı.
Öte yandan San’a tarafının müzakere heyeti Başkanı Muhammed Abdulselam, BM destekli ateşkesi uzatma taleplerini yineledi.
Abdulselam, maaşların ödenmesi, Sanaa havaalanı ve Hudeyde limanındaki kuşatmanın sona erdirilmesi gibi adımların atılması gerektiğini söyledi.
Sana yetkilisi bu adımları gerçek talepler olarak değerlendirdi ve bunlar olmadan ateşkesi uzatmanın hiçbir anlamı olmayacağını belirtti.
Kudüs Haber Ajansı - KHA